Bir dönem merkezi ezan tartışmaları vardı.

Merkezi olmalı mı?

Olmamalı mı?

Öncelikle ezan kulağa hoş gelmeli,..

Ezan sesinden Müslüman olan çok sayıda insan var. Ama bu okumayla ezanı dinleyen bile yok.

Diyeceksiniz ki; “Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz”

Eyvallah öyle ama namaza çağıran davet en güzel şekilde yapılmalıdır.

O zaman…

Merkezi tartışmalarını bir kenara biırakalım.

Toplumun önderleri olan imamlar belki dönemsel eğitimlerden geçmeli. İyi bir liderlik eğitimleri verilmeli

Verilmiyor mu?

İki örnek vereceğim…

Okuyunca prosedür gereği verilen eğitimlerin ne kadar da boş olduğunu anlayacaksınız.

İmam kardeşimizin bir tanesi geçtiğimiz günlerde bir paylaşım yapmış. Aslında özeleştiri şeklinde bir not…

Ne demiş?

Aynen paylaşıyorum ben de…

“1 senelik imamım inşaallah hizmet içi eğitim semineri sırası Bekliyorum. Cenaze defnettim, ölü yıkadım, onca cuma kildirdim ve hizmet içi eğitimi daha alacağım. Bu şuna benziyor; Ameliyattan sonra doktora anestezi eğitimi veriyorsunuz  Allah'ım sonumuzu hayır eyle amin...”

Daha da yorum yapmıyorum…

İkinci örnek ise Konya’nın bir taşra mahallesinden…

Ulu Muhsine Mahallesi Ulu Muhsine Camii imamı bazen sabah namazlarına gidemiyormuş.

Neden?

İmam Konya’da kalıyormuş…

Demek ki yetişemiyor!

Cemaat kapıya kadar geliyor ama kapı kilitli olduğu için ibadetini evde yapmak zorunda kalıyormuş.

Mahalle sakininin şikayeti; Nasılsa merkezi ezan var, kapı kilitli, kaset ezan okuyor... sözde imam! 5 bin maaş alıyorlar ne biçim iş bu?

Bu da bana yazılan…

Buna da yorum yapmıyorum…

Yorum sizin…

Güzel ezan okuma ve kurumsal eğitimler şart…

Hem de çok acil!