İlk yarısı zevksiz, tatsız,  tuzsuz, iki rakibin birbirinden korktuğu mücadeleye şahit olduk. Puantajıma bakıyorum kayda değer tek opsiyon yok! Çaykur Rize çabalıyor ama oynayacak boş alan kalmamış, kenarlara topu getirmeye çalışıyor,  kademeli savunma anlayışı ile Torku Konyaspor müsaade etmiyor.

Torku Konyaspor'daki   Uğur İnceman tercihi takımın orta sahasını biraz daha defansif hale getirmiş, öyle ki yana pasların sayısı artmış öne koşular azalmış, dripling hemen hemen hiç yok.. Takım tam mehteran bölüğü gibi İKİ İLERİ BİR GERİ oynuyor. Anlayacağınız top bizde ama yine pozisyon ve icraat yok!

Aykut KOCAMAN'ın hesabı geçen hafta da söylediğimiz gibi ilk 60 dk skor avantajını tutup son 30 dakika rakibin boş bıraktığı alanlara  yapılacak hızlı çıkışlar ile galibiyet yada en kötü beraberlik ile maçı bağlamaktı. Zira Çaykur Rizespor galip gelse puan sıralamasında ki yerler değişecekti! Yani prestij açısından da önemli bir maç oynanıyordu.

Aykut KOCAMAN'ın hesapları ilk  60-65 dk için tuttu aslında. Az pozisyon verildi topla oynama yüzdesi   % 60'lar civarında takım topa sahip yavaş yavaş Çaykur Rize alanına itilen bir oyun vardı.  Bu baskı gol getirebilir düşüncesi hakimken, birden bire Çaykur Rizesporun tek kişilik hücumları etkili olmaya başladı.  Ali Turan ve Vukoviç  KWUEKE ile güreş müsabakalarının hepsini kaybetti. Bu koca adam driplinglerde, koşularda, aldatmalarda her seferinde çarpıştırdı bizim stoperleri.

Çok net 3 defa Serkan ile baş başa kaldı, hem de savunma baskısı hissetmeksizin elini kolunu sallaya sallaya.. Bu pozisyonlarda Serkan'ın zamanında çıkışları gol açılarını kapaması maçı 0-0 'da tuttu. 

Serkan'dan bahsetmişken ilk haftalarda oynamadığı ve kaleci hatalarından kaybettiğimiz puanları hatırladığımızda,  şu anda Akhisar Belediyespor'un yerinde neden biz yokuz sorusunu yanında getiriyor.  Serkan ligdeki son 10 karşılaşmada görev almış şu anda ligimizdeki çerçeveyi tutan topları kurtarma konusunda en başarılı kaleci. Kaleyi tutan 5 ciddi şutun 4 tanesini engelleme ortalamasına sahip!  10 lig müsabakasında 10 gol yemiş ve  en önemlisi Serkan'ın hatasında maç kaybetmemişiz. 

Savunma ile uyumundaki temel faktörlerden biri,  aynı lisanı konuşmaları diye düşünüyorum..  Yaptığı Türkçe uyarıları anlayan ve uygulayan 3 Türk oyuncu ile birlikte mücadele ediyor! Vukoviç de birkaç yıldır ülkemizde ve Türkçe Futbol Lisanından parçaları öğrenmiş olmalı. Serkan için artı olan bir başka yön ise ligin en tecrübeli kalecilerinden olması.  Hani şöyle birkaç maç daha ön plana çıksa Volkan BABACAN ile milli takım için rekabete girer mi bilmem?  Yaş itibari ile de en verimli döneminde,  20 yaşında çağırıldığı Milli Takım aday kadrosuna 30'lu yaşlarda tekrar çağırılırsa ben hiç şaşırmayacağım.

Devrenin bitimine 4 hafta var, önümüzdeki hafta içeride  Antalyaspor ile hemen peşinden Kasımpaşa deplasmanı, 16. Hafta Bursa ile Konya da, son hafta deplasmanda  yılın flaş takımı Beşiktaş ile İstanbul'un bir stadında  oynayacağız.  Ben devreye 27 puanla girersek muhteşem olur diyorum!  Alınacak 27 puan bizi  ilk 5 içine sokar, ki bu da ikinci devre için artı motivasyon demektir. Realite bu maçların hiçbirini mücadele etmeden kazanamayacağımız yönünde.  Ligimizin sert abileri ile mücadele edeceğiz.

Aykut KOCAMAN elindeki dar kadroyu o kadar iyi kullandı ki şu haftaya kadar, en az kart cezaları, en az sakatlıklar ve en az talihsizlikleri yaşayarak 20 puanı topladı. Sezon başında 13. Hafta itibari ile 20 puanımız olacağı söylense hem yönetim hem de teknik ekip üzerine atlar ve hatta para verirlerdi.  Bu yıl düşme puan barajının daha da aşağıya ineceğini düşünüyorum! 30-35 aralığında! Dipte yer alan üç takımın içine her an dahil olabilecek Osmanlıspor, Kayserispor ve Gaziantepspor takımlarını da sayarsak düşebilecek 6 takımdan bahsetmek mümkün. Devre sonuna 23  puan veya üzerinde  bir puanda girersek saydığım 6 takımın içinde biz yer almayız. Bu da transferde biraz daha rahat hareket etmemizi sağlar. Belki kiralanacak az maliyetli oyuncular ile ligi kazasız belasız tamamlayabiliriz.

Dünya literatürüne giren bir gerçektir bu, “ATANIN VE TUTANIN İYİ OLACAK”  bizim bu hafta tutanımız iyiydi ve gol yemeden maçı tamamladık..  Eskişehirspor maçında atanlarımız iyi olduğundan maçı kazanmıştık.  Gelecek haftalarda her ikisinin de performanslarını üst düzeye çekmeleri  halinde galibiyetlerin geri dönebileceğini hissediyorum.

Bütçe olarak ligin en ucuz takımlarından birini kurmak zorunda kaldık. Ödemeler, mahkemeler, borçlar vb. gerçekler elimizi kolumuzu bağladı belki.  Kendi adıma şunu söyleyebilirim hedefli bir takım yerine borçları azaltan, mali kriterleri tutturan bir takım tercihimdir. Bu yıl için söylüyorum  kötü oynamak çok önemli değil, ama bu haftada olduğu gibi iyi mücadele ederek gerçek rakiplerden puan çalmak daha kıymetli.

Gelecek hafta ligin flaş transferlerine imza atan ve 35'lik Etoo ile puanlar kazanan Antalyaspor'u konuk edeceğiz!  Öne hızlı oynayan bir takım ama dönüşlerde çok geniş alanlar bırakıyorlar,  bizim bu alanları kullanacak silahlarımız var, maç motivasyonunun iyi olması ve rakibin skor yükünü çeken silahlarının susturulması maçı lehimize çevirecektir.. Ayrıca bu hafta Etoo'nun hatırına tribünlere en az 30 bin futbolsever gelecektir diye düşünenlerdenim..  30 bin ateşli seyirci bir puanı alır,  geri kalan 2 puan sahada mücadele edecek oyuncuların hırsına ve mücadelesine bağlı diyorum ne dersiniz???