Millî Savunma Bakanlığı (MSB) ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nın kurumsal hafızası sivil devlet memurları soruyor; Biz üvey evlat mıyız? Askeriyedeki sivil memurlar ayrımcılık yapıldığını belirterek duruma tepki gösterdi. 

Millî Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli sivil Devlet memurları tarafından kurulan Savunma ve Güvenlik Destek Hizmetleri Sendikası (SAVDES-SEN) Genel Başkanı Tuncay Cengiz sendika genel merkezinde “TSK Personeline Zam” haberleri ile ilgili açıklama yaptı. 

SAVDES-SEN Genel Başkanı Tuncay Cengiz, "18 Nisan 2018 tarihinde onaylanan Türk Silahlı Kuvvetleri Yan Ödeme Kararnamesi ile subay, astsubay ve uzman erbaşarın maaşlarına zam yapılmış, ancak aynı kıt’a, karargâh ve kurumlarda birlikte çalışanı, aynı lojmanlarda kalan, aynı servislerle mesaiye giden, hatta 17 Şubat 2016 tarihinde Merasim Sokak’ta yaşandığı gibi birlikte şehit olan biz sivil devlet memurları bu zamdan ayrı tutulmuştur. El-Bab ve Afrin kahramanlarının mesai arkadaşları olan bizler, bunca emek ve özveriye rağmen yine sıfır çektik. Mesai arkadaşlarımızla, beraber yürüyemedik bu yollarda. Bize sahip çıkan bir kurumumuz maalesef olmadı” dedi.

AYRIMCILIK SİVİL DEVLET MEMURLARINI ÜZMÜŞTÜR 

"SAVDES-SEN olarak, El-Bab, Afrin ve iç güvenlik bölgesinde teröristlere ve yedi düvele karşı kahramanca mücadele eden, canını ortaya koyan ve bizleri gururlandıran subay, astsubay ve uzman erbaşlarımız için verilen zam miktarını son derece yetersiz buluyoruz" diyen Cengiz, "Ancak, anılan kurumların çalışanları ve zam verilen personelin mesai arkadaşları olan emektar sivil devlet memurlarının zam yönüyle ayrıştırılmasını ve sıkıntıları ile emeklerinin yok sayılmasını da kabullenemiyoruz. Sivil devlet memurlarının mali ve sosyal haklarının yıllardır göz ardı edildiği, son dönemlerde çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarda çalışanlara yönelik yapılan iyileştirmeler nedeniyle, kamu kurumları arasında ortalama maaş durumu açısından 20’li sıralarda yer bulabildiği ve ekonomik sıkıntıya düşen personelin kredi ve kredi kartı borç batağında kıvrandıkları aşikardır. Bunun yanında, fiili hizmet süresi zammı- yıpranma ile orduevleri ve kamplardan faydalandırılmayan, lojmanlar ve servislerden ise kısıtlı olarak yararlandırılan, ancak 24 saat esasına göre ve askeri disiplin kurallarına göre çalışan bizlerin hali 50 yıldır hiç düzelmediği gibi 21’inci yüzyıl şartlarında da içler acısıdır. Hal böyle iken, bir de bu ayrımcılık maalesef 25 bin sivil devlet memuru ve yüz binleri bulan ailelerini üzmüştür" ifadelerini kullandı. 

BİZLERİ, ZAM KONUSUNDA NEDEN AYIRDINIZ?

Yetkililere, "Bizler Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin üvey evlatları mıyız? Merasim Sokak’ta ölümün bile ayıramadığı bizleri, zam konusunda neden ayırdınız?

Görev yaptığımız kurum ve birimlerin kurumsal hafızası sivil Devlet Memurları küsüyor ve bitiyor. Farkında mısınız?" sorularını yönelten Cengiz, "Her mağduriyetin bir telafisi vardır diyor, Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Sayın Başbakanımızdan ve Sayın Milli Savunma Bakanımızdan 25 bin sivil Devlet memuru ve yüz binleri bulan ailelerinin sesine kulak vermelerini ve mali haklarının iyileştirilmesini, böylelikle kurum içi ayrımcılığın kaldırılarak Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığını rütbeli ve sivil personeli ile birlikte büyük bir aile haline getirilmesini talep ediyoruz. Taleplerimiz gerçekleşinceye kadar, sendika olarak aldığımız karar ve belirlediğimiz Eylem Planı çerçevesinde, bu ayırımcılığı protesto etmeye devam edeceğiz" diye konuştu. 

HABER MERKEZİ 

Editör: TE Bilişim