Son yıllarda toplumun artan ihtiyaçlarına karşılık ülkedeki araç sayısında büyük bir artış yaşandı. Bu durum, sürücülerin eğitiminin de iyi olması gerektiğini ön plana çıkardı. Bundan dolayı ehliyet almak isteyen sürücü adaylarına yönelik son yıllarda önemli yenilikler ve değişiklikler getirildi. Hem teorik derslerde hem de direksiyon derslerinde yapılan önemli uygulamalar neticesinde iyi bir sürücü olamayan adaylar sınavlardan geçemiyor. Bu anlamda her bir adayın trafiğe çıktığında iyi birer sürücü olabilmeleri için gerek şartları sağlaması gerekiyor. Burada da sürücü kursları devreye giriyor. Yapılan değişiklikler ve yeniliklere ayak uyduran sürücü kursları da önemli bir eğitim vererek, donanımlı sürücüler yetiştiriyorlar.
SÜRÜCÜ EĞİTİMİ DİĞER KURSLARDAN FARKLIDIR 
Eğitim noktasındaki önemli bir ayağın sürücü eğitimleri olduğunu belirten Zirve Sürücü Kursu Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Dündar, Zirve Sürücü Kursları olarak 18 yıldır sektörün içerisinde olduklarını söyledi. Sürücü kurslarının eğitiminin diğer kurslardan ayıran farklılıklarının olduğunu vurgulayan Dündar, “Bir bilgisayar kursu, bir daktilo kursu, bir dikiş kursu gibi kurslar değerlidir fakat bu sadece eğitim alan şahsı ilgilendirir. Sürücü eğitimi öyle değil. Sürücü eğitimi alan biri trafiğe çıkıyor, hem kendi canı ve malı söz konusu hem diğer insanların ve canlıların canı söz konusu. Bir sürücü karayoluna çıkıyor, yayalar var, raylı sistem var, diğer araçlar var. Bunların içerisinde siz araç kullanacaksınız. Dolayısı ile çok iyi bir eğitim almış olmanız gerekiyor” diye konuştu.  

SÜRÜCÜLERE İYİ BİR EĞİTİM VERİLİYOR 
“Bizim eğitimde en başarılı olduğumuz alan sürücü kurslarındaki eğitimdir” diyen Dündar, sürücü kurslarının işleyişi ve verdikleri eğitimle ilgili detayları paylaştı. Sürücü kurslarına müracaat eden vatandaşların buraya resmi birtakım evraklarla geldiğinin bilgisini veren Dündar, şunları kaydetti, “Sağlık raporu, kimlik bilgileri, savcılık bilgileri, öğrenim durumu bilgileri gibi bilgileri getirerek eğitim başlıyor. Eğitim teorik eğitimle başlıyor. İlkyardım bilgisi, trafik ve araç bilgisi, trafik adabı bilgisi, motor bilgisi. Bunları sayarken bundan yıllar önceye gidersek, 110 sorulurdu, 70’e düştü şimdi 50 soru soruluyor. Araca bindiğinizde zaruri ihtiyaç olan bilgileri alıyorsunuz. Bu bilgiler dört dörtlük öğretilir. Elektronik sınavla bu konuların hepsinden sorular çıkar. Geçemediğiniz takdirde 4 kere sınava girme hakkınız var. Yazılı sınavı geçemezseniz direksiyon sınavına katılamazsanız. Yazılı sınavdan 70 almanız gerekiyor. Yazılı sınavlarda son yıllarda güzel gelişmeler artık. Artık ehliyet sınavları e-sınav ile yapılıyor. Konya’da 2 e-sınav merkezi var, biri Fatih Endüstri Meslek Lisesi, diğeri de Ticaret Meslek Lisesi’nde. Sabah’tan akşama kadar her saat başı e-sınav yapılır. Buraya çevre illerden de insanlar gelir. Bu sisteme geçileli 2 yıl oldu. Bu sınavlara girmeden önce öğrencilerimiz, kayıtlı olduğu kurslarda derslere katılarak bilgi edinirler. Öğrenciler kursta