Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesinde bulunan Enerji Yönetimi Bölümü, Türkiye’de lisans düzeyinde açılmış ilk bölüm olarak 2014 yılından beri faaliyet gösteriyor. Alan yönetimi, sektörel ilişkiler, rekabet boyutu ve sürdürülebilirlik çerçevesinde kapsamlı bir yönetsel açığın kapatılmasına katkı sağlayacak nitelikli insani kaynağın yetiştirilmesini amaçlayan KTO Karatay Üniversitesi Enerji Yönetimi Bölümünün Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Didem Tunçez, enerjiyi etkin ve verimli kullanmak açısından dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

ENERJİ TASARRUFU İLE EV EKONOMİSİNE KATKI

Nüfusa bağlı olarak üretimin artması ile birlikte enerji ihtiyacı da gün geçtikçe artıyor. Enerji ihtiyacı, tüm dünyadaki birincil enerji kaynağı olan fosil kaynaklı doğal kaynaklar tarafından karşılanıyor. Öte yandan küresel ısınma gibi önemli çevresel etkilere neden olan fosil yakıtların hızla tüketilmesi, insanlığı geleneksel olmayan kaynakları bulmaya zorluyor.

KTO Karatay Üniversitesi Enerji Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Didem Tunçez, bu konuya ilişkin olarak “Tüketimin bu kadar hızlı olduğu günümüzde enerjinin tasarruflu kullanımı ile ilgili bireysel çabalar gösterilmesinin önemi açıktır. Mevsimsel şartlardan doğan ısınma ihtiyacı karşılanırken bireysel tasarruf hareketleri enerji kaynaklarının korunumuna ve ev ekonomisine katkı sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi.

ISIYI NE ORANDA TUTMALIYIZ?

Dünya Sağlık Örgütü’nün kış aylarında uygun bir şekilde giyinilmesi durumunda önerdiği ideal ev sıcaklığını 18 derece olarak belirlediğini dile getiren Fatma Didem Tunçez, “Ayrıca, alerji veya solunum sorunu yaşayan kişiler için önerilen en düşük sıcaklık 16 derece olmalı ve eğer çok hasta, çok yaşlı ya da çok genç iseniz ideal ortam sıcaklığınız 20 derece olmalıdır. Araştırmalar ideal sıcaklığın ortalama 18-21 derece olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda daha yüksek (21-24 derece) ve daha düşük (16-18 derece) sıcaklıkların bazı rahatsızlıklara neden olabileceğini de belirtilmektedir. – 9 dereceden düşük sıcaklıklar ise kişilerin hipotermiye yakalanma riskini artırıyor. Tüm bunların yanında kış aylarında tasarrufu da unutmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

TASARRUFU UNUTMADAN ISINMAK GEREKİYOR

Tüm bu verilere karşılık evlerde ve iş yerlerinde oda sıcaklığının genel olarak 23-24 dereceyi gösterdiğini kaydeden Tunçez, “Yani kombi 60⁰C’ye ayarlı ise ve evimizdeki termometre 24-25 dereceyi gösteriyor ise bu durum, kombinin yüksek ayarda çalıştığı anlamına gelmektedir. Kombi üzerinden sıcaklık 45-50 dereceye düşürülerek oda sıcaklığının 22 dereceye gelmesi sağlanmaktadır. Kombi üzerindeki radyatör suyu sıcaklığını 5 derece azaltmak, oda içinde yaklaşık 1 derecelik sıcaklık düşüşünü sağlamaktadır. Bu durum da yaklaşık yüzde 5-10 arasında yakıt tasarrufu sağlanmasında katkıda bulunur” diye konuştu.

Odalarda termostat kullanımı sayesinde de yüzde 10’a varan yakıt tasarrufu sağlanabileceğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Tunçez, “Oda termostatının monte edildiği yer son derece önemli. Kış şartlarındaki ideal sıcaklığa ayarlanmasıyla yakıt harcamasında tasarruflar sağlanabilir. Kat kaloriferi kullanılmakta ise sürekli daha düşük ancak aynı ısıda kullanmak, kombiyi gece kapatıp gündüz açmaktan daha ekonomik olacaktır” dedi.

PERİYODİK BAKIM DA TASARRUF İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ

“Kombilerin ve kazanların periyodik bakımı, yakıt tasarrufu sağlamaktadır” diyen KTO Karatay Üniversitesi Enerji Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Didem Tunçez, “Uzmanlar tarafından, radyatörlerin ekonomik çalışmasını sağlamak için termostatik radyatör vanaları taktırılması önerilmektedir. Oda sıcaklığını istenen seviyede tutmak için termostat üzerindeki ölçek ile ayarlanmakta, kombinin fazladan yakıt yanması önlenmektedir. Konfor derecesinin üzerindeki her derece için yakıt tüketimi yüzde 7 artmaktadır. Bu yüzden evin gerekli konforu sağlayan sabit ısıda tutulması gerekir” dedi.

Tunçez ayrıca, “Günümüzde ısı yalıtımı da tasarruf açısından son raddede önem kazanmış durumdadır. Yalıtımı yapılmış binalarda diğer binalara kıyasla yakıt tüketimi yüzde 30 ile yüzde 80 arasında azalmaktadır. Çift camlı ısı cam pencereler ısıyı içeride tuttuğundan tek camlı pencerelere göre daha verimlidir. Dış duvardaki pencere alanlarının büyük olması da ısı kaybını artırmaktadır. Duvar alanının en fazla yüzde 10 – 15’i kadar bir alan pencere için ayrılmalıdır. Eğer pencereleriniz çok sayıda ve geniş ise, pencere değiştirme esnasında bir kısmını ördürebilir ve alanını düşürebilirsiniz. Bu sayede ev içindeki ısı kaybınız da azalacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim