Havaların ısınmaya başladığı, bahar günlerinin kapıdan başını uzattığı ve hafif hafif bize gülümsemeye başladığı, cemrenin düştüğü şu günlerde ülkemizde meydana gelen iç karartıcı olayları bu haftalık yazmayalım dedim. Sizin gönlünüze de bir nebzecik cemre sıcaklığı düşürebilmek ve gelen baharı gülümseyerek karşılayabilmek için epeyce ara verdiğim bir konuda yazmak istedim.
Bu hafta sizlere dilimin döndüğü, kelimelerimin yettiği kadarı ile Konyaspor'u yazmaya çalışacağım. Konyaspor ambleminde yer alan çift başlı kartala yakışır bir şekilde ligde ben de varım dedi bu yıl. Hem ligde hem de Ziraat Türkiye Kupasında hedefine doğru emin adımlar ile yol alıyor.
Ligde geride kalan 24 haftada topladığı 43 puan ile kendi rekorunu kırdı. Geride kalan 10 haftada da aynı performansı gösterebilirse bu yıl tarihinde kırılmamış bir rekora imza atacak. Ziraat Türkiye Kupasında ise Fenerbahçe ile Yarı Final maçı oynayacak. Herhalde bu durumda tarihinde bir ilk!
Geçen yıl görev başına getirilen Aykut Kocaman sezon başında ve sezon ortasında flaş transfer yapmamakla suçlanmış ve ağır eleştirilere uğramıştı. Ama o zamanlar konuştuğumuz İstanbullu dostlarımız bize Aykut Kocaman'ın bir sistem hocası olduğunu ve sistemine uymayan futbolcuları takımında istemediğini fısıldamışlardı.
Gerçekten de Aykut Kocaman bu yıl ortaya koyduğu performans ile bir sistem hocası olduğunu bir kez daha ispat etti. Takımda yıldız oyuncu bulunmamasına rağmen oynanan oyun ve alınan sonuçlar Konyaspor'u spor medyasının gözdeleri arasına soktu.
Kupada ve ikinci yarı oynanan maçlarda evinde kaybetmeme gibi bir başarıya da imza attı Konyasporlu oyuncular. Özellikle kupada Beşiktaş gibi büyükler kategorisine dâhil edilen bir takım karşısında her iki karşılaşmayı da galibiyet ile bitirme başarısı göstermesi takdire şayandı. Bu hafta evinde ağırladığı Trabzonspor'u da iki gollü net bir skorla geçmesi şehre ve kendisine gönül veren taraftarlara büyük bir mutluluk verdi.
Ambleminde yer alan çift başlı kartala yaraşır bir şekilde iki kulvarda da başarıya koşan Konyaspor'un bir diğer başarısı da 12. Oyuncu tabir edilen taraftarının daima takımını desteklemek için tribünlerdeki yerini almasıdır diyebiliriz.
Bu başarı aynı zamanda bize Avrupa yolunu da açacak. Taraftarımız zaten Avrupa maçları konusunda tecrübeli! Milli Takıma verdikleri destek ile bu konuda profesyonel olduklarını bütün âleme gösterdiler. Bu hazzı bir de kendi şehirlerinin takımı ile yaşamak istiyorlar.
Aykut Kocaman ve takım bu hediyeyi taraftara sunacak inanç ve isteğe sahipler. Şehri yönetenler ve yerel basın da meydana gelebilecek bütün olumsuzluklara rağmen takımın arkasında durma dirayetini gösterirse hasret kaldığımız başarıyı yakalamamız için bir sebep kalmaz.
Efendi ve dik duruşu ile hiçbir mazeret üretmeden sadece işini yapma peşinde koşan ve çalışarak başarının yakalanabileceğini bizlere gösteren Aykut Kocaman'a, ekibine ve oyunculara teşekkür ediyor sezon sonunda da mutlu sona ulaşan bir takımın taraftarı olma mutluluğunu yaşamak istiyorum.
