Her Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Özkan Öztürk, 2010'daki KPSS'deki usulsüzlükler nedeniyle mağduriyet yaşayan ve memur olma hayalleri gasbedilen kişilere, haklarını arama çağrısında bulundu.

Özkan Öztürk, yaptığı açıklamada, 2010 KPSS'ye ilişkin yürütülen soruşturmanın, savcının değişmesiyle yeni bir boyut kazandığını söyledi. Öztürk, 2010'daki sınavda, bugüne kadar eşine rastlanmayan tuhaflıkların yaşandığını belirterek, "KPSS tarihinde adaylardan 120 sorunun 120'sini de doğru cevaplayan çıkmadığı halde, bu sınavda 350 adayın soruların tamamını doğru cevaplamış olması çok ilginçtir. Bu kişilerden 70'inin karı koca, 23'ünün de akraba olması bir hayli düşündürücü. Ayrıca 52 kişinin ikamet adreslerinin aynı olması hayatın olağan akışına aykırılıkları göstermektedir" diye konuştu.

Soruşturmanın savcısının değişmesiyle bazı önemli ayrıntıların gün yüzüne çıktığını ifade eden Öztürk, şunları söyledi: "Soruşturmanın yıllardan bu yana sürmesine rağmen sonuca gidilememesinin sebebi devlet içerisine sızmış birtakım yapılanmalardır. Bu yapılanma eliyle soruşturmanın akamete uğratılmış olabileceğini düşünüyorum. Son dönemde özellikle yargı ve emniyette yaşanan menfi hadiseler göz önüne alındığında, soruşturmanın sağlıklı zeminde neden ilerleyemediği ve geciktiği noktasında aslında ip uçları vermektedir. Aradan geçen bunca yıla rağmen işlendiği iddia edilen bu suçu işleyenler ile onlara yardım ve yataklık edenler ayrıca soruşturmayı en kısa sürede aydınlığa çıkartması gerekirken sürüncemede bırakanların hukuk önünde en ağır cezaları alması gerekmektedir."

Öztürk, 2010 KPSS soru kitapçıklarının yakılarak imha edilmesinin doğru olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti: "Söz konusu delilleri karartanlar ve onlara bu hususta karartma emrini verenler hakkında örgütlü bir şekilde işlendiği iddia edilen bu suça iştirak etmekten dolayı da davaların açılması gerektiğini düşünüyorum. 2010'daki KPSS'de emekleri ve gelecekleri karartılan tüm adaylara 'dava aşamasında suçtan zarar gören' sıfatı ile bulundukları illerin savcılıklarına başvurularını yaparak, bu davalara müdahil olmaları çağrısında bulunuyorum. Özel hukuk anlamında ise davanın nihayete ermesiyle maddi ve manevi tazminat davaları açmaları gerekmektedir." 

AA

Editör: TE Bilişim