Yazmak kolay, konuşmak ondan çok daha kolay. Oku, çalış, gel ve git; hepsi kolay. Yürü, koş, yat ve kalk; alayı kolay. Gel de gör; tüm bu kolayların bedelini ödemek zor. Hem de çok zor. Güneş huzurla doğuyorsa pencerenden içeri, her gece hilal muhabbetle eşlik ediyorsa çayına ve yattığın o yastık bu kadar yumuşaksa bil ki, bunun bedelini ödeyenler var. Güvenle kurduğun o hayallerini ve umutla baktığın o geleceğini borçlu olduğun aslanlar var. Gâyeni ve derdini paylaşan ve bunlar için savaşan yiğitler var. Sen huzur içinde uyu diye uyanık onlar. Güneş her daim seni ısıtsın diye üşürler onlar. Senin gözlerin ışıldasın diye gözlerini kırpmazlar onlar. Sen korkma diye cesaretin timsali onlar. Sen acı çekme diye yaralanır onlar. Semaları titreten ezanlar susmasın diye yürekleri titreten selaları okunur onların. Senin gözyaşın akmasın diye kanları akar onların. Ve sen dimdik doğrul diye toprağa düşer onlar. Dağların ardında vatan bekleyenin kara haberi yüreğini dağlar. Yüreklere düştü mü ateş, binbir "âh" çıkar. İşte o zaman korksun o mel'un zalim; bu "âh" onu ateşlerin ateşine atar.

Bedir, Malazgirt, Kosova, Niğbolu, İstanbul'un Fethi, Preveze, İstiklal Harbi ve daha nicesi şahittir şu vatanın ve ümmetin şânına. Bugün de İdlip hayran kaldı davamıza. Küffar istese de hüsrana uğratamaz bizi, niye bilir misin? Çünkü yol güzeldir, yolun sonundaki gâye güzeldir ve Peygamber (s.a.v.) bu yolun lideridir. İnsan olan bu yolun kıymetini bilir. Bakma sen yoldan anlamayanlara. Aldırma yoluna diken döküp taş atanlara. Dinle, tarihten sesler yükselir; bizim kudretimizin, onların hayallerinin bile erişemeyeceği yerlere yetiştiği haber verilir. Çok zırvaladılar, daha da zırvalarlar; "İdlip'te ne işimiz var?" diye. Unutma, bugün bunu söyleyenler dün de korkup satmışlardı vatan topraklarını. Hatırla, sen dün tanklara gövdeni siper ederken onlar boş bıraktı tüm safları. Bunca ikiyüzlülükten sonra "Paylaşıyoruz." deseler de, inanmam, paylaşmadılar ve paylaşmazlar hiçbir zaman acını. Al bunları da vur ötekine, küffar tek millet; hâini, çakalı, rejimi, Rusya'sı...

Düşmanın mert olanı da nasip olmadı bize. Üç aylara kavuşmanın sevincini yaşarken, 33 yiğidin vuslatını ansızın çaldılar elimizden. Sınırda silah sesleri, içerde hâin algı yönetimleri devam ederken bu aziz millet Fetihlerle Yasinlerle bulmaya çalıştı sükûneti. Dedim ya, yol güzel işte. Yolun sonunda ölüm değil, şehadet şerbeti nasip eden güzel. Kırılmış ve yanmış yürekler kalsa da geriye; şehit olan güzel, şehit yetiştirip şefaatine nâil olacak olan güzel.

Aslan ordumuz zaferden zafere ulaşsın!

Devletimize zeval uğramasın!

Düşman fırsat bulmasın, yerle yeksân kılınsın!