Hayatımızda bir çok kez risklerle karşı karşıya kalmışızdır. Hepimiz ise bu riskler karşısında doğru adımlar atmaya çalışmışızdır. Önemli olan o adımı atmak ve bir sonra ki adımların arkasını getirebilmektir. Hepimizin çocukluğundan beri hep hayaller kurar hep onlarla yaşamaya çalışırız, kimimiz sadece hayal kurar gerçekleşmesini bekleriz, ender olan kişiler ise hayallerine giden yolları belirler ve hayallerin peşinden gider. Çocuk sahibi olan ailelerinde çocukları için büyük riskler alması gerekir. Her aile çocuğunun kendi kararlarını kendi vermesi, yaratıcı fikirlere sahip olması, yeteneklerinin normal insanlara karşı bir tık daha üstün olması, derslerinde başarılı olması arkadaş ortamlarında lider olması, öz güvenli olması, iş hayatında başarılı ve yetişkin bir birey olmasını ister ister de ister demem o ki bütün bunların çocuklarımızın yapabilmesi için tamamen biz ailelere bağlıdır. Bir düşünün daha çocuğumuz ufaklıktan parka götürüyoruz, ve pür dikkat ona bir şey olacak korkusuyla yanından ayrılmıyoruz ay düştü, ay başını vuracak, tüh gitti bırakın bunlar yetişkin olmanın ilk tohumlarıdır. Yaşamı boyunca sizler her daim yanında olamayacaksınız sizler her düştüğünde elinden tutup onu ayağa kaldıramayacaksınız haaa! Bırakın çocuğu kendi büyüsün demiyorum bazen de kendi istediğini yapabilmeli çocuğumuzu okula gönderiyoruz cebine birkaç kuruşta para hadi yavrum okula derslerine çok çalış bırakın çalışmasın siz ona ders çalışması için kendiniz bir adım atın o istemsizce size koşarak gelir. Derslerinde başarılı değil bırakın başarılı olmasın o gerekenleri yapıyor üstüne düşeni yapıyorsa yapacak hiçbir şey yoktur. Gelelim en önemli konumuza çocuklarımızın hayal dünyasına resmen müdahale ediyor gasp ediyor hayal güçlerine zevk dünyalarına resmen sınırlar çizip barikatlar kuruyoruz. Bir örnek verelim çocuğumuz sofrada yemek yerken almış kaşığı sırtını kaşıyor almış onunla arabasına kum dolduruyor, kafasını kaşıyor ,alıyor onu birisine vuruyor o yemek kaşığından yeri geliyor uçak yapıyor yeri geliyor mancınık yapıyor bu çocuğun hayal dünyasını zenginliğini gösterir ama bizler ne yapıyoruz hayır o bir kaşık kaşıkla sadece yemek yenir hayır kaşıkla o yapılmaz bu yapılmaz bırakın efendim yapsın bugün bir kaşıktan bunları yapar yarın ise herkesin hayal ettiği sadece uzaylılarda var değdi ufoyu yapar ya da bir şirketin başına bir düşünür ceo olur. Şimdi diyeceksiniz bu bunları nasıl düşündü ben çocuğumu dikkatle izledim gerçektende kaşıkla bunları yaptı valla benim hiç aklıma gelmez hangimizin aklına gelir konumuza dönelim.Önceleri buz dolabımı vardı çamaşır makinesi mi vardı uzay mekiğimi vardı bunlar hayal edilmiş denenmiş ve tesadüflere gebe gelmiştir. Bütün bunlar hayal edilir teorilere dökülür ve bulunur. Önemli olan o yaratıcılığı o keşfi sağlayabilmek o temelleri atabilmektir. Ağaç yaşken eğilir derler biz de çocuklarımız eğmek yerine bırakın büyüsünler öylede serbest bırakmayalım gerektiğinde daha iyi büyümesi için budayalım, gerektiğinde ilacını verelim onlara sulayalım bırakın gidebildikleri yerlere kadar gitsinler her daim destekleyici ve tamamlayıcı olalım..