İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen sohbette Bolay ailesiyle ilgili önemli açıklamalar yapan panel başkanı Dr. Mustafa Arıkan, Bolay ailesinin “Hadimizadeler” olarak da bilindiğini ve Mehmet Emin Bolay’ın “İbret” adlı kendi gazetesinde çıkarttığı bir sayıda “Hadimizadeler” sıfatını kullandığını ifade ederek onun dışında “Hacı İsa Efendi Oğulları” sıfatıyla da ailenin anıldığını söyledi. Moğol istilası sırasında Türkistan’dan Anadolu’ya doğru göç başlatan Bolay ailesinin bir kolunun Kıbrıs’a, bir diğer kolunun Batı Trakya’ya, diğer kolunun da Karamanoğlu hâkimiyet bölgesi veya Anamur civarına yerleştiğine dair bilgilerin mevcut olduğunu belirten Dr. Arıkan, Bolay ailesinin şeceresini de dinleyicilerle paylaştı. Hacı Yakub Efendi’den başlayıp Hacı Musa Efendi, Hacı Yusuf Efendi, Hacı İsa Efendi şeklinde takip eden şecerenin Musa Efendi, Yakup Efendi, Süleyman Efendi, Hacı Ali Efendi, İbrahim Efendi olarak silsile şeklinde devam ettiğine dikkati çeken Arıkan, dedesi Hafız Mustafa Bolay’ın 1915’de başlayan ve çeşitli cephelerde savaşarak yaptığı askerlik vazifesini 1923’te terhis olarak tamamladığını belirtti.

BOLAY AİLESİ KUVAYI MİLLİYECİ’YDİ

Hadim Medresesinde tahsilini tamamlayan Hattat Hacı İsa Efendi’den ve eserlerinden de bahseden Arıkan, Bolay ailesinin, Kuvayı Milliyeci olarak Konya halkını o dönemlerde Millî Mücadele’ye teşvik ettiğini ve bazılarının cephelerde şehit olduklarını, bazılarının da âlim olarak Bolay’da kurdukları medreselerde talebe yetiştirdiklerini söyledi. Bolay ailesinin ekseriyetinin müderris, hafız ve eser sahibi insanlar olduğunu sözlerine ekleyen Arıkan, “1812-1875 yılları arasında yaşayan Hacı İsa Efendi ise, dedesi gibi müderris ve hattat olduğunu biliyoruz. Mübarek üç aylarda recep ayında Karaman’da, Şaban ayında Konya’da, Ramazan’da da İstanbul’a giderek vaaz ettiği biliniyor. Kalk arasında “Abalı Hoca” ve “Kubbe Patlatan Hoca” olarak da anılıyor. Başından geçen bir olaydan dolayı tasavvufa karşıyken Hacı Memiş Efendi’ye intisap ederek onun halifesi oluyor. Başına isabet eden bir taştan dolayı vefat ediyor. Mezarı ise Bolay’da" dedi.

ATATÜRK, MÜDERRİS İSA EFENDİ’Yİ TALTİF ETTİ

Hacı İsa Ruhi Bolay (1881-1954) ile Ahmet Kazım Bolay’ın hayat hikâyeleriyle şahsiyet, ahlâk ve ilmî ile edebî kişilikleri hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Arife Deniz Oktaç Beycan, “Konya Sultanisi’nde Arapça, ahlâk ve edebiyat dersleri okutan İsa Ruhi Efendi, İstiklâl Harbinde halkın Kuvayı Milliye’ye katılmasını teşvik etmiş ve zaferden sonra Konya Hükümet konağı önünde yaptığı konuşma ile hafızalarda yer etmiştir” dedi. Ayrıca Atatürk ve Latife Hanım’ın 22 Mart 1923’de Konya’ya geldiklerinde, Darülhilafe Medresesi’ni ziyaret ederek müderris olan İsa Ruhi Efendi’nin dersini dinlediğini, ders sonunda İsa Efendi’yi maddî ve manevî olarak taltif ettiğini de söyledi.

BABAM TEHDİTLERE PABUÇ BIRAKMAZDI

Araştırmacı-Yazar Hüzeyme Yeşim Koçak ise, dedesi Mustafa Bolay’ın en büyük oğlu olan babası İsa Ruhi Bolay (1931-2016) hakkında konuştu. Rahmetli Özal döneminde Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü de yapan İsa Ruhi Bolay’ın devlet adamlığı vasfı ile bürokrat kimliği hakkında çarpıcı bilgiler veren yazar Koçak, Süleyman Hayri Bolay ve Mehmet Naci Bolay ile babasının Ermenek-Dindebol’un ilk üniversite okuyan üç talebesi olduğunu hatırlattı. Babasının hayatını hatırat ve günlüklerden yola çıkarak “Sarılmak” adlı romanda anlattığını belirten Koçak, “Babam İsa Ruhi Bolay, mücadele adamı idi. Nebahat Hanımla evlendi. Bu evlilikten Hüzeyme ile Ayşe Nur Yeşim isimli iki kız çocuğu oldu” dedi. Koçak, babasının 1988’de görev yaptığı TTK’da kendisine telefonda emirler yağdıran aynı partinin il başkanının “dediğimi yerine getirmezsen görevden alınırsın” tehditlerine hiç aldırmadan devlet adamı ciddiyetinden ve inandığı değerlerinden hiç taviz vermeyen dirayetli, sabırlı bir kişiliğe sahip olduğunu da dile getirerek sözlerine babasına yazdığı bir mektubu okuyarak son verdi. Sohbetin sonunda Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü Hüzeyme Yeşim Koçak’a, yazar Ahmet Çelik Dr. Mustafa Arıkan’a, yazar Mehmet Ali Uz da Doç. Dr. Arife Deniz Oktaç’a “Büyük Selçuklu Mirası” adlı kitapları hediye ettiler. Sohbetin sonunda topluca hatıra fotoğrafı çekildi ve katılımcılara Konya helvası dağıtıldı.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim