Konyaspor'un Beşiktaş ile deplasmanda oynadığı maçı yerinde takip etme imkanı yakaladım. Televizyon maç izlemek sevdiğim bir şey değil zaten. Hem Konyaspor'un peşinde olmak, hem de yeni yerler görmek çok daha keyifli.
Beşiktaş'ın İnönü Stadyumu'na gitmiştim ama yeni stadında ilk kez bir maç izledim. Konumu itibari ile zaten söyleyecek kelime yok. Dışından bakıldığında gerçek bir stadyum. Bazı eksikleri olsa da gerçekten çok güzel bir mabet olmuş Vodafone Arena.
Stadyumun içine girildiğinde ise doluluk oranı en yüksek takımlardan biri zaten Beşiktaş. Ne kadar eski tribün organizasyonları olmasa da Beşiktaş tribünleri sürekli maçın içinde. Maçın başından sonuna kadar baskıyı hissetmek mümkün.
Futbol oynamak için ideal ortamlardan bir tanesi.
Maçın farka gitmesinde tribünlerin ve stadyumun ne kadar etkisi var bilinmez ama futbol adına yenilmemiz olağan dışı değil.
Geçen sene şampiyon olmuş bir takım, iç saha avantajı, kadro kalitesi ile Beşiktaş maça psikolojik üstünlük ile başladı zaten.
Maçın ilk yarısında ben Konyaspor'dan memnun kaldım diyebilirim. Sürekli ısıran rakibine karşı, topu ileri taşımayı ve orada tutmaya çalışan bir Konyaspor vardı.
Erken gelen gol olmasa geçen dakikalar Beşiktaş'ı panikletebilir, Konyaspor'un işini kolaylaştırabilirdi. Konyaspor Beşiktaş yarı alanı içinde topu tutmakta başarısız oldu.
İkinci gol ise maçın kırılma anlarından bir tanesi.
Konyaspor ardı arkasına rakip kaleye yüklenirken, Bajic'in düşürülmesine hakem sesini çıkaramadı ve maç 2-0 oldu.
İlk yarının sonlarındaki pozisyonda top Beşiktaşlı oyuncunun eline değdi mi anlamak zor. Farklı bir açıdan incelemek gerekiyor.
Maçın içinde ne kadar bariz hakem hataları olsa da yenilme sebebimiz o değil. İki takım arasındaki büyük kalite farkı.
Ne kadar kompakt oynasanız da ne kadar sistem üzerine kursanız da bu tür maçlarda çok işe yaramıyor.
Ancak bu maçlar ileriye dönük çok büyük tecrübe, Konyaspor gibi genç bir jenerasyon yetiştiren takımlar, bu sistem üzerinde oynamaya devam ederse, başarı kaçınılmaz olur.
Beşiktaş karşısında alınan farklı mağlubiyetten dersler de çıkarmak gerekiyor tabi. Bu tür güçlü takımlara karşı geriye düştükten sonra maçı çevirmemiz neredeyse imkansız.
Bir de goller ardı ardında gelirse maçın farka gitme olasılığı yüksek. Psikolojik çöküntü burada başlıyor. Konyaspor'un bu noktaya daha fazla eğilmesi gerekiyor.
Önümüzdeki lig maçında Antalyaspor ile içeride oynayacağız, başlıkta dediğim dönüm noktası tam orası. Puan olarak üstümüzdeler. Geçen sezonun Konyaspor'u olmak istiyorlar. Bu hasarsız atlatıp üst sıralardan kopmamalıyız.
