Darbeci hainlerin herhangi bir girişimi olabilir düşüncesiyle sokağa inen vatandaşlar valilik ve askeri kışlaların önünde toplandı. Durumu değerlendiren uzmanlar, bunun milli refleks olduğunu söyledi

Dün gece yarısından sonra Konya'da hareketli saatler yaşandı. Konya merkezinin tümünde 01.20 sularında elektrikler kesildi. Bunun üzerine Konyalı vatandaşlar, "Yeni bir darbe kalkışması" ihtimali üzerine sosyal medyada örgütlenerek kısa sürede Konya meydanlarına indi. Vatandaşlar, Valilik ve askeri üslerin giriş kapılarında toplandı. Hatta bazı vatandaşlar Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı 56'ncı Bakım Merkezi Komutanlığı çıkışını araçlarıyla kapattı. Valilik binası önünde de kısa sürede toplanan vatandaşlar, Vali Yakup Canbolat'ın iyi olup olmadığını öğrenmek için, Vali Canbolat'ı görmek istediler. Yaklaşık yarım saatlik kesintinin ardından gelen elektrik, vatandaşların bir nebze içini rahatlattı. Ardından gelen resmi açıklamalarla da sıkıntılı bir durumun olmadığını öğrenen vatandaşlar, Valilik ve askeri giriş kapılarının önünden dağıldı. 

VALİ SOSYAL MEDYADA AÇIKLAMA YAPTI

Yaşanan gelişme üzerine Konya Valisi Yakup Canbolat, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan açıklama yaptı. Vali Canbolat, "Bir teknik arıza nedeniyle ilimizde kısa süreli elektrik kesintisi olmuştur. Şu an itibariyle il genelinde elektrik verilmiştir. Başkaca sorun gözükmemektedir. Vatandaşlarımıza hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ederim. Herkese iyi geceler" dedi. 

MİLLETVEKİLİ BABAOĞLU VALİLİĞE GELDİ

Konya Valiliği önünde toplanan vatandaşların içine suyu AK Parti Konya Milletvekili Mehmet Babaoğlu serpti. Babaoğlu Valilik önünde bekleyen vatandaşların yanına gelerek, "Korkacak bir şey yok. Rahatlıkla evinize gidebilirsiniz. Teknik nedenlerden dolayı bir arıza meydana geldi. Onu da hallettiler ve şuanda hiç bir sıkıntımız yok. Vali beyle de irtibat halindeyiz. Oda hiç bir sıkıntı olmadığını söyledi" diyerek vatandaşları rahatlattı. Babaoğlu ayrıca vatandaşların tatmin olması için aradan seçtiği kişilerle Vali Canbolat'ı telefonla görüştürdü. Vali Canbolat'ın sesini duyan vatandaşlar, diğer vatandaşlara korkacak bir şeyin olduğunu söyleyince, grup tamamen dağıldı. 

"PROVOKASYON YOK"

Vali Yakup Canbolat, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 94'üncü yıldönümü nedeniyle düzenlenen törenlerin ardından elektrik kesintisiyle ilgili bilgi verdi.  Yaşanan olayla ilgili inceleme başlatıldığını belirten Canbolat, "Dün gece Seydişehir'deki T-4 dedikleri bir trafoda aşırı yükleme nedeniyle bir 20 dakikalık ilimiz gelinde elektrik kesinti yaşandı. Ama derhal müdahale edildi ve şehre elektrik verildi. Normale döndü. Herhangi bir provokasyon veya başka şüpheli bir durum yok. Teknik arıza. Biz geceden de TEİAŞ ve MEDAŞ bölge müdürümüzle görüştük. Bir sorun yaşanmadı. Hemen 20 dakika içinde tekrar elektrik verildi" dedi. Basın mensuplarının soruşturma başlatılıp başlatılmadığı sorusu üzerine Vali Canbolat, "İnceleyeceğiz tabii ki. Tabii ki de bakacağız. Ama şu an için şüpheli bir durumu gözükmüyor" ifadelerini kullandı. 

