“Dünya yerinden oynar, ibneler özgür olsa” 22-28 Haziran LGBTİ haftası ve “onur yürüyüşü”(?) İstiklal caddesinde, “İBNELİĞİN”; ilericilik, solculuk ve sosyalistliğin şartı gibi sunulduğu yürüyüş. KİMLER YOKKİ? Son seçimde,İsrail ve İngiltere'nin, içimizdeki okyanus ve doğan medyası tarafından  parlatılıp vatandaşa  örtünün altına gizlediği kazıkHDP'li vekiller,belediye başkanları,sözde ülkemin sanatçıları(!),sosyalistler(!),entelektüeller(!)!.“Velev ki ibneyiz” diyen Sırrı Süreyya'lar, el ele yanak yanağa dans eden Sırrı Sakık'lar. Yürüyüşte en önde CHP milletvekilleri Şafak Pavey, Mahmut Tanal Binnaz Toprak, Hüseyin Aygün, ÖDP lideri Alper Taş, yine HDP milletvekillerinden FİLİZ KERESTECİOĞLU, BEYZA ÜSTÜN, SEZAİ TEMELLİ ve Alman parlamenterler yer aldı. İlerleyen dakikalarda LGBTİ “Onur Yürüyüşü”neSebahat Tuncel'de  katıldı. “FreddieMercury'nin askerleri”, “Mustafa Kemal'in askerleri” ve “kandilin askerleri” “İBNELERE” ÖZGÜRLÜK İÇİN BİR ARAYA GELDİLER.

İki lafı bir araya getirmekten aciz acayip insanlar topluluğu ile yan yana gelen ilerici(!) ve aydınlar(!) ne yapmak istiyorlar?

Ülkede ne zaman İslam'a ve İslami referansı yüksek olan siyasi bir yönetime karşı eylem olsa bildiğimiz yazarçizer takımı, sanatçı, oyuncu ve cumhuriyet gazetesi locada yerini alır. Nedir bu insanları bir araya getiren?

Hakikaten LGBTİ' li insanlara destek olmak mı, onların sorunlarına, dertlerine çare olmak mı? Yoksa onların üzerinde siyasi ve maddi getirim elde etmek mi?

Demokrasi, özgürlük falan diye yeni bir “siyasi hareket” enterne etme peşindeler mi?

Cumhuriyet gazetesi “sevişe sevişe kazanacağız” ,“dün bir avuçtular bugün on binlere ulaştılar”, “faşizme karşı bacak omuza” diye manşetine taşıyarak eşcinselliğin boyutunu ve tanımını başka bir ışık, başka bir pencere olarak göstermeye çalışması nedendir? 

Bireysel anormalliğin toplumsal harekete dönüşmesini mi istemektedir?

 Bireysel sapkınlığın toplumsal sapkınlığa dönüşmesi, o sapkın hareketin eylemlerini, düşüncelerini, inanç dünyalarının da propagandasını yapmak ve yaymak hakkını doğurmaktadır. Böyle bir sapkınlığın ağır aksak yürüyen eğitim sistemimizi ve yarınımız dediğimiz çocuklarımızın geleceğinin tahribatını nasıl etkileyeceğini düşünemiyor musunuz? 

Yoksa bunu bilerek ve isteyerek yaparak toplumsal ahlakın yıkım mühendisliğine mi soyunuyorsunuz?  

Dili, giyimi, davranış biçimiyle, makyajı ve argosuyla eşcinselliğimi yahut eşcinsel fahişeliğimi savunuyorsunuz?  

Eşcinselliğin hastalık yahut sapkınlık değil de yeni bir toplumsal umut ışığı, kurtuluş reçetesi olarak anlaşılmasını mı sağlamış oluyorsunuz?

Eşcinsellik yeni bir olgu değildir. Çağlar öncesinden beri günümüze kadar gelen bir hastalıktır. Tıpkı verem, veba, kolera gibi...

İnsan; kendi bedeni üzerinde tahribat ve yıkım, toplumsal etkileşim, aidiyet ve toplumsal hafızaya zarar vermediği sürece her türlü tasarruf hakkına sahiptir. Feministlerin “beden benim bedenim, ne istersem yaparım”deme haklarına sahip olmadıkları gibi. 

Ancak yıkıcı eylemlere kalkıştığınız vakit o beden sizin değil ailenizin ve toplumunuzun sorumluluğuna girmektedir.

Sizin nasıl ki gözünüzün yerini yahut ağzınızın yerini, hatta elinizi ayağınızla yer değiştirme hakkınız yoksa doğuştan sahip olduğunuz cinsiyetinizi de değiştirme hakkınız yoktur.

Eşcinsellik bir tercih değildir. İnsanın yaradılış gerçeğine aykırı bir anormalliktir. Son günlerde moda olan, “Din; siyasi ve sosyal hayattan elini çeksin” söylemi hayatımızın hiç evresinde Dine ihtiyaç yoktur demekle eş anlamlıdır.

 Yüce Allah(cc) kitabında şöyle buyurmaktadır;

 ARAF S.80-82.AYETLER: “Hani Lut da kavmine şöyle demişti: 'Sizden önce âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayâsızlığı, çirkinliği mi yapıyorsunuz?

Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz,

ölçüyü aşan(azgın)bir kavimsiniz' AllahınRasülüde şöyle buyurmaktadır;

“Kadının kadına yaklaşması(ilişki kurması)zinadır”

HADİS-İ ŞERİF. (TABERÂNİ)

“Erkeğin erkeğe, kadının kadına yaklaşması zinadır”

HADİS-İ ŞERİF.(BEYHEKİ) 

 

“Ahir zamanda eşcinsel 3 kısım olur: Bir kısmı konuşmak ve yüze bakmakla, diğeri, kucaklaşmakla yetinir. Bir kısmı da bu işi bilfiil yapar. Allah'ın laneti bunların üzerine olsun! Eğer ki tevbe ederlerse, tevbe edenin tevbesiniAllahüTeala kabul eder”

HADİS-İ ŞERİF.(DEYLEMİ)

“Lut kavminin amelini işleyen melundur” 

HADİS-İ ŞERİF.(İ.AHMED)

“Kendi rızası ile üç defa livata yapan alışır, her zaman bu işi ister”

HADİS-İ ŞERİF.(R.Nasıhin)

“Erkek erkekle, kadın kadınla yetinmedikçe, kıyamet kopmaz”

HADİS-İ ŞERİF.(Hatib)

 

“Erkek erkekle, kadın kadınla yetinirse, ümmetim helâk olur”

HADİS-İ ŞERİF.(Hâkim, Beyheki);

KAPİTALİZM; Yozlaştırıcı tahrip edici etkisini insan bedeninde de göstermektedir. İnsanların, kişisel ruhsal sapkınlıklarını toplumsal hareketlere dönüştürerek bunu özgürlük mücadelesi gibi sunması onu bir kültür, toplumsal olgu haline dönüştürmesi tam bir yıkım felaketidir. İnsanların içinde olan bastırılmış duygularının baskısını kaldırdığınızda anormalliğe eğilimi olanların kolaylıkla bu sapkın duygulara yenik düşeceği aşikârdır. Buda insanlığın üremesinin ve devamını getirmesinin köküne kezzap suyu dökmektir.

Eşcinselliğin böyle allanıp pullanarak toplumumuza sunulması seks işçiliğinin yeni boyut kazanması dolayısı ile yeni fuhuş mafyalığının ortaya çıkmasıdır. Yürüyüşe katılanları kare kare izlediğiniz zaman içlerinde seks işçiliğinin dışında başka meslek gruplarının yok denecek kadar azlığını müşahede etmekteyiz. Bu organizasyon aslında özgürlük mücadelesinden çok fuhuş yaparak para kazanmanın yolunun meşrulaştırmasını istemekten başka bir şey değildir.

“Onur yürüyüşü” yapacaksanız; seviyesi düşmüş ahlakımızın, tecavüze uğrayıp öldürülen kadınlarımızın, cinsel istismara maruz kalmış çocuklarımızın, ensest ilişki mağdurlarının,töre cinayetlerinin,töre gereği kurban edilen çocuk gelinlerin,namus deyip ırzına geçilip öldürülen masum kızlarımızın onuru için yürüyün.

