Kıssadan hisse bir hikaye;

Bir gün bir köyde namaz çıkışı bir anons duyulur;

Dikkat dikkat ; ‘’yakınlarda yağan yoğun yağışlar dolayısıyla köyümüzü sel basacağından köyü terk edin, dağın yüksek kesimlerine çıkın’’ der.

Halk köyü terk eder. Köy dışına, yüksek bir yere çıkar.

 Bakarlar ki imam yok. Birisini gönderirler.

O kişi camiye gelir, hocam halk köy dışında bir sen yoksun, sel geliyor der. 

İmam: sen git der.

Bu arada sel gelmiştir. Camiye dayanmıştır.

Bu sefer sandalla birisi gelir. Hocam hadi sel yükseliyor. Seni almaya geldik der.

İmam: gidin der .

Sonra sel yoğunlaşır. Camiyi yutar. 

Bu sefer helikopterle gelirler,  hocayı  almak isterler.

İmam: gidin der. Bütün ısrarlara karşın yerinde kalır.

Sel yükselir, camiyi ve hocayı yutar.

Hoca ahrete intikal etmiştir.

Allahın huzuruna kabul edilir.

İmam Allaha sitem eder. 

Ben bütün ibadetlerimi yaptım, hayatımı takva üzerine yaşadım. Adil oldum, hak yemedim, kul hakkını gözettim. Sen her zaman beni ve benim gibileri koruyacaktın der.

Her ne kadar bu tip dini örnek vermek istemesem de hikaye bu ya:

Ey kulum; namaz çıkışı anons ettirdim sen duymadın. Köylü dağa çıktı sana da haber gönderdim, dikkate almadın. Sel bastı sandalla kurtarmaya insanları gönderdim, oralı olmadın.  Sel bastı camiyi yuttu, helikopterle seni kurtarmaya insanları gönderdim, bütün ısrarlara rağmen kabul etmedin, ben ne yapayım demiş.

Kıssadan hisse.

Hayatın her anı bizim için işaretlerle dolu, yeter ki doğru okuyabilelim, anlayabilelim, algılayabilelim.

Belki bu hikaye için en iyi iz seçimlerdi. Artık o geçti. Şimdi yaşam içindeki izleri takip edelim.

Yaşamın her anı, çevremizde gerçekleşen her olay  eğer doğru analiz edebilir, sebepleri anlar , hikmetlerin peşinde gidersek bizim için sıkıntı olan her şeyin aynı zamanda bizim için bir çözümü de içinde barındırdığını görebiliriz.

Bir şey son ise, aynı zamandan bir başlangıçtır. 

Her nokta yeni bir cümleye, yeni bir anlama, çok farklı manaya açılan bir kapı da olabilir.

Hepimizin her zaman yapabileceği bir şeyler vardır. Bu aynı zamanda kendini ifade etme biçimini de gösterir.

Şimdi yeni bir başlangıç yaptık. Tüm ülkemizde yeni yönetimler yönetime geldi. Bu seçilenlerin imtihanıdır aynı zamanda.

Kimse kaybetmemiştir.

Tercih edilmeyen tarafta ise insanlar için bu kayıp değildir.
Bir şey yapmak için illa tercih edilmek de gerekmiyor.

Bizler hayattaki izleri takip etmeye devam etmeliyiz.

Mesela cetvel gibi doğru olabilir, duruşumuzla eğrileri gösterebiliriz.

Doğruları önererek, doğruları göstererek doğruların uygulanmasını sağlayabiliriz.

Doğru talepler oluşturabiliriz.

Doğru isteklerle seçilen insanlara yardımcı olmaya çalışabiliriz.

Halk olarak tercih edilen ve edilmeyen tarafla kaynaşarak istişareler ile doğru işlerin tecellisinin önünü açabiliriz.

Kaliteli ürün kaliteli taleple üretilir.

En kaliteli hizmet de kaliteli taleplerle tecelli eder.

O zaman bizim sorumluluğumuz olayları doğru analiz etmek doğru sonuçların önünü açmak.

Yani neden gelişemediğimizi doğru ve samimi sorgulamak.

Doğru teşhislerle doğru tedavilere ulaşmak.

Eğer en doğru benim dersek, doğrunun yolundan çıkmışız demek. Kendini doğru olarak pazarlamak bu arayışın en tehlikeli halkasıdır.

Memleketin bekasını, gelişmesini esas doğru olarak ele alırsak ona uymayan her şey yanlıştır.

Birinci hedefimiz memleketimizin daha iyi seviyelere gelmesini sağlamaktır.

Akılcı vatandaşlık, bilinçli adımlarla meydana gelir.

İnsan olmamız da akıllı hareket etmemizi gerektirir.
Kuran da ‘’akletmez misiniz’’ derken irademizi doğru kullanıp kullanmadığımızı sorgular.

İzleri doğru tespit eder, doğru algılar,doğru takip edersek, bizim için her zaman yollar doğru olur.

Yani fırsatlar çevremizde gerçekleşen, var olan izlerin içinde saklıdır.