Son zamanlarda televizyonda yayınlanan bazı diziler toplumu iki kutba ayırdı. Kimileri içeriklerin gayet normal olduğunu savunurken diğerleri buna tamamen karşı çıkıyor ve dizileri kültür kıyımı olarak görüyor. Özellikle bir kadının pavyonda dans etmesinin ülkedeki ve dünyadaki diğer olaylardan daha çok gündem olması, birçok vatandaşın tepkisini topladı. Bunun yanında pavyon dans sahnesiyle dikkat çeken diziyi izleyen çoğu gencin bu dansı öğrenmek için kurslara yazıldığı bile görüldü. Konuyla ilgili düşüncelerini belirten izleyiciler ise bu tür içeriklere düzenleme gelmesi gerektiğini ileri sürdü.
ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA O KADAR OLAY VARKEN BİR KADININ DANSININ GÜNDEM OLMASI ÇOK YANLIŞ!
Hatice Çuhadar, televizyonda yayınlanan çoğu dizinin toplum sağlığını, aile düzenini bozduğunu ve aile yapısına tamamen aykırı olduğunu savunarak bu durumdan çok fazla rahatsızlık duyduğunu ifade etti. Çuhadar, özellikle ülkemizde ve dünyada daha önemli olaylar yaşanırken, Gazze’de insanlar bombalanırken, şehitlerimiz varken; bir dizide pavyonda dans eden kadının bu kadar gündem olmasını çok yanlış bulduğunun altını çizdi. Çuhadar, “Bu dizinin yayılması için çaba sarf edenleri de anlamıyorum. Ben şahsen bana zarar verecek, kötü örnek olacak dizileri izlememeye çalışıyorum. Televizyonu sadece yetişkinler değil çocuklar da seyrediyor. Bunun yanında gençlerimize bu şekilde örf ve adetlerimizi unutturuyorlar, insanların bilinç altını zehirliyorlar, aile yapısını bozuyorlar. İnsanlara bazı yanlışları normalmiş gibi yansıtıyorlar. Dolayısıyla bu tür içeriklerin televizyonda yayınlanmasına tepkiliyiz ve bu dizilerin olmasını istemiyoruz. Ama tam aksine böyle içerikler yayınlanmaya, izlenme rekorları kırmaya ve ceza almamaya devam ediyor” şeklinde konuştu.
TELEVİZYONDAKİ BAZI İÇERİKLERİN DÜZENLENMESİ GEREKİYOR
Seval Yıldırım ise, pavyonda çalışan bir kadının yer aldığı dizinin çok fazla gündem olduğunu ve bu bayanın dans ettiği o meşhur sahnenin sosyal medyada herkesin karşısına çıktığından bahsederek şunları kaydetti: “Bu tür diziler erkekleri o tür ortamlara karşı teşvik ediyor ve insanlara bazı şeyler çok normalmiş gibi yansıtılıyor. Her insanın hayat hikayesi farklıdır ve kimse kimsenin yaşadığı zorlukları, edindiği mesleği bilip bilmeden yargılayamaz. Ancak bu televizyonu küçük çocuklarımız, gençlerimiz de izliyor ve onlara örnek oluyor. Zaten toplum olarak aldığımızı direkt tüketiyoruz. İyi bir medya okuryazarlığımız yok. Bunun yanında ülkemizde ve dünyada onca olay cereyan ederken, şehit evlatlarımızı toprağa yeni vermişken sadece bir bayanın gündem olması, bu kadar çok konuşulması gereksiz, hatta yanlış. Dolayısıyla televizyondaki bazı içeriklerin düzeleceğini ve kötü örnek teşkil etmeden insanlara sunulacağını umuyorum.”
