SULTAN 1. ABDÜLHAMİD 2

 I.Abdülhamit, savaş zamanında devletin çeşitli bölgelerinde çıkmış isyanları bastırmak ve askeri sahada ıslahatta bulunmak istiyordu. İsyanları bastırmak üzere Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa ve ıslahat yapmak için de sadrazam Halil Hamit Paşa görevlendirildiler. Kapıkulu Ocakları'nın ıslahı için Fransa'dan mühendisler getirildi. Mühendishane-i Berri-i Hümayun (Devlet Kara Mühendishanesi) kuruldu. Lale Devri'nden beri kullanılmayan İbrahim Mütefferika matbaası açıldı. 

 I.Abdülhamit ve devlet adamları, Kafkasya'nın bazı bölgelerini Türk nüfuzu altına almayı tasarladılar. Bu sebeple Soğucak ve Anapa kalelerini tahkim ettiler. Buradaki Çerkez kabilelerini itaat altına almaya çalıştılar. Bir süre sonra Şahin Giray'a karşı ayaklanma çıkınca Rus orduları bölgeye girdiler. 1784 yılında bu olayı bahane edip Kırım'ı Rusya'ya bağladılar. Osmanlı Devleti antlaşmanın maddelerine ters olduğu için tekrar savaşa girmek istediyse de ordu henüz savaşa hazır değildi ve bu nedenle anlaşma bozulmadı. 1781'de Rusya, Avusturya ile beraber bir tasarı hazırlamış ve bu tasarıya göre de Osmanlı Devleti'ni paylaşmaya karar vermişlerdi. Sadrazam Koca Yusuf Paşa, Rusya ile savaşmaktan yanaydı. Rus elçisi sadarete çağrılarak Kırım'ın iadesi istendi. Elçinin uygun cevap vermemesi üzerine Rusya'ya savaş ilan edildi

            Rusların idaresi altındaki Kılburun Kalesi'ne hücum ile 1786-1792 Osmanlı-Rus Savaşı başlamış oldu. Avusturyalılar da savaş açmadan Belgrad ve Sırbistan'a taarruz ettilerse de bir sonuç alamadılar. Avusturya, Osmanlı Devleti'ne ait olan Boğdan'a bağlı Bukoniva'yı işgal etmişti. Osmanlı ordusu Tameşvar eyaletinde Muhadiye Boğazı'nı ele geçirdi. Avusturya İmparatoru'nun Şebeş Boğazı'na ordusu ile gelmesi üzerine 21 Eylül 1788'de Şebeş Savaşı'nda Osmanlı ordusu galip geldi. Serdar-ı Ekrem Sadrazam Koca Yusuf Paşa, önce Avusturya derdini halletmek istedi. Fakat Rus cephesindeki savaş aleyhte gelişiyordu. Kısmi başarılar Özi Kalesi'ni kurtarmaya yetmedi. Özi Kalesi, Ruslar tarafından alınınca I.Abdülhamit bu duruma çok üzülerek bir hatt-ı hümayun kaleme aldı: Özi'nin düştüğü takriri alimallah beni yeniden kederlendirdi; bu kadar Müslüman erkek, kadın, küçük ve büyüğün kafir elinde kalması beni mahzun eyledi. Yarab! Sen Malik’ül-mülksün. Senden niyazım, ölmeden bu beldeleri tekrar Müslümanların eline geçtiğini bana göster. I.Abdülhamit, bu hezimetin ardından 7 Nisan 1789'da vefat etti. Eminönü'ndeki Bahçekapı'daki imaretin karşısındaki türbede yatmaktadır. Adaletli ve merhametli bir padişah olan I.Abdülhamit, Beylerbeyi'nde bir cami ve okul, Bahçekapı'da bir sebil, bir imaret, bir kütüphane ve bir türbe (Şimdi bunların yerinde Dördüncü Vakıf Han vardır.) Emirgan'da bir cami ile çeşme ve Medine'de yaptırdığı bir medrese ile mimari çalışmalarda da bulunmuştur. Kendinden sonra oğulları IV.Mustafa ve II.Mahmut da padişah olabilmiştir.   

SULTAN I. ABDÜLHAMİD DÖNEMİ VAK’ALARI

Küçük Kaynarca Antlaşması (1774)

Kırım Sorunu

Aynalıkavak Tenkihnamesi (Düzeltmesi) (1779)

Osmanlı – Rus ve Avusturya Savaşları (1787-1792)