Ülkelerin ekonomik, siyasi ve sosyal gelişimini etkileyen ana unsurlardan birisi haline gelen enerji,  tüketimde meydana gelen artış ve bu artışta beklenen devamlılık nedeniyle her ülkenin ucuz ve kesintisiz enerjiye ulaşma isteğine neden olmaktadır.

Türkiye’nin üretici ve tüketici ülkeler arasındaki stratejik coğrafi konumu, Hazar ve Orta Doğu kaynaklarının dünya pazarlarına taşınması için doğal enerji köprüsü olmasına imkân sağlamıştır. Bu kapsamda on yılı aşkın bir süredir Türkiye transit ülke olma yolunda çok önemli gelişmeler göstermektedir. 

Türkiye enerji ticaret merkezi olma yolunda ilerlemekle birlikte ortak fayda sağlayacak, ‘’kazan-kazan’’ ilişkisine dayalı her bir girişime katkı sağlamakta ve bundan sonraki süreçte de katkı sağlamaya devam edecektir. 

Ham petrol rezervlerinin dünya üzerindeki bölgesel dağılımına bakıldığında; dünya ham petrol rezerv toplamının 2013 yılı itibarıyla yaklaşık 1,688 trilyon varil olduğu, bu rezervlerin %47,9’nun Orta Doğu, %19,5’nin Orta ve Güney Amerika, %13,6’nın Kuzey Amerika, %8,8’nin Avrupa ve Avrasya, %7,7’nin Afrika, ve %2,5’inin Asya Pasifik bölgesinde bulunduğu bilinmektedir.

Doğal gaz rezervlerinin dünya üzerindeki bölgesel dağılımına bakıldığında ise, toplam 185,7 trilyon m³olan dünya doğal gaz rezervlerinin bölgeler bazında ; %43,2’nin Orta Doğu bölgesi,%30,5’nin  Avrupa ve Avrasya bölgesi, ülkeler bazında ele alındığında ise ;  %18,2 ile İran, %16,8 ile Rusya Federasyonu, %13,3 ile Katar,  %9,4 ile Türkmenistan’ın takip ettiği görülmektedir.

Ülkemiz dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %50,16’sı, doğalgaz rezervlerinde  %75,92’ni çevreleyen coğrafya üzerindedir.

Hem bölgesel bir enerji ticaret merkezi hem de büyüyen bir tüketici olarak Türkiye’nin dünya enerji piyasasındaki önemi giderek artmaktadır. Ülkemizin enerji talebi son yıllarda artış trendine girmiş olup, gelecekte de bu artışın devam etmesi beklenmektedir. Artan enerji talebinin bilinen kısıtlı yerli kaynaklarla karşılanmasının mümkün olmadığı görülmektedir.

Ülkemizden geçen Transit Petrol ve doğalgaz iletim hatları  şu şekilde sıralanmaktadır.

Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı

Irak- Türkiye Ham Petrol Boru Hattı (ITB), 27 Ağustos 1973 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti ile Irak Cumhuriyeti Hükümetleri arasında imzalanan Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması çerçevesinde Irak’ın Kerkük ve diğer üretim sahalarında üretilen ham petrolün Ceyhan (Yumurtalık) Deniz Terminaline ulaştırılması amacıyla inşa edilmiştir. 40” çapında, 986 km uzunluğundaki ilk hat 1976 yılında işletmeye alınmış ve ilk tanker yüklemesi 25 Mayıs 1977 tarihinde gerçekleştirilmiştir.. 

 Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı (BTC)

Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı (BTC) ile başta Azeri petrolü olmak üzere, Hazar Bölgesi’nde üretilecek petrolün emniyetli, ekonomik ve çevresel açıdan uygun bir boru hattı sistemi aracılığıyla Azerbaycan, Gürcistan üzerinden Ceyhan’a taşınması ve buradan da tankerlerle dünya pazarlarına ulaştırılması amaçlanmaktadır. 

Doğalgaz  Boru Hatları Projeleri

1970’lerde kullanımına başlanan ve enerji talebindeki artışa paralel olarak sahip olduğu avantajlar nedeniyle kullanım oranı ve alanları gittikçe artan doğal gazın, mevcut ve potansiyel kullanımının karşılanmasında yurt içi rezerv ve üretim miktarlarının oldukça sınırlı düzeylerde kalması, Türkiye için doğal gaz ithalatını zorunlu hale getirmiştir. 

 Rusya-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı (Batı Hattı)

18 Eylül 1984 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti ve Eski Sovyetler Birliği hükümetleri arasında doğal gaz sevkiyatı konusunda Hükümetler arası Anlaşma imzalanmıştır. Ülkemize Bulgaristan sınırında Malkoçlardan giren, Hamitabat, Ambarlı, İstanbul, İzmit, Bursa, Eskişehir güzergahını takip ederek Ankara’ya ulaşan hat 845 km uzunluğundadır.

Rusya-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı (Mavi Akım)

15 Aralık 1997 tarihinde BOTAŞ ve Gazexport arasında imzalanan plato dönemde yıllık 16 milyar m³ doğal gaz ithalatına ilişkin Doğal Gaz Alım- Satım Anlaşması kapsamında, doğal gaz Rusya Federasyonu’ndan Karadeniz geçişli bir hat ile Türkiye’ye ulaşmaktadır. 

