Suriye'nin Halep kentinde yaşayan Mahmut, 4 yıl önce babasını savaşta kaybettikten sonra 7 kardeşi ve annesiyle hayat mücadelesi vermeye başladı.

Bir yıl önce Mahmut'ta, vücudunda bazı organların şişmesi, halsizlik ve yorgunluk gibi belirtiler görülmeye başlandı. Çocuğundaki bu değişiklikleri fark eden anne el-Cuma, hastaneye götürdüğünde evladının doğuştan tek böbrekli olduğunu öğrendi. 

Tedavi için ülkesindeki bazı hastanelerde girişimde bulunan el-Cuma, derdine derman bulamayınca oğlunu iyileştirmek için Türkiye'ye geldi.

Konya'da doktorların, organ nakli olması halinde Mahmut'un sağlığına kavuşabileceğini söylemesi üzerine "Oğluma canım feda" diyerek böbreğini verme kararı alan el-Cuma, perşembe günü oğlunu yaşatmak için onunla birlikte ameliyat oldu.

"TÜRKİYE'Yİ BİR UMUT OLARAK GÖRÜP, ÇIKTIK GELDİK"

Anne Emine el-Cuma, ameliyat sonrası yaptığı açıklamada bir yıl önce oğlunun hastalığını öğrendiğinde çok üzüldüğünü, derdine derman aramaya başladığını bildirdi. Suriye'de hastane hastane gezdiği anlatan el-Cuma, "Orada bir doktor, Türkiye'ye götürmemi, çocuğumun Türkiye'de daha iyi tedavi edileceğini söyledi. Halep'te, Türkiye sınırına yakın bir yerde oturuyorduk. Türkiye'yi bir umut olarak görüp, çıktık geldik." diye konuştu.

El-Cuma, Türk doktorların oğlunu başarılı bir tedavi sürecinden geçirdiğini belirterek, şunları kaydetti: "Çocuğumu halsiz gördükçe çok üzülüyordum. 'Ben bu böbreğimi vereceğim' dedim. Ben yorulayım, evladım yorulmasın. O yorulunca kendimi daha kötü hissediyordum. Şimdi mutluyum. Çok şükür ameliyat oldu, biz de rahatladık. Oğlum sağlığına kavuşsun, organlarım ona feda olsun. Yeter ki oğlum iyi olsun."

Mahmut'un böbrek nakli ameliyatını gerçekleştiren Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ahmet Tekin ise nakil ameliyatını yaklaşık 3 saatte başarıyla tamamladıklarını, Mahmut'un hayatının geri kalanının çok daha güzel geçmesini beklediklerini söyledi.

Çocuğun ameliyat öncesi bir yıldır diyalize girdiğini, bunun da yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini aktaran Tekin, "Hastamızın böbreklerinden idrar yollarına kaçak vardı. Buna bağlı olarak böbrek yetmezliği söz konusuydu. Doğuştan beri böbreğin birisi küçük olduğu ve fonksiyonunu yerine getirmediği için tek böbrekle yaşamış. Sürekli enfeksiyon gelişiyordu. Yapılan tetkiklerde böbrek nakli olması gerektiği kanaatine varıldı." ifadesini kullandı. 

"ÇOK BÜYÜK BİR FEDAKARLIK YAPTI"

Tekin, nakli için anneyle konuştuklarını, kadının tereddüt etmeden karar verdiğini belirterek, "Annesi teklif ettiğimiz zaman hemen 'Ben oğlum için her şeyimi veririm' dedi. Gerçekten çok büyük bir fedakarlık yaptı. Anneler Günü haftasındayız. Burada tam zıt bir durum oldu. Çocuğumuzun annesine hediye vermesi gerekirken annesi ona ikinci kez hediye vermiş oldu. Birinci hediyesi de zaten onu doğurup büyütmekti. İkinci hediyesi böbreği oldu. Biz anneye çok teşekkür ederiz. Bundan sonraki dönemde de yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürmelerini temenni ediyoruz." dedi.

Anne ve oğlunun operasyonun ardından çok daha konforlu bir yaşam süreceğini vurgulayan Tekin, şunları kaydetti: "Mahmut ameliyattan önce haftada 3 gün diyalize giriyordu. Bu müthiş bir zulüm gerçekten. Çocuk bundan kurtulmuş olacak. Yaşıtlarıyla oynayabilecek, gezebilecek, her yere gidebilecek, evlilik çağına gelince evlenebilecek, çocuğu olabilecek. Diyaliz hastasıyken bunlar mümkün değildi."

AA

Editör: TE Bilişim