Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki sohbet programında Konyalı âşıklar, Türk âşıklık geleneğimizden örnekler vererek birbirleriyle kıyasıya atıştılar. Konya’nın yetiştirdiği âşık ve ozanlarımızdan Âşık Ataroğlu, Âşık Bizârî, Öksüz Ozan ve Yağız Ozan İl Halk Kütüphanesi’nde, hem türkü söylediler, hem birbirleriyle kıyasıya atıştılar hem de dudakdeğmez atışmasından birer örnek sundular.  

Günümüz âşıkları olarak kendilerinin, geçmişteki âşıkların söylediklerini kendi dillerince güncellediklerini ifade eden Âşık Ataroğlu,Alvarlı Efe Hazretlerinin “Âşık der inci tenden/ 

İncinme incitenden/ Kemalde noksan imiş/ İncinen incitenden” sözünü hatırlattı. Eskiden âşıkların gittiği kahvehanelerdeki karşılıklı atışmalarda, atışmayı kaybeden âşığın sazını orada bırakıp gittiğini hatırlatan Âşık Ataroğlu, Karslı Âşık Şenlik ile Erzurumlu Âşık Sümmânî’nin günlerce süren atışmalarından örnekler verdi.

“BURA MÂNÂNIN OTAĞI AYDINLAR OCAĞIDIR”

Âşıklar, kendilerini dinlemeye gelenleri “Bura mânânın otağı Aydınlar Ocağıdır/ İlmin üstündeki küfü silenler hoş geldiniz“ diyerek karşıladıktan sonraYağız Ozan, “Ataroğlu Öksüz Ozan üstadımızdır bizim/ Bizarî ile Yağız Ozan bilenler hoş geldiniz” sözleriyle hoş geldiniz’e son damgayı vurdu. Öksüz Ozan’ınşehid olan bir yakınan yazdığı güzel bir şiirini okuduktan sonra âşıklar, birlikte Allahuekber dağlarında donarak şehit olan Sarıkamış Şehitleriyle ilgili “Allahuekber” türküsünü söylediler.  Ataroğlu, “Âşıklık bizim milletimizin var oluşundan bu yana yüreğinde taşıdığı çadırında, obasında, yerleşik düzende evlerinde, apartmanlarında, sahnelerinde taşıdığı bir kültürdür. Ozanlar sizin adınıza söyler, sizin dertlerinizi, sevdalarınızı, coşkularınız, acılarınızı ve hicivleriniz ozanlar dile getirir” dedikten sonra konuşmasına şu şiirle son verdi: “Söz söyle ki ipeklere eş olsun/ Söz söyle ki gönülleri yıkmasın/ Söz söyle ki tatlı olsun hoş olsun/ Söz söyle ki ağzımızı yakmasın/ Söz söyle ki kitaplarda barınsın/ Söz söyle ki âlimlerce korunsun/ Söz söyle ki iftiradan arınsın/ Söz söyle ki gönülleri yoklaya/ Söz söyle ki duyanları aklaya/ Söz söyle ki mücevherci saklaya/ Söz söyle ki zalim tokada karşı, çöyle titretsin arşı/ Söz söyle ki olsun İstiklâl Marşı/ Söz söyle ki kimse karşı çıkmasın.”

“KALDIRIP ŞANLI SANCAĞI YAVUZ GİBİ GEL AFRİN’DEN”

Öksüz Ozan ise, âşıklık geleneğinde söz başının divan olduğunu, sonra güzellemeyle süslendiğini ve daha sonra atışmalar ve taşlamalarla vuran gırana gittiğini belirterek doğaçlama olarak bir güzellemeyle perdeyi açtı. Ataroğlu’nun “seviyorum kördüğüm gibi” türküsü büyük alkış alırken ayağını Salih Sedat Ersöz’ün verdiği Âşık Ataroğlu ile Öksüz Ozan’ın  Yağız Ozan ile Âşık Bizarî’nin, Dr. Mustafa Güçlü’nünayağını “Yavuzca gir Afrin”eşeklinde verdiğiatışmaları da büyük alkış aldı. Dinleyenlerin kulaklarının pasını silenKonyalı âşık ve ozanlar, Afrin’le ilgili şu sözlere yer verdiler: “Ör düşmana sen de ağı/ Yavuz gibi gel Afrin’den/ Kaldırıp şanlı sancağı Yavuz gibi gel Afrin’den”, “Mânâya bir mana yükle/ Selamete doğ Afrin’den/ El ele gez Mehmetçik ile/ Şehadete gül Afrin’den.”, “Bomba binaları geçti/ Sırlar mânâları geçti/ Mehmed Sina’ları geçti/ Yavuz gibi gel Afrin’den.”

Programın sonunda Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Güçlü, her bir âşığa “Âşık Ömer Divânı” adlı kitap hediye etti. Sazlı sözlü sohbet birlikte çekilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.

HABER MERKEZİ 

Editör: TE Bilişim