Bugünlerde Akif Paşa İlköğretim Okulu olarak heyecanlı ve telaşlıyız. Çünkü AB Comenius eğitim projemiz kabul edildiğinden bu yana yoğun bir hazırlık ve çalışma içindeyiz.AB Comenius Projeleri kapsamında Geleneksel Çocuk Oyunları Projesi için ilk gittiğimiz ülkelerden birisi Romanya oldu. Başkent Bükreş, halkının tabiriyle "Bucharest",  Romanya'nın en önemli kenti olmanın getirdiği yoğunluğu fazlasıyla yaşayan bir şehir. Düz bir ovada kurulmuş olan kent Karadeniz ikliminin esintilerini direk olarak yaşıyor. Genelde bulutlu ve kapalı olan havasında nemin getirdiği bir serinlik hissediliyor. Soğuk hava Konya'daki gibi sert ayaz değil. Soğuk ama nemli hava...Bir gün erken gittiğimiz için başkent Bükreş'i gezme fırsatını yakalamıştık. Pazartesi günü hala gelen ziyaretçiler karşılandığı için okul görevlilerini meşgul etmeden Bükreş'in sokaklarını arşınladık akşama kadar. Uçakta tanıştığımız bir arkadaşın daveti üzerine Köksal Unlu Mamullerine uğradık önce. Orada Osman adlı Aksaraylı bir hemşerimiz bizimle ilgilendi ve bir zamanlar atalarımıza aşina olan bu ülkenin başkentini gezerken sanki unutulmuşluğun verdiği bir kırgınlık vardı etrafta. Şehirle ilgili İlk intibamız pek de olumlu değildi. Çünkü caddeler, sokaklar, evler, parklar ve bahçeler yorgunluk izleri taşıyordu. Sanki yaşamaktan bıkmıştı. Üzerindeki ölü toprağını atacak günleri bekliyor gibiydi...

BÜKREŞ’TE OSMANLI CAMİİSİ
İlk gün gezerken binalar arasında nefes almakta zorlanan yeşil bir minare gördük. Hayret dolu bakışlarla orada bulunan caminin, Osmanlı Devletinin geride kalan mirası, Bükreş'in de tek resmi camisi olduğunu öğrendik.  Ziyaretimiz sırasında bizi karşılayan İmam Kırımlı Osman Hoca cami hakkında bize kısa bir bilgi verdikten sonra camiyi gezdirerek bize hikâyesini anlattı. II. Dünya savaşında yıkılan tarihi caminin, Romanya hükümetinin kararıyla, 1960'da yeniden yapılmasına karar verilir. Fakat yapılırken önceki  gerçek ölçüleri dikkate alınmaz. Hükümetin izin verdiği küçük bir ölçeğe sığdırılmaya çalışılır. Orada görev yapan Kırımlı Osman Hoca'da hükümete dava açar. Yıllar süren hukuk mücadelelerinden sonra camiye ek bir yer yapılmasına izin verilir. Bugün fotoğraflarda görünen ahşap kısım işte o ektir.
Bunları anlatırken duygulanan Osman Hoca bu caminin Bükreş'teki Türkleri ve diğer Müslümanları bir araya getirdiğinden söz etti. Cuma günleri ve bayram günleri caminin tıklım tıklım dolduğunu da sözlerine ekledi. Oradan ayrılırken Kültür ve Turizm bakanı Ertuğrul Günay'ın da o gün camiyi ziyaret edeceğini öğrendik. Haberleri takip edemediğimiz için olan biteni sonradan öğreniyorduk. Meğer bakanımız bizimle aynı gün Köstence'ye giderek Yunus Emre Kültür Merkez'inin açılışına katılmış. Ardından da Bükreş'e geçerek akşam bir resepsiyon verecekmiş. Türkiye'den gelen bir devlet adamı veya üst düzey bürokratın yabancı bir ülkede yaşayan Türkler için ne kadar önemli olduğunu oradayken anladım. Gurbet ellerde sanki evinize bir misafirin geldiğini hissediyorsunuz. Yalnız olmadığınızı hissederek güven tazeliyorsunuz. Memleketinizden tatlı bir esinti getirdiğine şahitlik ediyorsunuz...Velhasıl çok güzel ve onur verici hisler yaşıyorsunuz.

HÜSEYİN SAYIN ROMANYA İZLENİMLERİ 1-
Editör: TE Bilişim