Hz. Mevlana’nın, sosyal hayatın çerisinde gündelik problemlerde birebir karşılaşan ve onlara çözüm önerisi getiren hakkı ve adaleti savunan, yanlışlığı eliyle ve diliyle gidermeye çalışan yetmese de kalbiyle çalışan, hoşlanmadığını ortaya koyan bir İslam alimi tipi olduğunu söyleyen Kuşpınar, “Hz. Mevlana İslam medeniyetinin engin ilim ve irfan hazinesini ve güzel ahlakını kendine özgü samimi ifadeleriyle sanat ve estetiğiyle şiir ve nesirleriyle birlikte tevhit ve aşk cümleleri içerisinde aktarmış müstesna bir alim ve ariftir.” dedi.

‘AHLAK’IN ÜÇ TEMEL KAVRAMI; ADALET, İHSAN VE EDEBİ OLMAK’

Mevlana’yı üç türlü anlamak gerektiğini ifade eden Kuşpınar: “Birincisi, Mevlana’nın Mevlevilik kültürü içerisinde kendi eserleri bağlamında. İkincisi, edebi yönüyle farsça dilinde şiir ve edebiyatta, düşüncede, sanatta yapmış olduğu katkılar. Üçüncüsü ise Mevlana’yı hiç duymadıkları halde, Amerika’da olduğu gibi şiirlerinden etkilenmiş kimseler. Her şeyden önce Mevlana evrensel bir dil kullanıyor. İlim adamı dilinden öteye bilge, bilgi, hikmet, marifet ve aşk dörtlüsü içerisinde kendine has bir üslubu var. Kur'an-ı Kerim’in manasını, özetini, Hz. Peygamberin ahlaki içerisinde bize sunuyor.” dedi. Kur'an-ı Kerim’in en önemli temalarından birinin ahlak olduğunun altını çizen Kuşpınar, konuşmasını şöyle sürdürerek: “Bir insan sosyal hayatında ahlaklı olmalıdır. Ahlak bireyseldir, ancak topluma karşı bireylerin sorumlulukları bulunmaktadır. Ahlakın temelinde üç kavram vardır. Adalet, ihsan ve edebi olmaktır. Mevlana’ya böyle baktığımız zaman toplum içerisinde bireysel ilişkilerinde hoşgörülü, müsamahalı, lütufkar, haksızlığa hiç tahammül edemeyen, toplumu ilgilendiren meselelerde ihsan yerine adaleti savunan bir kimse olduğunu” söyledi.

‘MESNEVİ, MEVLANA’NIN TEVHİT DÜKKANIDIR’

Sohbetini Hz Mevlana’nın şu sözüyle sürdüren Kuşpınar: “Hz. Mevlana diyor ki: ‘Her Peygamberin, her velinin bir mesleği vardır. Hakkı anlatmaktır ve insanları hakka çağırmaktır. Haktan mesaj alıp, hakka insanları döndürmektir ve hakkın yoluna insanları götürmektir. Değil mi ki hepsinin geldiği görev, aynı görev, haktan gelip, hakka götürmek, o halde bizim yaptığımız görevde budur. İnsanları tevhide çağırmaktır.’ diyen Kuşpınar: “Dolayısıyla Mesnevi, Hz Mevlana için bir tevhit dükkanıdır. Mesnevi, Kur'an-ı Kerim’in aynasıdır, manevi olarak onun bir açıklamasıdır, izahıdır. İnsanın en önemli özelliği, Mevlana’ya göre kulluğunu bilmesidir. Peygamberin yolundan gitmesidir. Bu nedenle, sosyal hayatımızda adaletli, beşeri ilişkilerimizde ihsan seviyesinde olmalıyız. Hakkı hakkıyla gözetip, hakkın gözünde insanları ve varlıkları görmek ve onlara o şekilde muamele etmeliyiz” diyerek sözlerini tamamladı.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim