Diyetisyen Merve Sena Nazlı, iftarda hafif bir başlangıç yapmanın iftardan sonraki mide kramplarının önüne geçeceğini, sahura da mutlaka kalkmak gerektiğini söyledi. 
Medicana Konya Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Sena Nazlı, Ramazan ayında, iftar ve sahurda beslenmeyle ilgili dikkat edilmesi gereken hususlarda bilgi verdi. Ramazan ayının kesinlikle kilo verme dönemi olmadığını ifade eden Diyetisyen Nazlı, bu ayın bedenen ve ruhen arınma dönemi olarak adlandırılabileceğini belirtti. Bireylerde bu ayda çok yüksek kilo verme hayallerinin olmaması gerektiğini kaydeden Nazlı, “Kilo verenler de olabiliyor ama burada önemli olan zaten kas ve su kaybı. Biz kesinlikle bunu önermiyoruz, yağ kayıpları bizim için önemlidir. O yüzden Ramazan’da verdiğimiz kiloları eğer ki bayramda geri alıyorsanız bu kaybettiğiniz kaslardan ve sudan kaynaklıdır, burada dikkat etmeniz gerekiyor” dedi. 

“İftarı ikiye bölelim” 
İftarda hurma ve bir bardak su ile orucun açılabileceğini dile getiren Diyetisyen Nazlı, suyun oda ısısında olmasını, kesinlikle soğuk suyla başlanmaması gerektiğini söyledi. Nazlı, “Çünkü midemiz zaten uzun bir açlıktan dolayı boş oluyor. Bir de soğuk bir suyla başladığımız zaman mide problemleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Gün içerisinde şekerimiz düşük seyrettiği için orada bir tane tüketeceğimiz hurma hem lif almamız açısından hem de kan şekerimizin yavaşça yükselmesinde bize yardımcı olacaktır. Öncelikle çorbayla başlıyoruz. Bir kepçe kadar çorbamızı içip, yanında salata ve yoğurtla beraber böyle hafif bir başlangıç yapmak, iftardan sonraki mide kramplarının da önüne geçmiş olacak ama ben hep diyorum ki iftarı ikiye bölelim. Çorbamız, salatamız, suyumuz ve hurmamızla başladıktan sonra bir 5-10 dakika kadar ara verelim. Daha sonra ana yemeğimizle başlıyoruz ama ana yemeğimizde kesinlikle kızartmalardan, hamur işlerinden uzak durmamız gerekiyor. Etli yemeklerimiz olabilir, tavuklu yemekleri tercih edebiliriz ya da etli sebze yemekleri şeklinde tercih edebiliriz. Kuru baklagil birazcık unutuluyor Ramazan’da. Haftada 2 gün de mutlaka kuru baklagillere yer verilmesini istiyoruz. Sebze yemekleri de mutlaka olsun. Kırmızı et tüketiminde de haftada 2 günle sınırlarsak bizim için daha iyi olacak. Yanında pilavımız, makarnamız, böreğimiz olabilir ama eğer şayet kişiler kilo almaktan korkuyorlarsa burada dikkat etmeleri gerekenler; börek ya da pilav, makarna grubunu ikramlarını reddedemeyecekleri kişilerde tercih ederlerse bizim açımızdan daha iyi olacak. Yanında mutlaka yoğurt, cacık ya da ayran tercih edebiliriz. Yanında da tam tahıl ekmek ya da bir ya da iki dilim olacak şekilde, bunu kişiye göre ayarlayabiliriz. Pide yemek isteyenler için de ölçümüz; bir dilim ekmek yerine bir avuç içi olacak şekilde de pide tercih edebilirler. Böyle oturup tabii ki yarım pide yememeye dikkat etmek gerekiyor. Bireyler isteğe göre iftardan 1-1,5 saat sonra ara öğün yapabilir. Ara öğünden kastımız burada, tüketeceğimiz meyvemiz, yanında yoğurt, süt, ayran grubu ya da meyveyle, ceviz, badem, fındık grubunu tercih edebiliriz. ‘Ben tatlısız yapamayanlardanım’ diyorlarsa da orada 2 top sade dondurma ya da bir porsiyon sütlü tatlı tercih edebilirler. Şerbetli tatlı kesinlikle önermiyoruz" şeklinde konuştu. 

“Sahura mutlaka kalkalım” 
Sahura mutlaka kalkmak gerektiğini ifade eden Diyetisyen Merve Sena Nazlı, "Çünkü zaten 17-18 saatlik bir açlık söz konusu. Sahura kalkmadığımız zaman neredeyse 24 saatlik açlık söz konusu oluyor. Çok uzun bir açlık olduğu için bağışıklık sistemimiz de düşüyor beslenememekten kaynaklı. Sahurumuzu kahvaltı gibi yapalım. Peynir tercih edebiliriz ama peynirin tuzsuz olmasına dikkat edelim ki gün içerisinde çok fazla susamayalım. Daha sonrasında yumurta tüketebiliriz. Yumurta çünkü anne sütünden sonra en güzel, en kaliteli protein kaynağımız. Burada tüketeceğimiz yumurtayı haşlayıp, menemen, omlet, nasıl istiyorsa tercih edebilirler. Zeytine biraz dikkat edelim istiyoruz. Zeytin, tuz içerdiği için gün içerisinde susamamıza yol açacak. O yüzden onun yerine ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlar tercih edersek hem tokluk sağlayacak hem de susamamızın önüne geçecek. Yanında mutlaka tam tahıllı ekmek istiyoruz. Pide değil ama burada tam tahıllı lif içeriği yüksek bir besin olsun ki bizi gün içerisinde tok tutmaya yardımcı olsun. Yanında mutlaka yoğurt, süt, proteini mutlaka olsun istiyoruz. Yanına da bir porsiyon meyvemiz ya da isterlerse 1 kase kadar şekersiz ya da az şekerli bir komposto tercih edilebilir. Çünkü Ramazan’da meyve yemeyi de birazcık unutuyoruz. İftarla sahur arasında da 1,5-2 litre kadar su içmeye de özen göstermemiz gerekiyor. İftarla sahur arası çok yakın, ara sıra su içmekte zorlanıyoruz ama biraz kendimizi zorlayalım istiyorum. Mutlaka sahurda salatalık tüketirsek gün içerisindeki o susamamızın da önüne geçecektir” diye konuştu. 

Editör: TE Bilişim