DOĞU TÜRKİSTAN’DA ASİMİLE EDİLMEK İSTENEN TÜRK VARLIĞI(3)

Çinlilerin Doğu Türkistan’ı işgal etmesi

Doğu Türkistan 1755 tarihinde Çinliler tarafından işgal edildi. Çinliler yaklaşık yüzyıl süren bir isyan hareketinden sonra 1865’te Doğu Türkistan’dan çekilmek zorunda kaldı. Çinliler bu bölgeden çekildikten sonra Türkler Doğu Türkistan’da Kaşgariye devletini kurdular. Osmanlı Devleti ile sıkı temaslar kuran Kaşgariye Devleti Türkistan’ı Anadolu ile birleştirmek emeli güdüyordu. Türkistan’ın batısını işgal eden Çarlık Rusya’sı Çinlilerle işbirliği yaptı. 1878’de Ruslar Osmanlı Devleti ile savaşırken Çinliler de Doğu Türkistan’ı işgal ederek Kaşgariye devletine son verdiler. Çinliler 1881’de Ruslarla “İli Anlaşması” yaparak Türkistan topraklarını paylaştılar. Türkistan’ın batısını Ruslar, doğusunu da Çinliler aldı. Çinliler,  İskitlerden beri Türklerin vatanı olan Doğu Türkistan’daki Türkleri işgalci kabul ederek, Kasım 1884’te Kadim Türk yurdu olan bu bölgeye “haydut” ve “kurtarılmış bölge” anlamına gelen Singan adını verdiler.

Doğu Türkistanlı Türkler tekrar isyan ederek 1933’te Kaşgar’da Doğu Türkistan İslam Devletini kurdular. Stalin’in bölgeye gönderdiği askerlerin yardımıyla Çinliler 1934’te isyanı kanlı bir şekilde bastırdılar ve yeni kurulan Türk Devletini ortadan kaldırdılar. Doğu Türkistanlı Türkler yine işgale karşı direnmeye devam etti. Eylül 1944’te yeniden ayaklanarak 17 Kasım 1944’te Doğu Türkistan Cumhuriyeti’ni kurdular. İkinci Dünya savaşından galip çıkan Rusya ve Çin 1948’da Doğu Türkistan Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırdılar. Doğu Türkistan’ın milli ordusu Komünist Partisi yönetimindeki kızıl ordunun 5. Kolordusu yapıldı. 1Ekim 1955’te bölgenin adı Singan Uygur Özerk bölgesi olarak ilan edildi ve bölgedeki Türklere “Uygur” dendi. (İlteriş Kutluk, “Türk ve İslam Dünyasının Doğudaki Kalesi Düşüyor mu?”, Türk Yurdu Dergisi, Ağustos 2009, sayı: 98, s.264)

Sonuç

18. yüzyıldan itibaren Çinlilerin Türklere yaptığı işkence ve zulümler, yaptığı soy kırım bu gün de tüm şiddetiyle devam etmektedir. İşkenceden canını kurtarabilen bir avuç kardeşlerimiz Türkiye’ye sığınmakta, mücadelelerine burada devam etmektedir. Ahde Vefa Turan Derneği, Türk Ocağı, Hilal Eğitim Vakfı vb. Sivil Toplum kuruluşları ve Türkün var olma davasına kendini adamış olan siyasi partilerin gençlik kolları onların mücadelelerine destek olmakta ve seslerini kör, sağır ve dilsiz olan Dünya kamuoyuna duyurmaya yardımcı olmaktadırlar. Allah yar ve yardımcıları olsun.

22 Aralık Pazar günü Konyalılar Doğu Türkistan’a yapılan Çin Zulmünü kınamak için saat 13.00’den itibaren Şehir Meydanında toplanmaya başladı. Üç siyasi partinin ve 11 sivil toplum kuruluşunun organize ettiği mitinge binlerce kişi katıldı. 14.30 ‘da Şehir Meydanı- Alaeddin Tepesi güzergâhında başlayan yürüyüş Kayalı Park’ta son buldu. Büyük Postane’nin önünde programa devam edildi.

Önce tüm şehit ve gazilerimize, doğu Türkistan’da yaşamını kaybetmiş kardeşlerimiz için saygı duruşu yapıldı. Akabinde İstiklal Marşı ve doğu Türkistan Milli Marşı okundu.

Hilal Eğitim vakfı Başkanı Abdullah Topaç, Çin’in Doğu Türkistan’ın hem yeraltı kaynaklarının zenginliği hem de bulunduğu coğrafi konum itibarıyla Doğu Türkistan’daki Türk varlığını asimile etmek için utanç verici uygulamalar başvurduğunu söyledi. Doğu Türkistan’ın Avrupa’nın içlerine kadar devam eden İpek yolu üzerinde bulunduğu Çin’in batıya açılan kapısı durumunda olduğunu sözlerine ekledi. Doğu Türkistanlı mücahitlerden birisi, Çin Hükümetinin Müslüman Türklere akla hayale gelmedik işkenceler yaptığını anlattı. Keyfi tutuklamalarla aile ferlerinin birbirinden koparıldığını, gençlerin birçoğunun toplama kamplarına gönderildiğini söyledi.  Türk ailelerinin evlerine bir Çinli aile yerleştirerek Çinlileştirme politikası güttüklerini hız, Türk aile mahremiyetinin ortadan kaldırıldığını, genç kızların Çinli erkeklerle evlenmeye mecbur tutulduklarını, Türkçe konuşmanın, ibadet etmenin, İslam dinine inanmanın yasaklandığını, camilerin ve okulların kapatıldığını, ifade etti.

Mitingde “Katil Çin, Türkistan’dan defol!”, “Türkistan Türk’tür, Türk kalacak!”, “Konya uyuma, Türkistan’a sahip çık!”, “Tekbir! Allahüekber!” vs. sloganlar atıldı.

Evet, Türkistan Türk’tür Tük kalacak. Yeter ki biz birbirimize tek yumruk gibi kenetlenelim. Bu yumruk birbirimizin başına değil, bizi yok etmek isteyenlerin başına insin.

Türk milleti olarak uyumayalım ve haklı davamıza sahip çıkalım. Zulümlere sessiz kalmayalım. Tepkilerimizi, kınamalarımızı sosyal medyada paylaşalım. Ülkemizde bulunan öğrenci kardeşlerimize, zor şartlar altında hayat mücadelesi veren soydaşlarımıza yardım elimizi uzatalım.