Geçen haftaki yazımızda Ekim ayı ihracat rekorundan ve gerekçelerinden kısaca bahsetmiştik. Şimdi ise olaya dış ticaret hadleri ve bu hadlerin oluşumunu ifade eden ihracat fiyat ve ithalat fiyat endekslerini kısaca anlatarak analiz etmek istiyorum. Ama öncesinde kısa bilgilendirmelerle başlayalım.

DIŞ TİCARET HADDİ 

Kısaca ihracat fiyatlarının ithalat fiyatlarına oranı olarak değerlendirebiliriz. Bu hesaplama yöntemi, belirli bir dönemde gerçekleşen ihracat ile ithalat mallarının fiyatlarını karşılaştırarak o dönemdeki kazanç veya kayıpları görmemize olanak sağlar. Birazcık daha teknik ifade etmek istersek; dış ticaret hadleri; ihracat fiyat endeksi ve ithalat fiyat endeksinin oranı için kullanılır. Dolayısı ile bu iki endeksin birbirine oranlanması ile ülkenin belirli bir dönemdeki dış ticaret haddi bulunur  

İHRACAT FİYAT VE İTHALAT FİYAT ENDEKSİ 

İhracat fiyat endeksi ve ithalat fiyat endeksi, TÜİK tarafından 2010 yılı baz alınarak ve başlangıç değeri 100 alınarak hesaplanır. Dolayısıyla baz alınan dönemde endeksin 100’ün üzerine çıkılması durumunda ihracat fiyatlarının, ithalat fiyatlarına göre daha yüksek gerçekleştiğine ve dış ticaretin ülke lehine olmasını ifade ederken, eğer bu değer 100’ün altında gerçekleşirse bu sefer ihracat fiyatlarının, ithalat fiyatlarına göre daha düşük gerçekleştiğini ve dış ticaretin ülke aleyhine gerçekleştiğini bize söyler.

DOĞRU ANALİZ İÇİN 

TÜİK’in açıkladığı en son veriler Eylül ayına ait olduğu için Eylül ayı bazında analizimizi yapmak durumundayız. Eylül 2018’de ihracatımız; geçen yılın aynı ayına göre yüzde 22,57 artarak 14 milyar 476 milyon dolara yükselirken, ithalat yüzde 18,09 düşüşle 16 milyar 368 milyon dolara geriledi. Dolayısıyla EKİM ayını hariç tutarsak, hem 2018 ilk 9 ayında rekor Eylül ayında iken, aynı zamanda yine Cumhuriyet tarihinin en yüksek Eylül ayı ihracatı gerçekleşmiş oldu olmasına ama bu arada ihracat fiyat endeksimiz neler olmuş birde ona bakalım. 

AMA ÖNCESİNDE 

2018 yılının Eylül ayına kadar olan dönemlerde, ihracat fiyat değer endeksinde düşüşler Ağustos ayında başlıyor. Yani Ocak-Haziran arasında ihracat değer endeksleri önceki dönemlerle karşılaştırıldığında artarken, ihracatımızda artışın şiddetlendiği dönemlerdeki Ağustos ve Eylül aylarında ise düştüğü görülüyor. Ağustos ayında düşüş oranı 0,6 iken,  Eylül ayında ise 2,3 oranında düşüyor ki buda bize ülkemize olan döviz saldırıları neticesinde dövizin aşırı şekilde değerlendiği bir zamanda gerçekleşiyor. 

PARADOKSAL SÜREÇ 

Peki, ihracatımızda rekorlar kırılırken, neden bu artışlar ihracat değer endeksine yansımıyor?  Ve İhracat değer endeksini düşürüyor? Bu paradoksu nasıl açıklayacağız. Daha önceki yazılarımda bahsettiğim üzere, dövizin TL üzerinde aşırı değerlenmesi ihracatı artırıcı bir etkiye sahiptir. Ama bu esnada ithalatçılar (yurtdışı alıcılar)  bizden daha uyanık oldukları için, yerel para birimlerinin değerinin düştüğü dönemlerde, ihracatçının geliri aşırı artığından indirim isterler. İşte bizim ihracatçımız bu süreçte aşırı kazandığından indirim yapması onlara zor gelmez. Bu durumu böyle açıklayabiliriz. Ama bu söylemi görüşten ziyade objektif bir analize çevirmek istersek, o zamanda İhracat miktar endeksine bakmamız gerekir. 2018 İlk 8 aylığın ihracat miktar endeksinin artış ortalaması % 1,3 iken, Eylül ayında ihracat miktar artışı % 25,2 oranında artış yapmış. Yani ihracat değer endeksi azalırken (fiyat bazında), ithalat miktar endeksimiz(miktar bazında) aşırı artmasıyla, söylemimizi objektif bir kritere oturtmuş oluyoruz. 

 BU ARADA DIŞ TİCARET HADDİ NE OLDU? 

2017 yılı Eylül ayında 106,6 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, , 2018 yılı Eylül ayında (5 puan azalarak) 101,6 oldu. Dış ticaret haddini çeyrekler bazında değerlendirirsek; 2018 yılı üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre 4,3 puan azalarak 102,1 oldu.

AH İHRACATÇILAR VAH İHRACATÇILAR!

Kim ne derse desin ihracatçılarımız yükselen dövizlerden oldukça memnundu. Zaten ihracatın aşırı derecede artmasıyla bunu net olarak görmüş olduk gördük. Ama şimdi döviz düşüyor ne olacak eski rekabetçi kur avantajı? Genel olarak ifade etmeseler de ihracatçılar bu durumdan memnun değiller. Bunu resmi ağızdan söylemeseler de kendi aralarında bunu net olarak söylüyorlar. Yani ihracatçılar dövizdeki yükselmesinden sonraki bu derecedeki düşüşten hiç ama hiçte memnun değiller. 

ESAS KONU 

Çinlilerin krizi aynı zamanda fırsat görmeleri doğru bir düşünce olsa da, maalesef bizim mahallede (yani ülkemizde) Çinlilerdeki fırsat kavramı bizde fırsatçılık (şark kurnazlığı) olarak çevriliyor. Hepimiz biliyoruz ki, aşırı döviz değerlenmesi karşısında çoğu firma üretimde ithal girdi kullanmasa bile ürünlerine zam üstüne zam yaptı. Bazı firmalarımızın girdileri ithal olsa bile zam oranları ile kur atışı paralel gitmedi. Hadi yapacağınız zammı yapıtınızda şimdi kur düşüyor. Tekrar fiyatları eski haline getirecek indirimi yapacak mısın? Cevap olarak TIK YOK. Dolayısıyla Ticaret Bakanlığı sürece hızlı bir şekilde müdahale etmeli diye düşünmekteyim. Ayrıca artan faiz oranlarının da piyasayı rahatlatacak bir seviyeye düşürülmesi gerekir. 

SONUÇ: Kur artışlarında; ihracatçımız yurtdışına indirim, ülke imalatçılarımız ise yurtiçine bindirim yapar