MİLLETVEKİLİ BABAOĞLU: BU MİLLET BÜYÜK BİR MİLLET 

Elektriğin gittiği andan itibaren durumun nedenin araştırılması için çaba sarf eden ve valilik önünde toplanan halka, "Korkulacak bir şey yok rahat olun" mesajı veren AK Parti Konya Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu, her türlü durumda milli iradeye sahip çıkan, vatan sevgisiyle sokaklara dökülen Türk Milleti'ne teşekkür etti. Yenigün Gazetesi'ne açıklamada bulunan ve "Bu millet büyük bir millettir" diyen Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu, "Milletimiz büyüklüğünü, elektrik kesintisinin ardından tedbir amaçlı sokaklara çıkmasıyla bir kez daha göstermiştir. Vatandaşın sokağa çıkması korku veya endişenin sonucu değildir. FETÖ'cü hainler, kalleşler, teröristler bir harekette bulunabilir düşüncesiyle vatandaşlarımız sokağa inmiştir, valiliğin önüne akın etmiştir. Olayı öğrenir öğrenmez ayağında terlikle, pijamasıyla insanlar sokağa inmiştir. Yaşanan milli refleksin sonucudur. Bu görüntü başka hiçbir millete nasip olmayan bir görüntüdür. İnsanlarımızdaki bu durumu görünce oldukça duygulandım. Bayrağını alan gelmişti Valiliğin önüne. İşte bu durum büyük millet olduğumuzun göstergesidir" dedi. 

"Elektrik gittiğinde MEDAŞ Genel Müdürü'nü ardım" diyen Milletvekili Babaoğlu, şunları kaydetti: "Genel müdür arızanın kendilerinden kaynaklı olmadığını, TEAİŞ'ten kaynaklandığını söylediler.  Kendileri TEAİŞ Genel Müdürü ile görüştü, yapılan çalışmalar sonrası arıza giderildi ve yeniden elektrik verildi. Arıza ana güç trafolarından birinde meydana geldiği için diğer trafolara da elektrik gitmediği için Konya'nın tamamında elektrik gitti. Allah şükür arıza giderildi ve kısa süre içinde yeniden elektrik verildi. Valimizi de konudan haberdar ettim ve vatandaşı sakinleştirecek bir açıklamanın yapılmasını istedim. Kendileri de korkulacak bir durumun olmadığını, kesintinin arızadan kaynaklandığını, sorunun giderildiğini belirterek vatandaşı rahatlattı. Ben de twitter hesabından, 'Rahat olun' açıklamasında bulundum. O andan itibaren Valilik önünde, askeri kışlalar önünde toplanan insanlar rahat bir nefes aldı.  Fakat çok sayıda vatandaş sabah namazını Kapu Camii'nde kıldıktan sonra işine, evine gitti. Onlarla beraber sabah namazını kıldık. Güzel bir görüntü oluştu. Milletimle bir kez daha gurur duydum.  Vatandaşlarımız hainlerin herhangi bir sabotaj tehlikesine karşı her zaman 'meydanlardayım' mesajını verdi. Bu tabloyu başka bir millette göremeyiz, gurur duyulacak bir görüntü. Allah birlik ve beraberliğimizi her daim devam ettirsin inşallah. İçimizdeki vatan aşkı, milli irade aşkı olduğu sürece vatan toprağında hiçbir hain amacına ulaşamayacaktır. Konya'da bu durum bir kez daha görülmüştür." 

KORKU PSİKOLOJİSİ Mİ, MİLLİ REFLEKS Mİ?

Konya'da dün yaşanan bu olay, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin Türk halkındaki etkisini göstermiş oldu. Elektrik kesintisinden sonra kısa sürede meydanlara dökülen Konyalıların bu refleksi akıllara, bu durumun bir "Korku psikolojisi mi yoksa milli refleks mi?" sorusunu getirdi. Konuyla ilgili KTO Karatay Üniversitesi,Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı, önemli sosyolojik değerlendirmelerde bulundu. 7 Haziran seçimlerinden bu yana Türk milletinin Türkiye'de ülkesine ve devletine yönelik tezgahları erkenden farkedip, buna göre hızlı bir şekilde refleks gösterdiğini ve tedbir aldığını belirten Bağlı, "Zaten 15 Temmuz'da da pek çok kişi uzun soluklu bir takım analizler sonucunda varabileceği bir okuma biçimini anında gerçekleştirdi insanlar. İnsanlar nasıl bir tezgah olduğu gördü ve millet yönetime el koydu denebilir. Millet bugün uyanık olması gerektiğinin farkındadır. Türkiye'ye karşı hangi çetelerin, hangi terör gruplarının, hangi ülkelerin düşmanca bir tutum içinde olduğunu bir analize, bir tartışmaya hacet kalmadan farkına varmış durumdadır. Bu tabi ferasetle açıklanabilir. Bu feraset toplumun canlı olmasını sağlıyor ve bu konuda da büyük bir hassasiyet sağlıyor. Daha önce sosyal medyada da bahsedilmişti. Milletin elektrikler falan giderse, herhangi bir hareketlenme olabilir, ülkeye sahip çıkalım gibi bir hassasiyet içerisinde olduğu gördük doğrusu. Bu milletimizin, devletine karşı hassasiyetini gösteren bir konu. Takdir edilecek bir konu. Tabi bir endişe de var insanlarda. Tekrar başka bir şey olabilir diye bir kaygı da taşındığı söylenebilir" ifadelerini kullandı. 

