KTO Karatay Üniversite’sinin yapımcılığını üstlendiği Direniş Karatay filmi gösterimde. 

Cumhuriyet tarihinde bir ilktir bu. 

Osmanlı anlaşılmadan Cumhuriyet anlaşılmaz. 

Selçuklu anlaşılmadan Osmanlı anlaşılmaz. 

Tarih bir bütündür. Devlet daima devam eder. Devletin omurgasını teşkil eden milletler tarih boyunca hep vardır. Türk milleti tarih sahnesine hangi tarihte çıkmışsa o tarihten beri vardır ve kıyamete kadar varlığını sürdürecektir. 

Milletlerdeki devamlılık şuuru devlette tecessüm eder. Zira biliriz ki, devlet hükmi bir şahsiyettir ve asıl olan millettir. 

Milletin devamlılığını temin eden üç temel unsur vardır. Bunlar lisan, tarih ve dindir. 

Bu üç temel unsur milletin varlığı ve devamlılığının vazgeçilmez hususiyetidir. Milletin bekası için temel olan bu üç unsurun omurgasını lisan teşkil eder. Lisan vasıtasıyla inancımızı idrak ederiz ve onun vasıtasıyla tarihimize ulaşırız. 

Cumhuriyet ilk dönemlerinde Osmanlı Devleti ihmal edilmiştir. ihmal edilmekle kalmadı ayrıca tahkir ve tezyif edildi.

Türk milleti tek partili dönemde bu ihmalin, tahkirin ve tezyifin vasıtası olan direnç noktalarımızın imhasını yaşamıştır. 

Lisanımıza saldırılmıştır. Güzelim Türkçemiz tahrip ve tahriş edilmiştir. 1932’den 1936’ya kadar Türkçemiz adeta katliama maruz kalmıştır. Güneş Dil Teorisi gibi aslı-esası olmayan bir nazariye ile Türkçemiz imha edilmekten kurtarıldı. 

İnancımıza saldırıldı. Türkçe ezandan ve Türkçe ibadet hezeyanına kadar Türk milleti ağır şartlar altında hayatını idame ettirmeye çalıştı. Tarihimize ve muhteşem abidevi şahsiyetlerimize saldırıldı. 

Artık bütün bu kabuslar geride kalmıştır. Milletimiz yeniden şahlanıyor. 

Bu şahlanışın öncülerinden biri KTO Karatay Üniversitesi’dir. “Direniş Karatay” filmiyle Türkiye Selçuklu Devleti’nden Osmanlı’ya intikalin beyaz perdeye aktarılması gibi, zor bir dönemin köprüsü olmuştur. 

Üniversiteler toplumun beynidir. Beyin istikametini zihinden alır. Zihinler dil ve tarihten beslenir. 

KTO Karatay Üniversitesi’nin dersliklerinin kapısında “Medreseden Üniversiteye” yazar. 

İşte bu anlayış direnişin çatısını teşkil eder. 

Direnişin bir adım sonrası diriliştir. 

Milletimiz diriliyor. 

Bölgemiz Türk milletinin dirilişine hasrettir. Bölgemizde barışın temini dünya barışının ön şartıdır.

Afrin’de hilalin gölgesinde barış temin edilmiştir. 

Terör mihraklarının temizlenmesi Mehmetçiğimizin sayesinde devam etmektedir. Mehmetçiklerimiz milletimizin ve zulme maruz kalmış bölge sakinlerinin duasıyla Suriye ve Irak’ta barışın teminatıdır. 

Bundan 58 gün önce Mehmetçik Suriye’ye girdiği ilk günlerde bölge sakinleri tarafından “Memleketinize hoş geldiniz” döviziyle karşılanmıştı. 

Dikkat ediniz "memleke-tinize" deniliyor. 

Misak-ı Milli hudutlarımızın tekemmül ediyor olmasının nişanesidir bu gelişmeler. 

Allah var keder yok. 

Direniş Karatay, dirilişin ve uyanışın dev dalgasıdır. 

Atamız Bilge Kağan’ın “Ey Türk titre ve kendine dön !” sözünü bütün iliklerimizde hissediyoruz. 

Çanakkale Deniz Zaferimizin üzerinden 103 sene geçmesine rağmen Mehmetçiklerimizde aynı iman “Kızılelma” nişanesiyle devam ediyor. 

Dua askerleri var bu memlekette.

Unutmayalım ki, Türkiye 80 milyondan ibaret değildir. İstanbul merkezli Türklük hem 300 milyonluk Türk dünyasının hem de iki milyara yakın İslam dünyasının ümididir. 

Direniş Karatay’ı seyrediniz.