21. yüzyılda çocuk işçiliği ve dilendirme hâlâ devam ediyor. Konuyla ilgili yasal düzenlemeler olsa da Konya’da özellikle Zafer Çarşısı, Bosna Hersek Mahallesi ve Selçuk Üniversitesi civarında ilkokul çağındaki çocuklar sokakta çalıştırılıyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Aile Danışmanı ve Sosyolog Filiz Akman ise, çocuk işçiliğinin halen devam etmesini; ekonomik, sosyolojik, savaş ve göç gibi birçok unsura bağladı. Bazı ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için çocuklarını çalıştırabildiğini belirten Filiz Akman, “Sokağa bir yetişkinin çıkmasından çok bir çocuğun mendil satması diğer vatandaşları duygulandıracaktır. Çünkü insanlar soğuk bir havada sırtında ceket, ayağında ayakkabı olmayan çocuk işçiden daha kolay alışveriş yapar ve ona yardım eder. Maalesef çocukları duygusal mekanizma olarak kullanıyorlar ve dilendiriyorlar. Bunun dışında kendi çalışmak istemeyen aileler çocuğunu sanayi gibi yerlere de gönderebiliyor. Küçücük evlatlarımız keşke dilenmek ve çalışmak yerine sadece eğitim görse, oyun oynasa” şeklinde konuştu.

3-5 filiz akman

OYUN PEŞİNDE KOŞMASI GEREKEN ÇOCUKLAR, ARABALARIN ARASINDA KOŞUYOR!

Bazı ailelerin para kazanmak için toplumun merhamet ve şefkat duygusunu kullanarak çocukları öne sürdüğünü vurgulayan Filiz Akman, bu konuda yasal düzenlemeler ve denetimlerin bulunduğunu ama yeterli olmadığını söyledi. Akman, devletin sokakta çalışan çocuklara yardım eli uzattığını ancak bunu tamamen engelleyemediğini dile getirerek, “Bu içler acısı bir durum. Dışarda oyun peşinde koşması ve okulda eğitim alması gereken masum çocuklar, caddede arabaların arasına satış yapmak için giriyor. Bu da onların hayatlarını tehlikeye atıyor. Okulda eğitim görmesi gereken yaşı çok küçük evlatlarımız zorla başka bir işletmede de çalıştırılıyor” ifadelerine yer verdi.

3-7-64

TOPLUM YARDIM EDERKEN BİLE ÇEKİNİYOR

Sokakta dilenen veya mendil gibi ürünler satan çocuklara yardım edildiğinde toplumun şüpheci yaklaştığına dikkat çeken Akman, “Verdiğimiz o para nereye gidiyor?” sorusu da merak konusu. Toplumda, “Ben ona para verdim ama bu çocuk ihtiyacını karşılayabilecek mi veya yardımım bir başkasının eline mi geçecek? Ne yapmalıyım? Yardım etsem o çocuklara daha çok zararım dokunmaz mı?” gibi şüpheler de oldukça yaygınlaştı. Bu çok ciddi bir sorun. Bir vatandaş olarak bu devirde yardıma muhtacı olan insanlara bile artık şüpheyle yaklaşıyoruz. Çünkü her türlü şey yaşanabiliyor” diye konuştu.

3-8-58

İslamofobi var, ceza ve ses yok! İslamofobi var, ceza ve ses yok!

MERHAMET VE SEVGİ BÜTÜN İYİLİKLERİN ANASIDIR!

Aile olma bilincini taşımayanların çok sayıda çocuk yaptıktan sonra bütün çocuklarını okutamadığını ve sokağa teşvik ettiğini söyleyen Akman, çocuk işçiliğindeki meselenin eş seçmeye ve aile yapısını bilmeye kadar gittiğinin altını çizdi. Akman, “Her şey ailede başlıyor. Bir birey evlenmeden önce, “Evlenmemdeki ve çocuk sahibi olmayı istememdeki hedefim ne?” diye sormalı. Bu da beraberinde bilinç ve şuuru getireceği için o ailede merhameti, şefkati tatmış çocuklar büyür. Çocuk işçiliğinin önündeki en büyük engel de merhamet ve sevgidir” diye kaydetti.

ÇABA ÇOK ÖNEMLİ, DENETİMLER SIKLAŞTIRILMALI!

Çocuk işçiliği konusunda bilinçli davranılmadığını savunan Akman sözlerine son olarak şunları ekledi, “Toplum olarak her çocuğa ulaşmaya çalışsak, onların derdini dinlesek ve yardım etsek her şey değişir. Bu noktada çaba çok önemli. Bizler Sosyal Hizmet Kurumları, Sivil Toplum Kuruluşları gibi yardım platformları aracılığıyla da sokaktaki çocuklara yardım edebiliriz. Bunun dışında çocuklar için kampanyalar başlatılabilir, billboardlar, afişler veya sosyal medyalarla onların sesi olabiliriz. Devlet olarak da çocuk işçiliği konusunda önlem alınmalı ve denetimler sıklaştırılmalı.”

TUBA KAYA

Editör: Birkan Bakay