Saadet Partisi Karatay İlçe Teşkilatı Mart Ayı Olağan Divan Toplantısı gerçekleştirildi. Parti İl Binası toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya partililer yoğun ilgi gösterirken Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve AK Parti’den istifa ederek Saadet Partisi’ne katılan yeni üyelere rozetleri takıldı. Yoklama ve raporların okunmasının ardından İlahiyatçı Adnan Özkafa tarafından teşkilat mensuplarına eğitim verildi. Daha sonra kürsüye gelen Saadet Partisi Karatay İlçe Başkanı Ali Genç, sözlerine Afrin’de şehit düşen askerlerimize dua ederek başladı. “Ülke olarak uzun yıllardan beri terörle mücadele ediyoruz.  Ama bir türlü terör bitmiyor” diyen Genç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncelikle terörün müsebbibi nedir? Teröre destek veren unsurlar nelerdir? Bunların arkasındaki güçler kimlerdir? Bunları çok iyi bilmemiz lazım. Terörün arkasında güçler, bizim stratejik müttefik olarak gördüğümüz, dost olarak gördüğümüz, birçok konuda işbirliği yaptığımız ülkelerdir. Biz ülke olarak dostumuzu, düşmanımızı iyi tanımalıyız. Burada sorunun kaynaklarından birisi olan, İncirlik üssü ve diğer Amerikan üslerinin kapatılmaması da en önemli sorunlarımızdan bir tanesidir. Bu üsler adeta bağrımıza saplanmış bir hançerdir. İstikbal ve istiklalimizi tehdit eden en önemli unsurlardır. Bunların acilen kapatılması lazımdır.”

BORCU BORÇLA SÜRDÜRÜYORUZ

Ekonominin durumunun da iç açıcı olmadığını ifade eden Genç, konuşmasına şöyle devam etti: “Her geçen gün, her geçen yıl bir önceki yılı aratmakta ekonomide çizilen pembe tablo gerçeklerle asla örtüşmemekte ve vatandaşa yansımamaktadır. Borçlarımız çok ciddi bir şekilde artmakta olup borçlarımız neredeyse çevrilemeyecek bir noktaya gelmiştir. Borçları ödemek için yeni borçlar yapılmaktadır. Son bir yıl içerisinde ürünlere gelen zamlar yüzde altmış, yüzde yetmiş, yüzde yüze varan zam oranlarına ulaşmıştır. Bugün de hükümet iktidarı devam ettirebilmek adına yeni yatırımlar yapmak zorunda, kendi öz sermayemiz olmayınca da bunu borçlanarak yapmakta geçmişteki Düyûn-ı Umûmiye, benzeri yapılar kurarak (Varlı Fonu gibi)  bu fon üzerine alınan varlıklar adına yeni borçlar alınması sağlanmaktadır.  Böylece ülkemizin güzide kuruluşları ve gelirleri ipotek altına alınmaktadır. Osmangazi Köprüsü ve Şehir Hastaneleri gibi yatırımlar bunlardan bir kaçı.  Yabancı yatırımcılara yaptırılan bu yatırımlar uzun vadeli ve iş garantili olarak yaptırılmıştır. Köprülerden günlük belli bir oranda araç geçerse (40 bin araç) geçenlerden alınacaktır. Geçmez ise devletten dolayısı ile milletten yani bizlerden alınacaktır. Kendisini 3 yıl gibi kısa bir sürede amorti eden bir yatırım, böyle bir yatırım, böyle bir anlaşma Dünya’nın hiçbir yerinde olamaz. Aklı başında olan hiçbir kimse böyle bir anlaşmaya imza atamaz ama maalesef bu bizim ülkemizde olur. Bizler yapılan yatırımlara asla karşı değiliz. Elbette ki yatırımlar yapılmalı ama bunlar kendi öz sermayemizle borçlanılmadan yapılmalı kendi ülkemizin imkânları ile yapılmalıdır.”

HÜKÜMET YANLIŞTAN DÖNMELİ

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusuna da değinen Genç, şöyle konuştu: “Ülkemizde gerçek gündem yerine, suni gündemler oluşturularak toplumun dikkati başka yöne çekilmekte. Sanki birileri yangından mal kaçırırcasına Şeker fabrikalarını özelleştirme noktasında kolları sıvamış gözüküyor. Şeker fabrikaları stratejik öneme sahip işletmelerdir. Bu fabrikalar pancardan şeker üreten ve bu sektörde yüzde 50’den fazla paya sahip kuruluşlardır. Burada sağladığı çok büyük istihdam bir tarafa asıl önemli olan ‘Bundan sonra Türkiye’nin şeker ihtiyacı pancardan mı olacak yoksa mısırdan mı?’ buna verilecek cevap önemli. Bu konuda Maliye Bakanı Naci Ağbal, ‘Türk Telekom'u özelleştirebilirsiniz ama iş, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geldi mibu konuyu 40 kere düşünmemiz lazım’ diyerek meselenin aslında ne kadar önemli, ne kadar hassas olduğunun altını çizmişti. Ama bugün geldiğimiz noktada bu önem göz ardı edilerek böyle stratejik bir kuruluş satılmaya, şeker piyasası mısır şurubuna, yabancı firmaların tekeline bırakılmaya çalışılıyor. Buna sadece bizim değil bütün halkımızın şiddetle karşı çıkmasını istiyoruz. Hükümetin de bu yanlıştan acilen dönmesini istiyoruz.” Konuşmaların ardından partilerinden istifa ederek Saadet Partisi’ne üye olan MHP’den iki kişi ve AK Parti’den üç kişiye Saadet Partisi rozetleri takıldı.

HABER MERKEZİ 

Editör: TE Bilişim