Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin, Konya Büyükşehir ve Selçuklu Belediyesi işbirliği ile düzenlenen haftalık Cumartesi programları kapsamında bu hafta ‘Endülüs’te Sosyo-Politik Ulemâ’ konuşuldu.  Kılıçaslan konferans salonunda gerçekleştirilen programa katılan Ankara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi İslâm Tarihi ve Sanatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özdemir; “Endülüs ulemâsı da bugünün ulemâları da İslâmî bir sistem arayışı içerisine girememiştir” dedi.   

ENDÜLÜS’TE ULEMÂ

Endülüs’ün sekiz asırlık siyasî tarihinde ulemâ, İslâm medeniyetinin inşası ve İslâm dininin muhafazası hususunda ordu ile birlikte en etkili iki toplum kesimi olduğunu vurgulayan Özdemir, “Endülüs topraklarının kuzeyde Hristiyan krallıklarla güneyde ise Şiî Fatımîlerle kuşatılmış olması Hristiyanlara karşı İslâm, Fatımîlere karşı Ehl-i Sünnet’in esas alındığı bir din politikası takip edilmesi neticesi doğurmuştur. Bu politikanın içeriğini belirlenmesinde ve toplum nezdinde kök salmasında ulemânın ciddi rolü ve katkısı olmuştur” dedi.

İSLÂMÎ SİSTEM ARAYIŞINI GERÇEKLEŞTİREMEDİK

Ulemânın Endülüs’te Müslüman varlığının muhafaza edilmesi için büyük çaba sarfettiğini ve yoğun bir gayret içerisinde olduğunu belirten Özdemir; “Ulemâ yeri geldiğinde siyasîlerde de kafa tutabilmiştir, direnebilmiştir. Fakat Ulemâdan beklediğimiz, deneyimlerini kullanarak İslâmî sistem arayışını gerçekleştirememişlerdir. Bugün bile hâlâ yapılamamıştır. Mevcut sistem içerisinde Müslüman kalabilme mücadelesi verilmiştir. Müslümanların en temel problemlerinden bir tanesi öteden beri İslâmî bir sistemdir. Emevîler döneminde Muaviye ile birlikte Bizans’ın saltanat sistemini adapte ettik kendimize. Onu benimsedik onunla devam ettik. Şimdi batı sistemini adapte ediyoruz ve onunla devam ediyoruz. Fakat Müslümanca bir sistemi beceremedik, aramadık da. Fukâhânın tamamına bakıyoruz, Siyasetnâmeler yazanlar var, üzerinde düşünenler var; hepsi var olan yapıyı kabul ediyor ve o sistemin içerisinde İslâm’ın yaşanmasını bir esas ana gaye olarak yürütüyor. Halbuki bir şeyin usulü, aslı kadar önemlidir. Yolda kullanacağınız malzeme kadar önemlidir. İşte bu noktada tıkanmış vaziyettedir Ulemâ. Maalesef bugün de İslâmî bir sistem arayışımız yok, kabul etmek lâzım. Elli sene sonraki Müslümanların yönetim olarak bu insanlara söyleyebileceği ne vardır, diye sorsak; bir şey yok. Tarihsel tecrübeleri değerlendirerek, analiz ederek bugüne çözüm oluşturabilecek bir şey söyleyemiyoruz. Onun için bu konularda taklitten maalesef kurtulamadık. Ama haklarını yememek lâzım, var olanın içinde de en iyisini yapmaya çalışıyorlar” dedi. Prof. Dr. Mehmet Özdemir’e Katılım Belgesini Prof. Dr. Mehmet Ali Kapar takdim etti ve toplu fotoğraf çekimi ile program sona erdi.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim