CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdardoğlu, Aksaray'da bir otelde düzenlenen toplantıda muhtarlarla bir araya geldi. Demokrasilerde herkesin kendi düşüncesini ifade etmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Farklı fikirler yoksa bir toplumda, o toplum gelişemeyecektir'' dedi. Partisini de eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Eski siyaseti bırakmamız lazım. Eski siyaseti bırakmamız lazım derken şunu da söylüyorum. Efendim CHP olarak biz her zaman doğruları yaptık, doğruları söyledik. Hayır. Bizim de eksiğimiz oldu, bizim de yanlışımız oldu. Biz bazen oturduk Ankara'da çok güzel laflar ettik. Sonra döndük vatandaşa niye bize oy vermiyorsun dedik. Niye size oy versin? Sen vatandaşın ayağına gittim mi? Oturdun konuştun mu? Varsa derdi, o dert böyle çözülür dedin mi? Ankara'da oturdun bana oy verin, dedin. Vatandaş gelmez. Kabahat kimde vatandaşın ayağına gitmeyen siyasetçide.''

MUHTARLARA BÜTÇE OLUŞTURULMASI

Kılıçdaroğlu, her muhtarın rutin işlerini yapabilecek büro görevlisi olması gerektiğini, bunun maaşının da genel bütçeden karşılanması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, mahalledeki fakir ve yoksulu muhtarların bildiğini belirterek, devlet tarafından yapılan yatırımların muhtarlarla birlikte yapılması, belediyelere verilen emlak vergisinin yüzde 1'inin de muhtarlara bütçe olarak verilip, mahalledeki fakir ve yoksulun anında ihtiyacını karşılaması gerektiğini ifade etti. Belediye meclisinde alınacak kararlara muhtarların oy kullanma hakkının olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, belediyelerin muhtarlıklarla ortak proje yürütebilmesi için de kanun çıkartılması gerektiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, Türkiye Belediyeler Birliği gibi muhtarların da birliği olması ve muhtarlık ofislerinin bulunması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin tarım politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, buğday, arpa, mercimek, canlı hayvan ve etin ithal edildiğini belirtti.

DIŞ POLİTİKAYI ELEŞTİRDİ

Konuşmasında Türkiye'nin dış politikaya yönelik çalışmalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, ''Bizim dış politikayı barış eksenli yapmamız lazım. Suriye'ye müdahale edildiğinde karşı çıktım. En ağır eleştirileri aldım, 'neden Suriye'ye karşı çıktın' diye. Suriye politikasından bizim ne karımız oldu? Bir Allah'ın kulu çıkıp bana anlatsın, ne karımız oldu? 6 milyon 300 bin Suriyeli, 40 milyar dolar para harcadık. Şimdi İdlib'den yeni kardeşlerimiz gelecek. Onların sayıları da 1 milyon. Ne faydamız oldu. İtiraz ettim doğru bulmadım. Suriyelileri kendi ülkelerine göndermemiz lazım, dedim, ona da kızdılar. 'Vay efendim sen nasıl böyle dersin'. Kardeşim, benim vatandaşım işsiz, iş bulamıyor. Perişan vaziyette, hadi 1 milyon olsa kabul ederim, 100 bin olsa kabul ederim, 6 milyon 300 bin bu resmi rakam. Aslında daha fazla. Ne olacak bu ülkenin hali? Göçmen sayısı çok fazla. Afganistan'dan gelen var, dünyanın her tarafından gelen var. Özellikle Orta Doğu coğrafyasından Türkiye'ye geliyorlar. Fırsat bulsalar buradan gidecekler, başka ülkeye, Böyle bir sorunumuz var. Bunu da aşmak zorundayız' 'diye konuştu.

'ORTA DOĞU'DA MÜSLÜMAN KANI AKIYOR'

Türkiye'nin dış politikasını Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in belirlediğini öne süren Kılıçdaroğlu, ''Orta Doğu'da Müslüman kanı akıyor. Birbirini öldürenler Müslümanlar. Ellerine silahı verenler de bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya veriyor silahı. Buyurun beyler birbirinizi öldürün. Niye Müslüman kanı akıyor? Engel olmamız lazım. İki tarafı getir, buluştur. Kıyamet kopardılar Putin geldi, Putin'in dediğini yaptılar. Peki bizim dış politikamızı kim belirliyor? Dışişleri bakanlığı mı? Yok. Kim belirliyor? Putin belirliyor. Suriye'yi de mi Putin belirliyor? Evet. Beşar Esad ile nerede görüşüldü? Rusya'da. Sen devletsin arkadaş senin iraden yok mu? İlla Rusya istediği zaman mı gidip görüşeceksin. Hafter ile görüşün dedik. Birbirlerini barıştırın, birbirlerini öldürmesin dedik. 'Vay efendim onlar terörist'. Gittiler Rusya'ya Hafter ile görüştürler. Kim dedi? Putin dedi. Politikayı belirleyen kim? Putin. Ee Türkiye Cumhuriyeti devleti, dış politika nedir yav. Böyle miydi Türkiye. Türkiye'nin dünyada bir ağırlığı var. Bunu söylediğim için sürekli her türlü kızmalar, hakaretler geliyor. Ama ben emin olun doğruları söylüyorum. İnsan kanı akmasın istiyorum. Bölgede huzur olsun diyorum. Komşuda yangın varsa kime sıçrar. Evinize sıçrar arkadaşlar. Suriye'de yangın bize sıçradı. Dışişleri bakanına sordum. Libya'da çatışmalar büyük boyutlara ulaşırsa, Türkiye'ye göç olur mu, diye. 'Evet olur' dedi. Suriye yetmedi bir de Libya'dan gelecekler şimdi. Hepimizin oturup düşünmesi lazım. Türkiye bu sorunları aşabilir'' diye konuştu.

DHA

Editör: TE Bilişim