Ey,

Beni,

Hakkı fısıldayan yapraklarına,

Ümide uzanan dallarına

Kötülüğü yaralayan kabuklarına,

İyiliği kucaklayan gölgene,

Teslimiyete tutunmuş köklerine,

Zikirle çoğalan heybetine,

Emanet bırakıp,

Başıboş bırakmayana,

Kavuşmak Murad'ımın,

Cefasını çeken,

Sefasını bana armağan eden,

"Baba" diye seslendiğim,

Asil çınar!

Hayy olana yürüdüğüm şu hayatta,

Diriliyorum,

Uyanıyorum,

Yapraklarının fısıltısında.

Kıramayacağım,

Kıyamayacağım,

Üzerine titrediğim,

Dava edindiğim,

Aziz yükler birikiyor sırtımda.

Sırtımı sana dayayıp,

Tek fısıltına dâhi muhtaç kulaklarımı dört açtığım ânda,

Gönlüme efil efil esen tefekkür,

Tevekkül ve azim dolduruyor heybeme.

Heybemdeki cevheri hissederek yürüyorum imtihan yollarını.

Hakikâte sımsıkı sarılmayı,

İnandıkça sarsılmamayı,

Köklerinden öğreniyorum.

Korkuyorum çınar,

Gölgenin dışında kalan her karış topraktan,

Dallarının uzanmadığı her adımdan,

Yapraklarının dalgasını hissetmediğim her rüzgârdan,

Dünya denilen şu devâsâ tarladan,

Korkuyorum.

Öğreniyorum çınar,

Yavaş yavaş,

İstemeden,

Hayretler içinde,

İçimde koskoca titreyişlerle,

Bu dünyayı öğreniyorum.

Yapraklarının fısıltısından gayrı sesler varmış;

Yüzlerce korkuluk, binlerce karga,

Her saniye başı amansız bir kavga koparırmış.

Gölgenden ötede nice yollar varmış;

Bir yandan sıcak, bir yandan fırtına,

Ufku delen dağların arasında,

Zıtlıklar vadileri kuşatırmış.

Altında rüyâlara daldığım o dallarının üstünde bambaşka gerçekler varmış;

Güneş yakarmış.

Yağmur ıslatırmış.

Karanlık korkutur,

Aydınlık göz kamaştırırmış.

Masmavi gökten bembeyaz bulutlar açılırdı kâlbime dallarının arasından;

Meğer kapkara bulutlar da varmış.

Yüreğime sığmayıp, dilimi de aciz bırakan sayısız hamd O'nadır ki;

Selâm ve Fettah olan Yaradan,

Korkulara refah olan çınarlar yaratmış.

Kimileri, doyamamış çınarına.

Kimileri, tanıyamamış dâhi.

Hâkim ve Adil olan Yaradan,

Vuslatın en güzeline giden sabrı yaratmış.

Yeter ki sabrımızı görsün şu yollar;

Şer sandıklarımızda,

Nice hayırlar varmış.

Biliyorum çınar,

Bir rüzgâr ki;

Gelecek,

Esecek,

Nefesimizi kesecek,

Senin isminle çağrılacağım o güne götürecek.

O güne dek,

Her günüm,

Yolum,

Heybem,

Gönlüm,

Her şeyim,

Kudret elinde olan Allah'ın dilemesiyle,

O'nun rızasına,

Beni O'nun rızasına götürecek rızana,

Aşkla hizmet ederek,

Geçecek.