Turizm Haftası etkinliklerini başladı. 

Turizmin canlandırılması gereken bu haftada bir farkındalık yok.

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün bir haftalık program akışı bunu gösteriyor. 

Şiir dinletisi, konferans, gezi, yemek etkinliği...

Hepsi bu!

Şehrin hareketlendirilmesi gereken haftada yine tipik memur zihniyeti kendini gösterdi. 

Konya'ya ilgi uyandıracak organizasyonlardan uzak, günü kurtaralım, bir şeyler yapmış olalım mantığıyla oluşturulmuş bir program!

Şimdi bu mantıkla şehrin turizm hareketliliği nasıl sağlanacak?

Tüm turizm uzmanları şu konuda hem fikir ki; Turist Konya'da en az iki gün kalmalı.

Peki nasıl olacak bu? 

Öncelikle kültür envanteri çıkarılıp, buna göre turizm haritası belirlenmeli, bu haritaya göre turistlere şehir gezdirilmeli. 

Turisti getir Mevlana'yı gezdir sonra Konya'yı terk et mantığı bitmeli.

Mevlana Müzesi en son ziyaret edilecek mekan olmalı!

Eskişehir bunu başarmış durumda. 

Eskişehir'e gelen turizm acentaları en son şehrin merkezini gezdiriyor turistlere. 

Böylece yörenin önemli tarih ve kültür hazineleri görülebiliyor!

Biz ise işin kolaylığına kaçıyoruz, yılda bir Mevlana törenlerinin arkasına saklanıyoruz, yıl içinde de nasıl olsa türbe turist çekiyor diye koltuğumuzun arkasına yaslanıyoruz, Turizm Haftası'nı da iki şiir dinletisi, birkaç konferans ile bitiriyoruz!

Buna artık son verilmelidir. 

Sosyal medyada bir takım zihniyeti bozuk ukalaların yazdığının tersine Konya'nın her alanda mükemmel bir şehir olduğunu göstermeliyiz. 

“En çok içki tüketilen yer, yobaz, kadınların yolda yürümesi yasak, özgürlük yok, etliekmek kafalılar!” gibi ifadelerin anlamsız ve saçma olduğunu ancak şehri ne kadar iyi tanıtırsak anlatabiliriz. 

Şiir, konser gibi kapalı alanlarda yapılan programlarla bu iş olmaz.

Nasıl ki bugün milli bayramlarımız stadyumlara sıkışmaktan kurtarıldıysa, ülke geneline yayıldıysa aynı şekilde Konya turizmini de içinde bulunduğu kapanmışlıktan kurtarılması elzemdir. 

Bin yıllık geçmişinden aldığı güçle düşünen ve konuşan bir şehir var karşımızda; tarihiyle, kültürüyle, ecdad yadigarlarıyla! 

***

Turizm Haftası'nda;

Hiç değilse televizyonlarda, yaygın ve yerel gazetelerde Konya'nın kültür envanterini gösteren reklamlar verilebilirdi. 

Havayolu ve karayolu yolcu taşımacılığı yapan şirketlerle konuşulup Konya'ya gezmeye gelmek isteyenlere indirimli bilet imkanı sağlanabilirdi. 

Konya'daki otellerle işbirliği içinde turizm amaçlı gelenlere indirimli konaklama olanağı sunulabilirdi. 

Üniversitelerle irtibata geçilip yabancı öğrencilerle hoşgörü şehri temalı ve Türkiye'ye örnek olacak etkinliğe imza atılabilirdi. 

Yurtdışı ve Türkiye'deki tüm turizm acentaları ile irtibata geçilip 2-3 günlük indirimli Konya turları organize edilebilirdi...

Ama maalesef yine dar kalıbın içine sıkıştık. 

Allah'tan Konya Büyükşehir Belediyesi bu anlamda Konya'nın kabuğunu kırma gayreti içinde, büyük oranda da kırdı. 

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, 12 yılda kültür-turizm alanında şehre katkıları önemlidir. 

Yurtiçinde ve yurtdışında Konya'yı anlatması, ödüller alması, 7-17 Aralık Hz. Mevlana'yı anma etkinliklerinde gösterdiği çaba, Mesnevi'yi 23 dile çevirmesi, şehri tüm yönleriyle anlatan yayınları ile Başkan Akyürek, gerçek bir şehremini olduğunu gösterdi. 

Konya'nın 2016 İslam Dünyası Turizm Başkenti olmasında da gösterdiği katkı takdire şayandır. 

En son Türkiye'nin ilk temalı parkı olan Türk Yıldızları Parkı'yla ilgiyi Konya'nın üzerine çekmeyi başardı. Yerli-yabancı basın mensupları katıldı, 10 binlerce insan parkı görmek için Konya ve Konya dışından geldi. 

Daha önce de Japon Parkı'yla aynı ilgiyi oluşturmuştu...

***

Şimdi bir Konya Büyükşehir Belediyesi'nin bir de İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün yaptıklarına bakıyorum, Büyükşehir öne geçmiş durumda. 

Şehrin tanıtımından asıl sorumlu olan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olması gerekirken Konya Büyükşehir Belediyesi öne çıkıyor. 

Zaten Turizm Haftası dolayısıyla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerin ziyaretinde Başkan Tahir Akyürek'in, "Turizm alt yapısının güçlendirilmesinin önemine dikkat çekerek, şehre daha çok ziyaretçi çekecek, üretime, ticarete, işletmelere, esnafa katkı yapacak projeler üzerinde durmak gerekiyor" ifadeleri fazla söze gerek bırakmıyor...

Mevcut memur zihniyetinden çıkamayan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden kimse şehre bir katkı beklemesin. 

Bu durumda yapılması gereken ya 2007'de göreve getirilen İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan ve ekibinin görevine son verilmesi, turizmde şehri marka yapacak ekibin görevlendirilmesi ya da kültür-turizm etkinliklerinin tamamının Büyükşehir'e verilmesi. 

Bence her iki seçenekte şehrin geleceği için güzel gelişme olur.

Hiç değilse Sayın Akyürek'in bahsettiği projeler belki hayata geçebilir...