Hz. İbrahim (as) lakabı Halil’dir. Halil, içten, dost, çok yakın arkadaş anlamına gelmektedir. Allah (c.c.) Hz. İbrahim'i dost edinince, melekler, "Ey Rabbimiz! İbrahim sana nasıl dost olabilir? Nefsi, malı ve evladı var. Kalbi bunlara meyyaldir." dediler. 

 Hz. İbrahim'in ağır imtihanlarına şahit oldular. Bunları kısaca açıklayalım.

Hz. İbrahim'in  (a.s ) ateşe atılması....

Hz. İbrahim (a.s.) mancınıkla ateşe atılacağı zaman, melekler heyecanlandı. Bir kısmı Allah Teala'dan Hz. İbrahim'e yardım etmek için izin istediler. Melekler, Hz. İbrahim'e bir isteği olup olmadığını sorunca, İbrahim (a.s.):"Dostla dostun arasına girmeyin!" buyurdu. Daha sonra Cebrail (a.s.) geldi "Bana bir ihtiyacın var mı?" diye sordu. İbrahim (a.s.) "Sana ihtiyacım yok. O bana yetişir; ne iyi vekildir!" buyurdu. Bu teslimiyetine karşılık ateş, İbrahim peygambere serin oldu. ”Onlar İbrahim'i ateşe atınca biz: “Ey ateş! İbrahim'e karşı soğuk, serin ve selamet ol!” (Enbiya süresi 69.ayet)

Hz. İsmail'in kurban edilmesi....

Hz. İbrahim (a.s.) Allah'a verdiği andı yerine getirmek için oğlu Hz. İsmail'i kurban etmeğe götürürken melekler yine heyecanlandılar: “Bir peygamber, bir peygamberi kurban etmeğe götürüyor!" dediler. İsmail (a.s) ise, babası Hz. İbrahim’e: “Ey babacığım! Emrolunduğunu yap! İnşallah beni sabredenlerden bulursun. Bıçağını iyi bileyle; hemen kessin; can vermek kolay olur. Bıçağı çekerken de yüzüme bakma! Belki babalık şefkati ile geciktirebilirsin. Benim üzüntüm, kendi elinle kurban ettiğin evladının acısını ve hasretini ömür boyu unutmamandır. Baba-oğul, teslimiyet okyanusunda yüzerken, Cebrail (a.s) yetişti. Bıçağı kör etti. Cennetten koçu indirdi. Hz. İbrahim peygamber bu teslimiyetine karşılık, oğlu Hz. İsmail yerine cennetten gelen koçu kurban etti.

Malın infakı....

Allah Teala Hz. İbrahim'e sayılmayacak derecede koyun sürüleri ihsan etti. Cebrail (a.s.) insan suretinde gelerek sordu: "Bu sürüler kimin? Bana bir sürü satar mısın? "İbrahim (a.s):"Bu sürüler Rabbimindir. Şu anda benim elimde emanet olarak bulunuyor.” Subbûhun, kuddûsün, Rabbüna ve Rabbü'l-melâiketi ve'r-rûh" (Münezzehsin, Mukaddessin, meleklerin ve Ruh'un Rabbisin) duasını bir kere zikredersen, üçte birini; üç kere zikredersen hepsini al, götür!" dedi.Cebrail (a.s):"Subbûhun, kuddûsün, Rabbüna ve Rabbü'l-melâiketi ve'r-rûh" dedi. İbrahim (a.s.):"Al hepsini! Senin, al, git!" dedi.Cebrail (a.s.) "Ben insan değil, meleğim alamam." dedi. İbrahim (a.s.) "Sen meleksen, ben de Halîl'im (Allah'ın dostuyum.). Verdiğimi geri alamam." dedi. Nihayet İbrahim (a.s.) sürülerinin hepsini sattı. Mülk alıp vakfetti.

Hz.İbrahim (a.s) canı, malı ve evladı ile ağır bir imtihan geçirdi. Rabbine büyük bir iman ile teslim oldu. Kulluğun mutlak noktasına erişti. Suretten kurtuldu. Halîlullah (Allah'ın dostu) oldu...

Dost istersen Allah yeter, ibret istersen ölüm yeter, düşman istersen nefsin yeter, zenginlik istersen kanaat yeter.

Baki selamlar..