Her geçen gün dünya haritasında ki yerimizi daha ciddi sorguluyoruz. Bu haritada var olma savaşı  veriyoruz. Son günlerde ABD – Türkiye ilişkileri arasında ki gerginliğin kaynağı da bu. Size çok kılışe bir laf söyleyeyim dünya beşten büyüktür ama Akdeniz ‘den küçük... İşte bütün olay bundan ibaret. Bazılarımız bunun faturasını hükümete kesebilir. Ama maalesef yine yanlış bakış açısı. Durum çok net yok olmamak için baş kaldırmak gerek. Yani başta kim olursa olsun kararlı ve milli bir duruş sergilemeli. Şunu çok açıkça görmeliyiz ki bu mesele ne bireysel bir meseledir nede siyasi bir mesele.

       Bakalım dünya daki tabloya, tabloda her ne kadar  yaptırımlar görünse de hala avantajlı taraflar var. Bir kere hala ABD ve Çin gibi bir muhatabımız var ve bizi ciddiye almak zorundalar. Her ikisi de oldukça mantıklı ve riskli kararlar vermek zorundalar. Şu durumda her ne yapılırsa yapılsın en karlı Taraf Türkiye dir. Yoksa Akdeniz meselesi çoktan bitmişti.

     Zeytin dalı operasyonu icra edilirken şehir merkezine girmeyelim, sınırlarımızı arındıralım yeter diyen zihniyete sesleniyorum. Çin hayatta kalmak istiyorsa İpek yolunu bizimle paylaşmak zorunda çünkü Amerika nın  SAFINDA yer almayan tek askeri güç Türkiye.

   Çin tarafında her ne kadar önemli  sinyaller alsak da henüz net bir karar çıkmış değil alternatif aranıyor ama mealasef her yol Türkiye den geçiyor. Ve en önemlisi hükümette bunun farkında. İpek yolunun kontrolünü kaybetmek fikrinden dahi hoşlanmayan ABD nin son günlerdeki fevri kararları da bu sebepten. Ve hatta Hakkari Yüksek ovada ki iki masum canımızın acısının kaynağında bu büyük kriz. Ülkemizde hangi silah yada bomba patlarsa patlasın arkasında dünya güçleri var demektir. Coğrafyamızın ve insanımızın kaderinde  terörle yanmak var. Namusu ve vicdanı olmayan gözü dönmüş zalimlerle çarpışmak var. Küçücük bebeği dahi vatan uğruna şehit vermek var...

  Dedelerimizin çok tesirli bir ifadesi geliyor aklıma ‘’DÜŞMANIN DAHİ NAMUSLUSU EFDALDİR.’’ Namusu ile çarpışan erlere ne oldu dünya lideri pkk nın arkasına   sığınmış. Akdeniz en derin meselemiz tarih kitaplarında sıcak denizler ifadesinden çıkıp can damarımız haline gelmiştir. 

Son olarak Yüksekova'da önceki gün, eşi Jandarma Astsubay Çavuş Serkan Karakaya'yı görev yaptığı üs bölgesinde ziyaret ettikten sonra kendi otomobiliyle dönerken, PKK'lı teröristlerin el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu şehit olan Nurcan Karakaya ve oğlu Bedirhan Mustafa Karakaya ya Cenabı Allah tan Rahmet  Yakınlarının ve Milletimizin başı sağ olsun..