HOMOSEKSÜELLİK, LEZBİYENLİK,GAYLİK,BİSEKSÜELLİK, TRANSEKSÜELLİK VE İNTERSEKSÜELLİK YALNIZCA TIBBİ BİR RAHATSIZLIK DEĞİLDİR. TOPLUMSAL PSİKOLOJİK, PATOLOJİK BİR TRAVMADIR. YALNIZCA TIBBI MÜDAHALELERLE TEDAVİ OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR. EĞİTİM, KÜLTÜR VE SANATIN YENİDEN YAPILANDIRILIP TOPLUMUN ÜZERİNDEKİ BU YOZLAŞMANIN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR.

Geleneksel, yanlış din anlayışının,(kuran ve sünnetin doğru anlatılamaması) toplum üzerindeki baskısı ishale edilmelidir. Yalan yanlış, eksik bilgilerin, ağabeylerin, şeyhlerin, ham softaların din adına dayatılan isteklerinin din diye anlatılması,ben eksenli din yorumu toplum üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Baskı arttıkça toplum içine kapanmaktadır. Kapalı toplumlarda bu kabil hastalıklar hortlamaktadır.Aile içi şiddet,ensest ilişkigibi! Din adına dini sulandıran yavşamış ekran soytarılarının dediği, falan abinin dediği, filan şeyhin, hocanın dediği din değil Allah ve Resulünün dediği din hayata geçmelidir.

EŞ CİNSELLİĞİN, YENİ BİR YAŞAM TARZI,YENİ ÖZGÜRLÜKLERİ İÇEREN SİYASİ HAREKET GİBİ TAKDİM EDİLMESİ,ABD NİN TERÖR LABORATUVARLARINDAKİ ÜRETTİĞİ EBOLA VİRÜSÜNDEN DAHA TEHLİKELİDİR.

LGBTİ NİN TOPLUMSAL HAREKET OLMASININ, DÜŞÜNCESİNİN YAYILMASININ ENGELLENMESİ ELZEMDİR.

DEVLETİN ÖNCELİKLİ ÖDEVİ BOZULAN TOPLUMSAL, SAĞLIK VE AİDİYETİMİZİN ÖNCELİKLİ OLARAK DÜZELTİLMESİDİR.

YENİ KURULACAK HÜKÜMETİN PROĞRAMINDA LGBTİ NİN “ACİL”,” KIRMIZI KOD” LA ÖNCELİKLİLERİN ARASINDA YER ALMALIDIR.

AYRICA BASIN YASASI YENİDEN DÜZENLENMELİ BASININ BU KABİL EYLEMLERİ CAZİP HALE GETİRİP HALKA SUNMASININ YAPTIRIMI AĞIRLAŞTIRILMALIDIR.

İNSANLIĞIN KÖKÜNE KEZZAP SUYU DÖKECEK OLAN BU HAREKETİ DESTEKLEYEN VE ORGANİZASYON SAĞLAYANLARIN İNSANLIK SUÇU İLE YARGILANMALARI SAĞLANMALIDIR.

LGBTİ ÜZERİNDEN PARA KAZANARAK TOPLUMSAL TAHRİBATA NEDEN OLAN, ONARILMAZ HASTALIKLARIN YAYILMASINA SEBEP OLAN FUHUŞ MAFYASININ ACİLEN ÇÖKERTİLİP SUÇLULARININ YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMASI SAĞLANMALIDIR.

KISACA TOPLUMSAL HAREKET OLARAK SUNULAN LGBTİ ÜYELERİ İNSANLIK SUÇU İŞLEYENLERİN AĞINA DÜŞMÜŞ, YARDIMA VE TEDAVİYE MUHTAÇ ZAVALLI İNSANLARDIR.

Bunca rezilliğin içinde dışa vurmuş tek şey “bir avuçken on binleri buldu”(!)diye yürütülen eşcinsellerin “onur yürüyüşü”, Londra'daki eylemini İngiliz basını es geçerken İstanbul'daki yürüyüşü, solcuların(!) entellektüllerin(!),ilerici aydınların(!)Sanatçı(!) müsveddelerinin, ahlak eksiği basın ve medya mensubu ve yöneticilerinin desteği ile gerçekleştirilen ahlaksızlığınızı yabancı basın pek bir göklere çıkarttı. Neden acaba?