İran-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı

Bu proje ile başta İran olmak üzere doğudaki kaynaklardan alınacak doğal gazın boru hattı ile Türkiye’ye taşınması amaçlanmıştır.

Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı

Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı, Azerbaycan’ın Hazar Denizi’nde bulunan Şah Deniz sahasından üretilen gazı Türkiye’ye taşıyan, 690 km uzunluğundaki ve maksimum 20 Milyar m³ kapasiteli bir boru hattıdır. 

Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Boru Hattı 

Avrupa Birliği INOGATE (Interstate Oil and Gas Transport to Europe) Programı kapsamında geliştirilen Güney Avrupa Gaz Ringinin ilk aşaması olarak Türkiye ve Yunanistan doğal gaz şebekelerinin enterkoneksiyonunu içeren Türkiye Cumhuriyeti’nden Yunanistan Cumhuriyeti’ne doğal gaz arzına ilişkin Hükümetlerarası Anlaşma 23 Şubat 2003 tarihinde imzalanmıştır.

Türkiye-Bulgaristan Enterkonnektörü (ITB) Projesi

ITB Projesi, Ülkemiz ve Bulgaristan doğalgaz iletim sistemlerinin çift yönlü akışa imkân verecek şekilde bağlantısının sağlanması yoluyla entegrasyonu arttırmayı ve özellikle Bulgaristan için tedarik ve güzergâh çeşitliliği oluşturmayı hedeflemektedir.

Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) 

Ülkemizin  artan doğal gaz talebinin karşılanabilmesi amacıyla Azerbaycan Hükümeti ve Azerbaycan’ın Şahdeniz Sahasını geliştiren Şahdeniz Konsorsiyumu ile görüşmeler yürütülmüş ve 25 Ekim 2011 tarihinde 2018 yılından başlayarak yıllık 6 milyar m3 Azeri gazının ülkemize arzını öngören anlaşmalar imzalanmıştır. Ayrıca, yıllık 10 milyar m3 Azeri gazının inşa edilecek yeni bir boru hattı ile ülkemiz üzerinden Avrupa’ya transit taşınması için 26 Haziran 2012 tarihinde Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Projesine ilişkin Azerbaycan ile ülkemiz arasında bir Milletlerarası Anlaşma ve Hükümetimiz ile Proje Şirketi arasında bu Milletlerarası Anlaşmaya ek bir Ev Sahibi Hükümet Anlaşması imzalanmıştır.

Trans Adriyatik Doğal Gaz Boru Hattı (TAP)

Türkiye/İpsala’da TANAP ’a bağlanarak başlayan, Yunanistan’ın kuzeyinden 478 km boru hattı ile Arnavutluk sonra da Adriyatik Denizi altından geçerek, İtalya’da sonlandırılması planlanan doğal gaz boru hattı projesidir.

Proje Çalışmaları  Devam Eden İran Türkiye Avrupa Doğalgaz Projesi (İTE)

İran Türkiye Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (ITE) ile İran ve Türkmenistan kaynaklı doğal gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması amaçlanmaktadır. İran doğal gazının Türkiye üzerinden transit geçişi için İran İslam Cumhuriyeti Petrol Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı 17 Kasım 2008 tarihinde "Mutabakat Tutanağı" imzalamışlardır.

Rusya-Türkiye-Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (Türk Akımı)

1 Aralık 2014’te Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Rusya Federasyonu Başkanı Sayın Vladimir Putin tarafından, Güney Akım Boru Hattı Projesi’nin iptal edildiği, bunun yerine Karadeniz’den geçerek Trakya Bölgesine ulaşacak ve buradan da Türkiye-Yunanistan sınırına uzanacak bir doğal gaz boru hattı projesinin geliştirileceği açıklanmıştır.

 Irak -Türkiye Doğalgaz Hattı Projesi

Irak’ın kuzeyinde yer alan doğal gaz sahaları için saha geliştirme, üretim, gaz işleme ve boru hattı yapımını içeren kapsamlı bir proje geliştirilmiştir. Proje ile Irak doğal gazının Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya transit taşınması ile iki ülke arasında bir doğal gaz koridoru geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

Sonuç olarak...

Ülkemiz enerji kaynakları bakımından doğalgazla %99,petrolde %90 civarında dışa bağımlıdır. Elektrik üretimimizin %48’i doğalgaz dönüşüm santralleri tarafından karşılanmaktadır.Bu sonuç enerjide dışa bağımlılıkta ciddi riskler oluşturmaktadır. 

Ülkemiz coğrafi konum itibariyle enerji arzı yüksek olan bir konumdadır.Enerji koridoru olarak doğu ile batı arasından bir köprü konumunu yeterli derecede kullanamamaktadır.

Etrafımızdaki komşu ülkelerde siyasi ve idari çatışmalar uzun vadeli yatırımlar için riskler oluşturmakta projelerin hayat geçirilmesinde olumsuz sonuçlar vermektedir.

Enerjisi ve finansı olmayan ülke her zaman dışa bağımlıdır.

İthalatımızın yaklaşık 50 milyar doları enerji girdisinde kullanılmaktadır. Azaltığımız her bir girdi maaliyeti bizlere yeni yatırım alanlarının finanse edilmesinde yol açacaktır. 

Cenabı Allah yar ve yardımcımız olsun. Baki selamlar.