toplamda tüm branşlarda 35 saat ders görmek zorundalar. Biz burada hem ders veriyoruz hem öğrencilerimize kitap veriyoruz hem de önceki çıkmış sorular üzerinden yönlendirme yapıyoruz. Bunu iyi bir şekilde yapan öğrenci e-sınav’da başarılı olur. İlkyardım hocamızın uzman olması gerekiyor. Ya doktor olacak ya da belgeli sağlık personeli olacak. Yine trafik ve çevre bilgisi dersinin öğretmeni sertifikalı öğretici olmak zorunda. Motorlu araç bilgisi dersleri de yine yüksekokul mezunu, makine mühendisleri veya Milli Eğitim’in açtığı kurslara devam ederek sertifika almaya hak kazanan öğreticilerimiz bu derslere girerler. E-sınavdan sonra direksiyon başlıyor. Her öğrencimize direksiyonu öğreninceye kadar ders verilir. Kaldı ki yönetmelikte 12 saat ders verme zorunluluğu var. Ancak biz 16 saat ders veriyoruz ve sürücü adayı direksiyonda iyi bir dereceye gelir. Direksiyon eğitiminde, sinyaller kontrol edilir, el freni kontrol edilir, geri park-L park- paralel park öğretilir. Sürücünün parkları tek manevra ile yapabilmesi lazım. Yine arabayı geriye kaçırmadan, istop ettirmeden, patinaj yaptırmadan rampada durabilmeyi ve kalkabilmeyi öğretiyoruz. ‘U’ dönüşü, ışıklar, geri gitme, şerit, sürekli çizgi, kesik çizgi gibi her detayı öğrenir. Tüm bunların eğitimi verilir. Bu konuda dört dörtlük eğitim aldıktan sonra isimleri Milli Eğitim’e veririz ve sınava girerler.  Direksiyon eğitimindeki başarımız Avrupa’dan bir adım öndeyiz. İlkeli, hoşgörülü, toleranslı sürücüler yetiştiriyoruz diyoruz.”
KURALSIZLIK KAZAYI GETİRİYOR
Bu kadar iyi eğitimlere ve sıkı denetimlere rağmen Türkiye’deki kaza oranlarının neden bu kadar yüksek olduğunu değerlendiren Dündar, “Bunun cevabının altında yatan en büyük mesele; eğitim ve kurallara uymamadır. Bizdeki eğitim, kurallar ile onlardaki ile aynı. Trafik sinyal ve levhaları aynı. Tek farkımız şu; onlar kurallara harfiyen uyuyor biz uymuyoruz. Yorgun araç kullanmak, yanlış yere park etmek, kırmızı ışıkta geçmek, hatalı sollamak, aşırı hız gibi kuralsızlıklar insanların hatalarından kaynaklıdır. Herkes kurallara uysa, trafik akışındaki ahengimiz Avrupa’dan çok daha iyi oluruz” dedi. 
YAYA ÖNCELİĞİ ÖNEMLİ
“Biz Sürücü Kursları olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıyız” diyen Dündar, bu anlamda sürücü kurslarının denetlendiğini dile getirerek, “Yarı resmi kurumlarız diyebiliriz. Bizim çalışmalarımız, teorik derslerimiz, direksiyon derslerimizin tamamı Milli Eğitim’in onayından geçer. Oradan imza gelmeden biz eğitim yapamayız. Ondan sonra da Karayolları devreye girer. Dolayısı ile biz denetim ve gözetim altında hizmet veren kuruluşlarız. Eğitimde bir aksaklık olsa sistem onay vermez. Bu anlamda sürücü kursları eğitim anlamında oldukça başarılıdır” diye konuştu. İçişleri Bakanlığı’nın yaya geçiş önceliği ile ilgili çalışmasının oldukça yerinde olduğuna dikkat çeken Dündar, “İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı yaya geçiş önceliği çalışması çok güzel oldu. Ben bu çalışmayı olumlu buluyorum” değerlendirmesinde bulundu. 

Editör: TE Bilişim