Süper Ligin ikinci yarısının ilk maçında Konyaspor deplasmanda karşılaştığı Fenerbahçe karşısında her iki yarınında sonlarına doğru yediği gollerle mağlup oldu.

Ligin ilk yarısında Konya'da oynanan karşılaşmada iki farkla geriye düşen Konyaspor, ikinci yarıda hareketlenerek üç gol bulmuş ve Fenerbahçe'yi 3-2 mağlup etmişti. Bu maçta da kural değişmedi. Geriye düşen takım sonradan bulduğu gollerle üç puanı hanesine yazdırdı. Değişen şey ilk maçı kazanan Konyaspor idi, bu maçı alan ise Fenerbahçe oldu. Ancak ortak nokta her iki maçı da ev sahibi takımın kazanmış olmasıydı.

Konyaspor, Antalya kapını faydalı bir şekilde geçirmiş. Fenerbahçe karşısında ortaya konulan oyun ve mücadele bunu gösterdi. Teknik Direktör Mesut Bakkal, mücadeleci ve kazanmayı isteyen bir takım oluşturmuş. Fenerbahçe gibi üst düzey bir takım karşısında müsabakanın sonuna kadar kora kor bir mücadele gösteren Konyasporlu futbolcular, ilerleyen haftalarda araya farklı saikler girmezse çok can yakacaklarının sinyalini verdiler.

Konyaspor daha maçın başı sayılabilecek bir an olan 20. dakikada bulduğu golle öne geçti. Bundan sonra Fenerbahçe atakları sıklaştı; ancak Konyaspor geriye çekilmek yerine oyunu orta sahada tutmaya çalıştı. Yakaladığı kontra ataklarla da gol pozisyonlarına girdi. Bu pozisyonların bir kaçı değerlendirilebilse üç puanla evine dönen takım Konya olacaktı. Ancak futbolda bazı yazılmamış kurallar vardır. Bu kurallar; atamayana atarlar, top seni sevecek, şans senden yana olacak ve girdiğin pozisyonda topu filelere göndereceksin.

Bu maçta da bu kurallar geçerli oldu. Konyaspor kaçırdı, ardından Fenerbahçe'nin galibiyet golü geldi. Yenilen gollerin, rakip forvetten değil de savunma oyunculardan gelmiş olması da düşündürücü. Demek ki Konyaspor savunmasında rakip forvetler açısından bakıldığında bir zaaf yok. Gol atan oyunculara bakıldığı zaman uzun boylu defans oyuncuları olduğunu görüyoruz. Konyaspor defansında bir uzun boylu oyuncu eksikliği hissediliyor.

Bu konuyu daha öncede yazmıştım ve devre arasında transfer edilen Jagos Vukovic'in bu konuya çözüm getirebileceğini belirtmiştim. Herhalde ilerleyen haftalarda Jagos Vukovic'in takımda yer almaya başlaması ile birlikte bu problemde halledilmiş olacaktır.

Fenerbahçe karşısında oynanan oyun ve ortaya konulan mücadele bizi tatmin etti ve ilerisi için umut verdi. Son dakikalarda daha dikkatli olabilsek ve topu ceza sahamızın uzağında tutmayı başarabilse idik bir puanla Konya'ya dönmek sürpriz olmayacaktı.

Bu skor ve puan kaybı takımı olumsuzluğa sürüklememeli. Hafta sonu evimizde Sivas'ı konuk edeceğiz. Bu maç, mutlaka üç puan çıkarılması gereken müsabakalardan birisi. Fenerbahçe karşısında ortaya konulan futbol kıstas kabul edilecek olursak, bu maçı almamamız sürpriz olur.

Konyaspor'a Sivas maçında başarılar diliyor, üç puan Konya'nın olsun diyorum.