Bir şeyin varlığı yokluğunda belli oluyor.

Hepimiz günlük yaşamda, empati yapma gereği ya da empati yapılma ihtiyacı duyarız.

Genelde hepimiz bize empati yapılmasını isteriz de bizzat kendimiz empati yapmaktan kaçınırız.

Anlaşılmadığımız zaman  empatinin varlığını fark ederiz.

Hepimizin empatisiz halleri vardır.

Mesela trafikte yayalara yol vermek konusunda bir ülke olarak sınıfta kalıyoruz.

Sanki arabaya binince geçiş üstünlüğü bize geçiyor.

Özellikle şehir içinde sağa dönüşlerde yayalar yola girmiş, yürürken durup yol vereceğimiz yerde, hızlı yürümesi için korna çalarak ya da hızını kesmeyerek yayayı taciz edişimiz, çoğunluğun davranışı olmuş durumda.

Son yıllarda engelli vatandaşlarımız için kaldırımlara döşenen, göme engelli vatandaşlarımızın rahat yürümesini sağlayan kabartmalı çizgileri ihlal edişimiz tam bir empatisiz yaşama örnek.

Engelli rampalarına park edişimizle ya da engelli park yerini işgal edişimiz tam bir empatisiz yaşam örneği.

Bence bu konuda trafik kursları çok daha etkili eğitimler vermeli. Kursiyerlerinin dikkatini bu konuya yoğunlaştırmak , sürücünün empati  bilincini arttırmak için, farkındalık projeleri üretmeliler. Devlet bunu zorunlu kılmalı.

İşin ilginci yaya halinde iken anlayış bekleyen kişi, direksiyona geçince farklı bir insan oluyor. Hatta yayalara çabuk yürümediği için kızıyor.

Benim gördüğüm kadarı ile sürücülerin  çoğunluğu bu konudaki sorumluluğunu net bilmiyor.

Empatinin bir de edepsizi var.

Gerçekten başkasının yerine kendisini koyuyor. Karşısındaki insanı ya da insanları çok iyi tahlil ediyor ama bu becerisini o insana  saygılı olmak için değil de o insan ya da insanları  kendi amacı doğrultusunda yönlendirmek için kullanıyor.

Mesela hırsızlar ev  ve iş yeri sahiplerine çok iyi empati yapmasalar hedeflerine ulaşabilir mi?

Toplumu çok iyi analiz eden,terörizm.

İnsanların davranışları, tepkilerini çok iyi anlayan yankesiciler, insanın ne zaman boş bulunacağını kuvvetli empati yeteneği aracılığı ile yapıyorlar.

Pazarlamanın ileri seviyeleri,  insanların isteklerini ihtiyaca dönüştürme becerileri tüketim toplumunun en etkili silahı değil mi.

Burada sağlıklı ürünler üreten, bunları  ulaştırmak isteyen  insanları hariç tutuyorum.

Burada empatinin edepsiz olanını tanımak amacımız. Onlara empati yapma ,anlama bilincine katkı sağlama.

Bir zamanlar sigara reklamları ile insanın sağlığına en zararlı maddeleri insanın en temel ihtiyacı haline getirmediler mi.

Doktorların sağlık düşmanı ilan ettikleri şeker ve türevleri, gazlı içecekleri en kutsal duygularımızın yanına koyarak bilinç altımıza mutluluk algısını yerleştirmediler mi.

Simidin, ramazan pidesinin, iftar sofrasının komşu toplantılarının en ihtiyaç duyulan içeceği gibi sunulmuyor mu.

Bunlar elbette empati becerisi ile insanların ruhlarına yerleşip onları ele geçirme girişimlerinin sonucu.

İnsanların yerine koyup onların duygu ve düşüncelerini tanımlayıp, analiz edip sonra istekleri doğrultusunda yönlendirme faaliyetine algı yönetimi deniliyor.

Toplum mühendisleri artık insanlığı bu yolla yönlendirmeye başladılar.

İnsanlığın tepkilerini bu yolla ya pasifize ettiler ya da başka yöne yönlendirdiler.

Mesela demokrasi getiriyoruz, özgürleştiriyoruz diyerek , Afganistan, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Uzak Doğu ülkelerini paramparça ettiler. Milyonlarca insanın göç etmesine ve ölmesine sebep oldular.

Nasıl?

Çok iyi empati yaptıkları toplumları en zayıf noktasından tutup yerden yere çarptılar. Bunu insanlık adına yaptılar.

Nasıl?

Empatiyi edepsiz amaçları için kullanarak.

Empatinin bizzat kendisi edepsizlerin en çok kullandığı psikolojik operasyon aracı oldu.

Yönetim ve yönlendirme aracı olarak en kuvvetli kullanılan araç haline geldi.

Uyuşturucular, kaçakçılar  topluma ve devlete karşı en  etkili empati kabiliyetleri , onları atlamayı başardıkları için hala varlar.

İnsanları sömürmek isteyenler, onların duygu ve davranışlarına en iyi empati yapan insanlar.

Sanki empati  iyilerin yapmayı istediği, çoklukla da kendisi için beklediği, çoğunlukla yapamadığı bir yaşam aracı.

En iyi yapanlar da empatiyi kendi faydalarına araç kullananlar.

Kötü emellere araç olarak kullanıldığı zamanda  empatinin edebi adabı kalmıyor.