Yenigün Gazetesi Çocukistan’ı Sunar

Osman tam Serhat’ın elini sıkacakken Serhat elini geri çekti ve: “Önce seni biraz tanımam gerekiyor.” dedi. Osman, biraz Serhat’a kendini anlatmıştı. Ajan yurdunda kalıyordu. Serhat ona neden kendisini şikâyet ettiğini sorunca: ”Günleri karıştırmışım.” cevabını aldı. Serhat elini tekrar uzattı. Osman da Serhat’ın elini sıktı ve: ”Gizli ajanlar düşman olmaz.” dedi. Böylece bu iki düşman dost olmuşlardı. Serhat, Osman’ın ajan yurdunda kaldığını öğrenince evindeki boş odaları hatırlamış ve Osman’ı evinde yaşamaya davet etmişti. Osman böyle bir teklifin bir daha karşısına çıkıp çıkmayacağını bilemediğinden ‘E hadi bakalım’ diyerek kabul etmişti. Her şey ciddi olacak diye bir şart yok. Biraz da güldürelim sizi. Bu ikili eve varıyorlar. Serhat: “İstediğin şeye bak.” dedi. Osman bir çekmeceye bakmak istedi. Tam açacakken: “Dur sakın açma!” diye uyardı Serhat. “Neden?” “Bomba var sakın açma.” “Gerçekten mi?” “Şaka yaptım sadece oyuncak.” Öf diye bir ses geldi Osman’dan. Sonra ikisi de odalarına geçti. Serhat odasına gittiğinde birden bir şey hatırladı. Osman telsizini yanına almış mıydı? Onun odasına gitti. Kapıyı tık tıkladı. İçeriden “Bir dakika.” diye bir ses geldi. Sonra Osman da odadan çıktı. “Telsizini aldın değil mi?” “Bir bakayım.” Osman odasına girdi ve çıktı. “Yok, unutmuşum.” Sonra da Osman yurda gidip telsizini almaya gitti. Serhat da odasına geçti, biraz kitap okudu. Okuduğu kitap Sherlock Holmes’du. Bu kitabı çok severdi, tekrar tekrar okurdu. Bir süre sonra Osman geldi. Yüzü gülmüyordu. “Yurda dönmem lazım.” Sonra da odasına çekildi eşyalarını topladı ve kapıya geldi. Daha Serhat ne olduğunu bile soramadan kapıyı kapattı ve çıktı gitti. Peki Osman neden gitti? Yarın devam edeceğiz.     

Yenigün Gazetesi Çocukistan’ı Sundu.