Ereğli Konya Sanayici, İşadamları ve Bürokratlar Derneği (ERKONSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Süzgün, iş kazalarında yaşanan önemli mağduriyetleri gündeme getirdi. Konuyla alakalı açıklamalarda bulunan Süzgün, “İş kazaları maalesef çalışma hayatının gerçeklerindendir ve ne yazık ki ülkemizdeki meydana gelme oranı Avrupa Birliği ülkeleri arasında en yüksek düzeydedir. Türkiye’de trafik kazalarında yıllık olarak yaklaşık 7 bin 300, iş kazalarında ise yaklaşık 1730 kişi hayatını kaybetmektedir. İş hayatının 8 saat trafik akışının ise 24 saat olduğu düşünüldüğünde neredeyse iş kazalarında trafik kazalarındakiyle aynı oranda vatandaşımız hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde iş kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı Almanya, İsveç ve Finlandiya gibi ülkeler söz konusu olduğunda yaklaşık olarak 13 kat daha fazladır. Gelişmiş ülkeler de dâhil olmak üzere iş kazalarının hangi ülkede olursa olsun sıfır düzeyine çekilebilmesi mümkün olmayıp sadece minimum seviyeye indirilmesi mümkündür. Ülkemizde de iş kazalarını minimum seviyeye çekebilmek için yapılması gerekenler ve mevzuat açısından da uyulması zorunlu olan birçok kural vardır. Burada dikkati çekmek istediğimiz husus yaşanan bu istenmeyen kazalar sonucunda işçi ve işverenin başına gelen zaten oluşmuş olan mağduriyeti daha da artıran durumlardır. Bir işçinin veya işverenin başına gelebilecek olan iş kazası zaten oldukça kötü, büyük mağduriyetler doğuran ve acılara sebebiyet veren bir olaydır. Bir iş kazası meydana geldikten sonra onu geriye almak mümkün olmayıp iş kazası sonucu oluşan mağduriyetlerin giderilebilmesi ana konudur. Burada iş kazaları oluştuktan sonra iki tür dava oluşmaktadır. Bunlar cezai müeyyide ve maddi müeyyideye karar verilecek olan adli davalardır. Ortada bir yanlışlık varsa sorumlusu mutlaka cezai müeyyideye çaptırılmalıdır. Burada bir sıkıntı yoktur fakat maddi müeyyidelerin uygulamasında bazı sıkıntılar ve oluşmuş olan yaraları tedavi edemeyecek ve oluşmuş olan mağduriyetlerin ardından ilave mağduriyetler oluşacak ve bu mağduriyetleri de gideremeyecek sıkıntılar mevcuttur” dedi.

Tavsiyeleri de sıralayan Başkan Süzgün, “Mahkemeler maddi yaptırım kararı verdiğinde başına iş kazası gelmiş olan işçi veya yakınlarının birazcık olsun sıkıntılarını giderebilecek olan maddi karşılığın ödenebilmesi gerekir. Burada sorumlu tutulan işverenin maddi gücü buna yetmiyorsa maalesef işçi veya yakınlarının alabileceği bir şey olmamaktadır. Yâda işveren bu maddi karşılığı ödeyebilmek için iflas etmekte veya iflasın eşiğine gelmektedir. Burada işverenin gücü yoksa işçi veya yakınları bir daha mağdur olmaktadırlar. Yâda işveren iş güvenliği uzmanı da çalıştırmasına rağmen hiç istemediği böyle bir olumsuz durumla karşı karşıya kalmaktadır. Hatta bu durum işverenin diğer çalışanlarını da eğer iflas ederse veya maddi sıkıntıya girerse etkilemektedir. Neticede ortada parasal güç yoksa işçi ve/veya işveren hatta diğer çalışanlar iş kazaları sonrası gelen artçı mağduriyetlere maruz kalmaktadır. Bu her tarafı da oldukça mağdur eden maddi yükümlülüklerin karşılanabilmesi için işveren sorumluluk sigortaları aynı trafik sigortalarında olduğu gibi zorunlu olmalıdır. Ayrıca SGK tarafından iş kazaları sonrası işverene RUCU edilen maddi yükümlülükler de bu sigortadan karşılanabilecektir. Bu da kayıtsız veya sigortasız işçi çalıştırma alışkanlıklarının bir miktar da olsa önüne geçecektir.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim