AB bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, STK'lerin Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) katılım sürecinin bir parçası haline getirilmesinin büyük önem taşıdığını söyledi.
Kamu ve sivil toplumun birlikte çalışma kültürünün geliştirilmesi, karşılıklı bilgi ve deneyim aktarımının güçlendirilmesi için STK'lerin desteklenmesi gerektiğine işaret eden Özcan, bu kuruluşların Türkiye'de demokrasi kültürünün gelişmesi açısından da önemli olduğunu vurguladı.
Özcan, STK'lerin kapasitesinin geliştirilmesi, politika oluşturma süreçlerine daha fazla dahil edilmeleri, sorunlarının çözülmesi ve kamu kurumlarıyla birlikte çalışmalarının Türkiye'nin reform sürecine hız katacağına dikkati çekti.
Türkiye'nin en önemli paydaşlarından birinin sivil toplum olduğuna değinen Özcan, "Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı'nın 2014-2020 yıllarını kapsayan yeni döneminde, sivil toplum bütün sektörler genelinde yatay bir konu olarak değil bir sektör olarak ele alınmaktadır. Sektör olarak tanımlanan sivil toplumu Avrupa Birliği Bakanlığı da sektörün lider kuruluşu olarak belirledi." diye konuştu.
- Koordinasyonu AB Bakanlığı sağlayacak
Özcan, Türkiye'nin aday ülke olarak mali yardımlardan faydalandığını belirterek, şunları kaydetti:
"AB mali yardımları çerçevesinde sivil toplum için 2002'den 2013'e kadar 115 milyon avro bütçe ayrıldı. 2020 yılına kadar sivil toplum sektörüne ayrılan bütçe 190 milyon avrodur. Bu bütçenin koordinasyonu, proje belirleme ve izleme çalışmaları AB Bakanlığınca yapılacak. STK'lerin sektörü tasarlama ve projelerin etkinliğinin artırılması amacıyla danışmanlık süreci yürütülmesi için çalışmalara başlanıldı. STK'lerin, sağlanacak desteklerin tasarlanması, programlanması sürecine dahil edilmesi, kamu ile iş birliğinin güçlendirilmesi, yeni projelerin geliştirilmesi ve olgunlaştırılması, destekler hakkında farkındalığın artırılması hedefleniyor."
