16 Nisan'da çıkan EVET tercihine saygı göstermeyen zihniyet çıldırmış durumda!

"Ne yapabiliriz de sonucu değiştirebiliriz?" arayışı içindeler.

Yine yenilmişliğin vermiş olduğu büyük bir öfke  içinde; 

Vesayetçiler,

Batıcılar, 

Mandacılar,

CHP, 

FETÖ, 

PKK/DEAŞ/YPG,

İnanç düşmanları, 

Siyasi düşkünler... 

Çıldırmış vaziyette. 

Ellerinde dilekçe Yüksek Seçim Kurumu'na referandumun iptali için koşturuyorlar... Meclis'e girmeyiz tehdidinde bulunuyorlar... Medya üzerinden 'Bu referandum meşru değildir' imasında bulunuyorlar... Sosyal medya ile "hiçbir şey bitmedi, her şey yeni başlıyor" mesajları ile toplum kışkırtılmaya çalışılıyor... Referandumla alakası neyse tencere-tava ile gösteriler yapılıyor... "Mesele sadece ağaç değil" zihniyet yine görevde, 2007'de "ordu göreve" diyenler yine sahnede!...

Yurtdışı bağlantılı haber ajanslarının canlı yayın araçlarının Taksim'de bulunması, 

ayaklanmaların finansmanı için Soros'un Türkiye'ye geldiği iddiası, Batı medyasının NATO'yu Türkiye için göreve çağırması, halk ayaklanmalarını kışkırtması, PKK/YPG ile hayır kampanyası yürüten AGİT'in küstah raporu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Milli irade tecelli etmemiştir" çıkışı, CHP Sözcüsünden gelen, "Gerekirse sine-i millete döneriz" açıklamaları...

Tüm bunlar neyi işaret ediyor?

Ne yapılmak isteniyor?

Geçmişte yaşadıklarımızı hatırladığımızda cevabı bulmak çokta zor değil!

Amaç belli; Türkiye'de yeni olayların fitilini ateşlemek!

***

YÜZDE 51'İN İRADESİ UMURLARINDA DEĞİL!

Yıllardır beslendikleri düzen tarih olduğu için yüzde 51'in iradesi umurlarında değil! 

Büyük bir acı, öfke içinde Türkiye'yi yine bir kutuplaşmaya götürüyorlar. Bunun sonucunun ne olacağından ziyade milli iradenin getirdiği yeni sistem ortadan kalkması en büyük istekleri. 

Hayırcılar meydanlara insin, Batı medyası Türkiye'de diktatörlük başlıkları atsın, NATO/AB devreye girsin, finans kuruluşları olumsuz raporlar yayınlasın, hatta ordu bile bir şekilde işin içine katılsın. Referanduma günler kala CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Balıkesir'deki Hava Jet Üssü'nde askeri törenle karşılanması da işte bu nedenle tepki çekmişti...

Tüm bunların sonunda mümkünse referandum yenilensin, mümkün değilse yeni sistem geri çekilsin.

Hedef bu. Tutar mı? 

Aynı hareketleri defalarca denediler, hezimete uğradılar, milletin tokadını yediler ama hâlâ krizden, darbelerden beslenme, medet umma arayışı içindeler. 

Şimdi de, "Referandum sonucunu tanımıyoruz" çıkışlarıyla yeni bir yol arayışı içindeler...

Sanki ikinci bir Gezi Provokasyon'un zemini hazırlanıyor, alt yapısı oluşturuluyor!

***

CHP HÂLÂ KRİZ PEŞİNDE!

Ama milletimiz ferasetlidir, bu tür ucuz oyunlara, provokasyonlara, oyunlara kanmayacak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Yeniden Büyük Türkiye'yi kurmak için çalışacaktır. 

Tek parti döneminde, darbeler döneminde, muhtıralar döneminde yaptıkları gibi olmadık krizlerle, kışkırtıcı hareketlerle milli iradeyi ezebileceğini zanneden HAYIRsızlar Çetesi, sine-i millet tehdidi ile milletten yiyecekleri tokatla şaşkına uğrayacaktır...

Milleti sokağa çağırmak ancak marjinal grupların işidir ki CHP'nin kumpanyasına katılanlarda ancak marjinal gruplardır. 

Gezi provokasyonunu yapanlar nasıl ki milletimiz tarafından bertaraf edildiyse sine-i millet dedikleri Türk Milleti milli irade düşmanlarını yine bertaraf etmeye hazır ve muktedirdir. 

16 Nisanla ilgili millet hem iktidar hem de muktedir olmuştur. 

Milletin üzerinde bir güç yoktur. 

Milleti öne sürerek darbe, kriz, çatışma, kutuplaşma... hevesine kapılanlar büyük bir aymazlık, hainlik, gaflet ve dalalet içindedir...

Sokak siyaseti bitmiştir.

Çatışma siyaseti bitmiştir.

Orduyu göreve çağırma dönemi bitmiştir.

Medyayla hükümeti değiştirme dönemi bitmiştir.

Darbelerle, krizlerle tepeden inme yöntemleriyle iktidar olma dönemleri tarihe karışmıştır...

Onun için bırakın artık marjinal siyaseti de toplumun gerçekleriyle yüzleşin. 

Aksi takdirde millete rağmen iktidar olma yolunuz ilelebet kapalıdır!

***

MEDYADA KIŞKIRTICILIK SÖYLEM!

Tartışma programlarının, haberlerin, yorumların genel içeriği referandum. 

Referandum sonuçları konuşuluyor ama konuşulan; Şaibe, hile, yüzde 51'in meşruiyeti!

Hükümet karşıtları ve hükümet yandaşları arasında geçen kavganın içeriği bu. 

Bazı kanallar da direk HAYIRsızlara yaranma peşinde, CHP ağzıyla toplum gerilmeye çalışılıyor. 

Sözde uzman yorumcu, millete tepeden bakan vesayetin sözde gazetecileri, FETÖ'nün sözcüsü siyasetçiler, akademisyenler kime hizmet ettiği belirsiz araştırma şirketleri bir yerden emir almış gibi "Bu referandum tartışılır, meşruluk sorunu var" ifadelerini sürekli tekrarlıyorlar. 

Toplumu kışkırtan, üstü kapalı meydanlara inin çağrısı yapan bu gibi kanal ve şahıslara karşı RTÜK, YÖK ve savcılar harekete geçmelidir... 

Milletimiz zaten bu tür yayınlara itibar etmemektedir ancak televizyonların görevi millete gerecek, milli iradenin kararına saldırılacak yayın ve programlar yapmak olmamalıdır... 

Son olarak; 

Ne yapılırsa yapılsın realite ortadadır. 

Yüzde 51 EVET demiştir. 

EVET'in doğruluğu da şu an yaşanılan tartışmalarla bir kez daha ortaya çıkmıştır. 

EVET ile millet gücü eline almıştır. 

Yaşananlar da bu gücü vermek istemeyenlerin mızmızlığıdır. 

Oyun bitti. 

Millet kazandı!