Sektörün özellikle son yıllarda ekonomik olarak büyük bir darboğazın içinde olduğunu ve bu nedenle daha çok kan kaybettiğini dile getiren Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir, “Her yıl Ocak ayının 10’u geldiğinde, farklı kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen organizasyonlarla anılıyor; mesaj ve telefon yoluyla gelen tebrikleri kabul ediyoruz. Her ne kadar yılda bir defa da olsa anılmak ve hatırlanmak güzel olsa da bunların hepsinin yüzeysel, anlık ve saman alevi gibi gelip geçici olduğunu biliyoruz. Sektörümüzün ve daha doğrusu mesleğimizin sorunları her geçen gün büyüyerek devam ediyor. Özellikle son dönemde mesleki sorunlarımızın en büyüğü ekonomik anlamda yaşanan sorunlar olarak görünüyor” diye konuştu.
‘GAZETELER OLMAZSA GAZETECİLER DE OLMAZ’
Gazetecilerin toplumun sorunlarını dile getirmek adına kendini feda etmiş insanlar, gazetelerin ise kamu ve sivil denetimi kendine görev edinmiş mecralar olduğunu işaret eden Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir, “Bugün meslekte yaşadığımız sorunların özünde ekonomik çıkmaz yer alıyor. Konya’mızdan pay biçecek olursak her ne kadar medya sahipleri ve sektör temsilcileri direnmeye, ayakta durmaya çalışsa da artık ne yazık ki karanlık bir sona doğru daha hızlı bir şekilde gidiliyor. Medya kuruluşlarının sahipleri kurumlarını ayakta tutarak, bu mesleği icra edenlerin evlerine helalinden ekmek götürebilmeleri için adeta direniyor. Gazeteci meslektaşlarımız da tüm zorluklarına, yaşadıkları gelecek kaygısına rağmen bugünün işini en iyi şekilde yapmaya gayret ediyor. Biz gazeteciler, şunun bilincindeyiz ki, gazetelerimiz, televizyonlarımız, radyolarımız ve diğer mesleki mecralarımız olmasa bizim varlığımızın da bir anlamı olmaz. Kalem gazeteciyse, kağıt gazetedir. Kağıt olmazsa kalemin de bir anlamı olmaz” dedi.
ÖNEMLİ OLAN AYAKTA TUTABİLMEK
Ülke olarak sıkıntılı günler geçirildiğini ve bunun da bilincinde olduklarını dile getiren Özdemir, “Belki de ekonomik, siyasal yahut sosyal krizlerde en büyük sıkıntıyı biz gazeteciler çekmekteyiz. Yazdıklarımız kadar, yazmadıklarımızla da sorumlu olduğumuz için sürekli kendimizi denetlemekte, yazmaktan maksadın iyiye ve doğruya yöneltmek olduğu gerçeğini asla gözardı etmemekteyiz. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi gazetelerin var olması, gazetecilerin var olması demektir. Önemli olan tutunabilmek ve ayakta kalabilmektir. Bunun için de mücadelenin tek taraflı olması yeterli değildir. Alınacak olan radikal kararlarla medya sektörünün yıllardır süregelen ve artık çıkmaza sürüklenen sorunlarını tamamen bertaraf edecek bir düzenleme el birliğiyle yapılmalıdır. Ancak o zaman 10 Ocak tarihi çalışan gazetecilerin bayramı olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
HABER MERKEZİ
