Ülkemiz sismik açıdan oldukça aktif bir ülkedir.

Türkiye; sınırları içerisinde bulunan Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattıyla deprem kuşağında bulunuyor ve sık sık depremlerle karşı karşıya kalıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Elazığ’da meydana gelen ve çevre illeri de etkileyen 6,8 büyüklüğündeki, 41 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, binin üzerinde yaralanma ve çok sayıda binanın yıkılması ve ağır hasar görmesi ile sonuçlanan deprem daha önceki büyük depremleri hatırlattı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ve yaralılara acil şifalar diliyorum.

Ülkemizde son yüz yılda meydana gelen büyük depremler yakın tarihten geriye doğru şu şekilde…

2011 Van Edremit depremi: 9 Kasım 2011 tarihinde meydana gelen 5,6 Mw büyüklüğündeki depremdir. Merkez üssü, Van'a 16 km uzaklıktaki Edremit ilçesidir. 25 bina yıkılmış, 40 kişi hayatını kaybetmiştir.

2011 Van Tabanlı depremi: 23 Ekim 2011 günü Van'da meydana gelen 6,7 şiddetinde 25 saniye süren depremdir. Merkez üssü Van'a 17 kilometre uzaklıktaki Tabanlı köyüdür. 604 kişi hayatını kaybederken, 4152 kişi de yaralanmıştır.

2003 Bingöl depremi: 1 Mayıs 2003 tarihinde gerçekleşen 6,4 büyüklüğündeki depremdir. 176 kişi öldü, 625 bina çöktü veya ağır hasara uğradı.

1999 Düzce depremi: 12 Kasım 1999 Cuma günü 7.2 şiddetinde 30 saniye süren depremdir. Ölü sayısı 894, yaralı sayısı 4948, depremde hasar gören ve derhal yıkılması gereken bina sayısı 3395, yıkık ya da ağır hasarlı ev sayısı 12939, iş yeri sayısı ise 2450'dir.

1999 Gölcük depremi: İzmit Depremi veya Marmara Depremi olarak adlandırılır. 17 Ağustos 1999 sabahı yerel saatle 03:02'de gerçekleşen, Kocaeli / Gölcük merkezli deprem 7,5 Mw büyüklüğünde gerçekleşmiş, 45 saniye sürmüştür. Büyük hasara yol açan deprem, tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmî raporlara göre 17.480 ölüm, 23.781 yaralanma oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişi evsiz kalmıştır. Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddî kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir.

1998 Adana-Ceyhan depremi: 27 Haziran 1998 tarihinde olan 6,2 büyüklüğündeki depremdir. 145 kişinin ölümüne, 1.500 kişinin yaralanmasına ve binlerce kişinin evsiz kalmasına yol açtı.

1995 Dinar depremi: 1 Ekim 1995 tarihinde Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesinde meydana gelen depremin büyüklüğü 6,1 Ms dir. 90 kişi öldü, 14.156 bina hasar gördü.

1992 Erzincan depremi: 13 Mart 1992 tarihinde Erzincan’ın güneydoğusunda meydana gelen depremdir. Büyüklüğü 6,8 Ms dir. 653 kişi öldü, 8057 bina hasar gördü veya yıkıldı.

1983 Erzurum depremi: Erzurum’da büyüklüğü 6,9 olan depremde 1.155 kişi ölmüş, 537 kişi yaralanmış, 3.241 konut ağır, 3 bin konut orta ve 4 bin konut hafif hasar görmüş, 30 bini aşkın hayvan telef olmuştur.

1976 Muradiye Çaldıran depremi: 24 Kasım 1976 tarihinde Van'ın Muradiye ilçesi Çaldıran bucağında olan 7,5 Ms büyüklüğündeki depremdir. 3840 kişi öldü, 9232 bina hasar gördü. 2000 kilometrekarelik bir alandaki evlerin %80'i yıkıldı.

1975 Lice depremi: 6 Eylül 1975 tarihinde Diyarbakır'ın Lice ilçesi ve köylerinde oluşan 6,6 büyüklüğünde 23 saniye süren deprem. 2385 kişi öldü, 8149 bina hasar gördü veya yıkıldı.

1971 Bingöl depremi: 22 Mayıs 1971 tarihinde büyüklüğü 6,8 Ms olan depremde 878 kişi öldü, 700 kişi yaralandı, 9111 bina hasar gördü veya yıkıldı.

1971 Burdur depremi: 12 Mayıs 1971’de meydana gelen ve 57 kişinin hayatını kaybettiği deprem 6,2 büyüklüğünde meydana gelmiştir.

1970 Gediz depremi: 28 Mart 1970 tarihinde Kütahya'nın Gediz ilçesinde 7,2 şiddetinde meydana gelen ve 6 saniye süren deprem. Kısa sürede 3500 ev tamamen yıkılmış, 7000 ev ağır ve 10.600 den fazla bina da fazla ölçüde hasara uğramıştır. 33.000 aile, yaklaşık olarak 80.000 kişi evsiz kalmış, 1086 kişi ölmüş, 1260 kişi yaralanmıştır.

1966 Varto depremi: 19 Ağustos 1966 tarihinde Muş ilinin Varto kazasında meydana geldi. Büyüklüğü 6,9 Ms olan deprem sonucunda 2.394 kişi öldü.

1953 Yenice-Gönen depremi: 18 Mart 1953 tarihinde Çanakkale'nin Yenice ilçesinin doğusunda 7,2 büyüklüğünde meydana gelen deprem sonucu 265 kişi öldü, 6750 bina hasar gördü veya yıkıldı.

1949 Karlıova depremi: 17 Ağustos 1949 tarihinde Bingöl ili Karlıova ilçesinde meydana gelen depremin büyüklüğü 6,7 Ms dir. 450 kişi öldü, 3500 bina hasar gördü.

1946 Varto depremi:  31 Mayıs 1946'da Muş'un Varto ilçesinde meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki depremde 839 kişi hayatını kaybetti.

1944 Bolu-Gerede depremi: 1 Şubat 1944 tarihinde 7.2 Ms büyüklüğünde meydana gelen depremde 3959 kişi hayatını kaybederken 20 binden fazla binada hasar oluştu.

1943 Tosya-Ladik depremi: 27 Kasım 1943’de Kastamonu, Tosya'da meydana geldi. 4000 can kaybına yol açan ve 7.4 Ms büyüklüğünde meydana gelen depremdir.

1943 Adapazarı-Hendek depremi: 20 Haziran 1943’de  6,6 büyüklüğünde meydana geldi. 336 can kaybına yol açtı.

1942 Niksar-Erbaa depremi: 20 Aralık 1942 tarihinde meydana gelen, 3000 can kaybına yol açan 7.0 Ms büyüklüğündeki depremdir.

1941 Van-Erciş depremi: 10 Eylül 1941 tarihinde Van'ın Erciş ilçesinde meydana gelen depremin büyüklüğü 5.9 olup 192 kişi ölürken 36 köy tamamen yıkıldı.

1939 Erzincan depremi: 26-27 Aralık 1939 tarihinde Erzincan’da oluşan çok şiddetli yer sarsıntısıdır. Büyüklüğü 7,9 olan deprem sonucunda toplam 32.962 kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 100.000 kişi de yaralanmıştır. Oluşan deprem neticesinde 116.720 bina yıkılmıştır. Dünyanın büyük depremleri arasında sayılan bu deprem Türkiye'nin en ciddi deprem felaketlerinden birisi olarak tarihe geçmiştir.

1930 Hakkâri depremi: 7 Mayıs 1930 tarihinde Türkiye-İran sınırında meydana gelen depremdir. Sınırın Türkiye tarafındaki Hakkâri bu depremden etkilendi. Büyüklüğü 7,2 Ms olan bu depremde 2514 kişi öldü, yaklaşık 3000 bina hasar gördü.

1924 Horasan Depremi: 13 Eylül 1924 Erzurum  / Horasan merkezli gerçekleşen 6,8 şiddetindeki depremde 60 kişi hayatını kaybetti.

Tablodan da görüldüğü gibi depremler Türkiye’mizin bir gerçeğidir. Şunu bilmeliyiz ki öldüren, yıkan ve çöken deprem değil dayanıklı olmayan binalardır. Japonya örneğinde olduğu gibi 9 – 10 şiddetindeki depreme dayanıklı binalarımız olsaydı yukarıdaki felaketlerin hiç biri yaşanmayacaktı. Rabbimden böyle acılar göstermemesi niyazıyla yazımı konu ile ilgili bir şiirimle tamamlıyorum. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.

DEPREM
Derinden bir büyük uğultu geldi,
Tüm arzı salladı zemini deldi,
Dokunan sır dolu gizli bir eldi,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Zelzele her şeyi temelden söktü.

Bir sayha duyuldu gayet şiddetli,
Sonraki sarsıntı hayli hiddetli,
Feryat figan koptu uzun müddetli,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Yerinden oynayan sağlam bir köktü.

İnsanlar her günkü işinde idi,
Hayalin umudun peşinde idi,
Geleceklerinin düşünde idi,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Bu sınav omuzda ağır bir yüktü.

Yaşantımız çağa anlık uyarken,
Mülk üstüne yeni mülkler koyarken,
Toprak altımızdan gün gün kayarken,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Mal mülk unutuldu korku büyüktü.

Yer sallanıp dağlar yürüdüğünde,
Her yanı karanlık bürüdüğünde,
Fani dünya kökten çürüdüğünde,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Yüreklere taze acılar ekti.

Haneler bir anda yerle bir oldu,
Onbinlerce kişi o an mahvoldu,
İnsanlar şaşkındı çaresiz kaldı,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Topyekûn herkesin bağrını yaktı.

Toprak sanki kustu ne varsa attı,
Nice beton katlar üst üste yattı,
Acıkmıştı zemin ne canlar yuttu,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Bedenler ruh oldu ebede aktı.

Bu en büyük acı bizi soldurdu,
Kalpleri kederle, gamla doldurdu,
Gönülleri büyük hüzne daldırdı,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Yaptığım hesapta bu afet yoktu.

Yanlışlara daldık, doğrudan saptık,
Sağlam bina diye çürük ev yaptık,
Malzemeden çaldık menfaat kaptık,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Sanki bütün bunlar bize el haktı.

Allah’ım gösterme böyle acılar,
Dua edin dostlar, kardeş, bacılar,
Çekmesin halkımız derin sancılar,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Haneler yanında gönüller yıktı.

İlâhi takdire itiraz olmaz,
Mü'min olan kişi isyanla dolmaz,
Allah'tan gelene hiç tavır almaz,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Sarılır yaralar, her yer döküktü.

Seferber oldu halk yardıma koştu,
İman cûşa geldi kaynayıp coştu,
Bu hasletlerimiz güzeldi hoştu,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Millet tüm malını paylaştı döktü.

Dilerim Allah’tan ibret alırız,
Batıldan sıyrılıp Hak’ta kalırız,
Rabbin rahmetiyle feyze dalarız,
Kıyametler koptu binalar çöktü,
Salih Sedat sustu boynunu büktü.

Salih Sedat Ersöz