Çocukistan

Yenigün Gazetesi Çocukistan’ ı Sunar

Hamakta gökyüzüne bakıyordu. Kim bilir belki bulutları bir şeyciklere benzetiyordu. Sonuçta gizli bir ajandı, Çocukistan’ın yöneticilerini koruyordu. Bulutlara bakarken gözüne güneş çarptı. Elini alnına koydu ve güneşi engelledi. Güneşin arkasında durduğu bulutta bir gariplik vardı sanki. Evet, bulut kıvırcık saçlı bir çocuğa benziyordu. O sırada güneş yeniden gözüne çarptı. Ve birden gözlerini açtı. Demek uyuyordu ama gerçek gibiydi. Hala hamaktaydı. Güneşin olduğu yere baktı. Öyle bir bulut yoktu. Kim miydi bu ajan? Bu bizim Serhat’tı. Serhat Çocukistan hakkında pek bir şey bilmiyordu. Daha sonra hamaktan kalktı. Yürüdü, yürüdü… Daha sonra bir eve gitti. Bu saraya çok yakın olan eviydi. Sonuçta bir ajandı. Yorgundu. Özel ajan olduğu için her an bir görev gelebilirdi. Telsizi yatağının yanındaki sehpaya koydu. Hamağa uzandığı vakit onun haftalık izin saatleri arasındaydı. Bu nedenle arka bahçedeki hamağa uzanıp uyumuştu. Telsizi koyduktan sonra yatağına uzandı ama uyumadı. Hala rüyasının etkisindeydi. Kıvırcık saçlı, kendi yaşlarında bir çocuk. Birden telsizin kapandığını hissetti. Telsiz saraydan yönetiliyordu. O sırada “tık tık tık” diye bir ses geldi. Kalktı ve kapıyı açtı. Askerler gelmişti. “Tutuklusunuz”. Serhat Çocukistan’ı sevdiği için ellerini uzattı ve elleri kelepçelendi.

Peki, Serhat neden tutuklandı, rüyasında gördüğü çocuk da kimdi? Yarın devam edeceğiz. 

Yenigün Gazetesi Çocukistan’ ı sundu.