'FETÖ'NÜN ESAS KABİLİYETİ ALGI OPERASYONU'

Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Türk toplumunun Türkiye'deki yaşanan güncel olaylara karşı hassasiyet gösterdiğini belirttiği açıklamasında, bunu yaparken FETÖ'ye de dikkat emek gerektiğinin altını çizdi. FETÖ'nün halen çeşitli yollarla algı operasyonları yaparak olayları kendi lehlerine çevirebileceklerini işaret eden ve buna göre davranmak gerektiğini belirten Bağlı, şöyle konuştu, "Daha önce istihbarat pek çok kere bu FETÖ casus çetesinin darbe yapacağıyla ilgili istihbaratlar aldı. Ve bu istihbaratları ilgili kişilere iletiyorlar sürekli. Aslında şimdi anlıyoruz ki, darbenin olacağını sürekli darbe ihbarı yapmak suretiyle işin gerçeğinin üzerini perdeleyen bir operasyon yaptıklarını görüyoruz. O ihbarlar o kadar çok yetkili makamlara iletilmiş ki, yetkililerin"Artık yeter, bunları duymak istemiyoruz" dediği bile rivayet ediliyor. Bu anlamda bu konuda da FETÖ'nün algı operasyonu yapması mümkün. FETÖ'cülerin kendilerini hem güçlü göstermek hem de alınabilecek tedbirlerin, işin ciddiyetini sulandırabilecek bir yol izleyebileceklerinden hiçbir kuşku yok. Bu FETÖ'nün zaten esas kabiliyeti algı operasyonu yapmaktır. Esas kabiliyeti önce hakikati öldürmektir. Sonra insanları öldürmektir. Şuna da dikkat etmek gerekiyor, bu konularda milletin sahip olduğu hassasiyetin istismar edilebileceğini, örgütün bunu sulandırabileceğini de dikkate almak gerekiyor. Çünkü bu FETÖ'cülerin her zaman her türlü pisliği yapabileceği gerçeğini de unutmamak lazım."

FASIKLIĞA DİKKAT EDELİM

Konya'da yaşanan bu olayın özellikle de sosyal medyanın etkisiyle bir çok kesime yayılması sağlandı. ancak bazı yayılan bilgilerin de yanlış bir şekilde vatandaşların birbirine iletmesi yoluyla yayıldığı da ortaya çıktı. Bu durum da toplum arasında bazı yanlış bilgi ve algı yönetimine neden oldu. Bu konunun, hassas dönemlerden geçtiğimiz bugünlerde, FETÖ'nün veya Türkiye'nin üzerinde karanlık emelleri olan terör unsurlarının lehlerinde kullanılmasını engellemek için önemli noktalara işaret eden Prof. Dr. Mazhar Bağlı, şu bilgilere yer verdi, "Kur'an-ı Kerim'de de açık ifade edilmektedir. Bir fasık size haber getirdiği zaman bunu araştırın diyor. Burada Müslümanlara bir uyarı var. Buna dikkat etmek gerekiyor. Bu işin sadece dini bir kısmı değil, aynı zamanda işin sosyolojik bir boyutudur. İkincisi de bu konuda kamuoyu, devletimiz gerekli hassasiyeti gösteriyor. Resmi açıklamalara itibar etmelidir. Millet olarak uyanık olalım ama bunlara fırsat vermeyelim. Bu mekanizma sadece kendini anlatan bir yapı değil. Bunu milletimiz iyi bilmesi gerekiyor. Bunlar önce bir yeri yıkarlar, yıktıktan sonra kendilerini oraya eklemlendirirler. FETÖ bu coğrafyaya, tabi bir şekilde bu insanların geleneğine, kültürüne, inancına eklemlenebilecek bir yapı değil. Bir dini cemaat değil, bir tarikat değil, bir casusluk organizasyonudur. Bundan dolayı bunlar önce bir yeri tahrip etmelidir ki, sonra oraya eklemlenebilsin. Zaten Türkiye'ye operasyon yapmalarının sebebi de buydu. Yani önce yıkacaklardı ki, o zaman kendi düzenlerini kursunlar. O yüzden millet olarak bunların tahrip edici yönlerinin daha ağır olduğunun farkına varmaları gerekiyor."

ABDULLAH AKİF SOLAK

Editör: TE Bilişim