Meram Uluslararası Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbetten önce katılımcılara, Çöl Arslanı Ömer Muhtar” filmi gösterildi. Gösterimden sonra konuşan NEÜ Beşeri ve Sosyal Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Caner Arabacı, Libya'nın kahraman mücahidi olan ve ve "Çöl Aslanı" olarak bilinen Ömer Muhtar’ın hayatından ve mücadelesinden kesitler sundu. 

OSMANLI DEVLETİ VE İŞGAL PLANLARI

Osmanlı Devleti’ni paylaşma çalışmalarının ne 1900’lerde, ne de 1800’lerin sonlarında başlamadığını belirten Prof. Caner Arabacı, Erol Güngör’ün çevirdiği Paul Hazard’ın  “Batı Düşüncesinde Büyük Değişim” adlı eserinde “Osmanlı Devleti’ni ve İslam coğrafyasını paylaşma çalışmasının Batı’da düşünce olarak 1580’li yıllarda başladığı”nın anlatıldığını ifade ederek şunları dile getirdi: “1580’lerde İtalya yok, şehir devletleri var. İtalyan birliği 1858’den itibaren kuruldu. Bu paylaşma düşüncelerinin olduğu dönem İtalya diye bir devlet yok. Zaman zaman “Düşünce tohumdur, atılmalıdır” denilir. Tohum atılır ve 1830’a geldiğinde Cezayir, Fransa’nın olur. 1881’e geldiğinde Tunus, Fransa’nın olur. 1882’ye geldiğimizde Mısır, İngiltere’nin işgaline girer. Böylece Kuzey Afrika’daki İslâm ülkeleri bir bir elimizden çıkar. Peki, Libya’nın ve Trablusgarp’ın çıkışı nasıldır? 1900’ün başlarında Trablusgarp üzerinde, İtalya’nın çok enteresan bir çalışması var. İlim adamları, ticaret adamları, sosyologları, doktorları Trablusgarp’a gider ve orada tüccarlar, çiftlikler alırlar. İlim adamları da Trablusgarp bölgesinde ilginç araştırmalar yaparlar. Hangi kabileler var, hangi madenler var. Toplum yapısı nedir? Ekonomik durum nedir? diye araştırma yaparlar. Bu arada İtalya mekik diplomasisi uygular. Fransa ve İngiltere ile yaptığı ikili anlaşmalarla 1911’de, işgal için diplomatik hazırlık yapar. Tabiki bu dönem Türkiye, II.Meşrutiyet’i yaşamaktadır. Abdülhamid devrilmiş, güç İttihat Terakki’nin eline geçmiştir. İtalya’da da İtalya’nın Türkiye’ye dost olduğuna inanan bir sefir atamışızdır. Dünya, özellikle Avrupa İtalya’nın Trablusgarp’ı işgal edeceğini bilir, Fransa’da bazı gazeteler İtalya’nın, Türkiye’nin Duyun-u Umûmiye hesabından para alarak donanma ve ordu hazırladığını yazar. İtalya’nın Trablusgarp’ı işgal etmek için hazırlık yaptığını bütün dünya bilir bir Türkiye bilmez. Ve Türkiye’nin Roma’daki büyükelçisi bilmez.” 

‘TRABLUSGARP MÜ’MİN YÜREKLERİN YARASIDIR’

Trablusgarp’ın İtalyanlar tarafından “medeniyet götüreceğiz” denilerek işgal edildiğini hatırlatan Arabacı, Avrupa ve Amerikalıların her zaman olduğu gibi işgalci, sömürgeci olmayıp gittikleri yere hep “medeniyet”, “demokrasi” götürdüklerini söylediklerini, Irak’ta da aynı taktiği uyguladıklarını hatırlatarak İtalya’nın notası Türkiye’ye ulaştığında, Türkiye Nazırının İtalyan elçisiyle poker oynadığı gerçeğini de söyledi. Üşi Antlaşmasıyla Trablusgarp ile geçici olarak on iki adaların İtalyanlara bırakıldığını kaydeden Arabacı, Trablusgarp halkıyla birlikte Anadolu’dan giden gönüllülerin İtalyanlara karşı mücadele başlattığını belirterek “Trablusgarp mü’min olan yüreklerin yarasıdır, acısıdır” dedi. 

1960’da bağımsız olan Libya’da, 1969’da Sunusi Krallığı’na Kaddafi’nin darbe yaparak son verdiğini ve 42 yıl yönetilen Libya’nın yeniden parçalandığını kaydeden tarihçi Arabacı, 1923’ten itibaren Türkiye’nin İslam dünyasına pencerelerinin kapatıldığını ifade ettikten sonra şunları söyledi: “İtalya, Libya’ya asla medeniyet götürmedi kan götürdü. Kadın istismarı götürdü. Çocuk ölümü götürdü. Vahşet götürdü. Batı medeniyeti İslam âlemine sömürü götürdü, ateş götürdü, ölüm götürdü.”

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim