Dr. İsmail Işık Huzurevi Yaşlı Bakım Rehabilitasyon Merkezi’nin misafirlerinden Ahmet Şefik Turhan, yaklaşık 1 yıldır burada kalıyor. İş hayatında yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle ailesiyle sorunlar oluşan Turhan, eşiyle ayrıldı. 3 erkek 1 kız olmak üzere 4 çocuk babası olan Ahmet Şefik Turhan, hayat mücadelesine kaldığı huzurevinde devam ediyor. Eğitim hayatını bırakarak küçük yaşlarda giriştiği el sanatlarıyla Mevlana Türbesi civarında esnaflık yapan Turhan, severek yaptığı el sanatlarını huzurevinde de sürdürüyor. Gününün büyük bir kısmını el sanatı yaparak geçiren Turhan, ayrıca öğrenmeye istekli olması nedeniyle internetten çeşitli araştırmalar da yapıyor. Huzurevindeki hayatından oldukça mutlu olduğunu belirten Turhan, “Keşke 5 sene önce gelseydim” diyor. 

İŞİ BOZULUNCA AİLEVİ SORUNLAR ORTAYA ÇIKTI

Konya’nın köklü ailelerinden olduğunu anlatan Turhan, kökünün çok eskiye dayandığını söyledi. “Konya’nın yerlisiyim. Aziziye Camii’nin mütevellisi Mustafa Paşa’nın 26. göbek torunuyum. Ceddimi soyumu internetten öğrendim” diyen Turhan, hayat öyküsünü anlattı. Küçük yaşlarda iş hayatına atıldığını söyleyen Turhan, dedesinin kunduracı olduğunu, dayılarının da hediyelik eşya sektöründe çalıştığını belirterek sözlerine şöyle devam etti, “Okumadık, liseden ayrıldık.  Gençliğimde el sanatlarına ilgim vardı. Hem de o dönemlerde hediyelik eşya sektörü iyi bir işti. Okulu bıraktık, ticarete atıldık. Esnaflık yapmaya başladım. Mevlana Türbesi civarında hediyelik eşya dükkanımız vardı. Ahşabın üzerine çeşitli Konya kompozisyonları, Kelime-i Tevhid, Besmele gibi şeyleri yakma usulüyle el işlemesi yapıyordum. El sanatlarıyla çok küçük yaşlarda başladım. Bu sanat temiz sanattı. Bir de dayılarım da hediyelik eşya sektörünün ilklerindendi. Ben de bu işi öğrenmeye başladım. Sanata karşı ilgim de vardı. Ebru yaptım, el yazısı yazdım. Askerden geldiğimde Mevlana Türbesi civarında dükkana devam ettim. 1986’ya kadar bu işte devam ettim. Daha sonra insanlara daha faydalı olalım düşüncesiyle tavuk işine girdim. Ama ailem destek yerine köstek olunca, babama kızdım, kardeşime kızdım işi bıraktık. Yeniden kendi mesleğime döndük. Ama enflasyon nedeniyle para toplayamaz olduk. Maddi durumumuz da bozulunca, aileyle sıkıntılar başladı. Böyle ömrümüz geçti. Şimdi de buradayım.”

KEŞKE 5 SENE ÖNCE GELSEYDİM 

Dr. İsmail Işık Huzurevi Yaşlı Bakım Rehabilitasyon Merkezi’nde oldukça mutlu olduğunu belirten Turhan, “3 oğlum bir kızım vardı burada 11 oğlum 33 kızım var diyorum. Buraya geldim keyfim yerinde. Ufak tefek sıkıntılar olmasına rağmen ki olmaması mümkün değil oluyor, burası oldukça iyi. Herhangi bir sıkıntı olduğu zaman ellerinden geleni yapıyorlar. 1 yıl oldu geleli ama keşke 5 sene önce gelseymişim. Çocuklarım torunlarım çok sık gelmiyor. Ama buraya birçok çocuk geliyor bizleri de ziyaret ediyorlar. Hediyeler veriyorlar. Biz burada sosyal açıdan çok iyi programlar yapılıyor. Yemeklerimiz çok iyi. Sağlık açısından çok iyi. Bizi götürüyorlar hastaneye neyimiz var neyimiz yok bakıyorlar. Boş durmayı sevmiyorum. Burada el sanatına devam ediyorum. Bir de ben meraklı bir insanım. Her şeye burnunu sokmayı severim. İnternetten araştırmalar yaparım. Şu nasıl yapılır, bu nasıl yapılır onu araştırır bakarım. Şimdi internette tüm bilgileri bulabiliyorsunuz. Bu şekilde birçok şeyi öğrendim bilgisayardan, internetten. Yaş ilerledikçe insanın ufku açılıyor. İnsan yaşlandıkça fiziki olarak geriliyor ama bilgi ve tecrübe olarak artıyor” diye konuştu. 

KANAAT YOK, AKRABALIK BİTTİ 

“Müslüman akıllı olacak, bilgili olacak ve tatbik edecek” diyen Turhan, özellikle gençlere önemli mesajlar verdi. Eskiden çok otoritenin olduğunu şimdi ise tam tersine serbestlik yaşandığını belirten Turhan şunları söyledi, “Bizim dedelerimiz çok otoriterdi, şimdi biz torunlara o kadar otoriteyle yaklaşmadık. Yüz veriyoruz şımarıyorlar. Yani benliği kurabilme ortamı ne zaman olur o zaman Fatihlerin dönemi gelir. Ben Müslümanım demekle iş bitmiyor. Herkes kendi vazifesini yapacak. Dört dörtlük Müslüman olmak imkansız kimse Peygamber değil. Ama yapılan hatanın farkında olup o hatayı yeniden yapmamaya gayret göstereceğiz. Önceden kanaat vardı, komşuluk, akrabalık vardı. Şimdi hiçbiri kalmadı. Kapitalist düzen bunları aldı götürdü. Yasaklı dönemlerde babalarımız, dedelerimiz dini bilgi alamıyordu. Dini bilgi alan hapse giriyordu, cezalandırılıyordu. Ama şimdi bakıyoruz her şey elimizin altında. İnternet var, kitaplar var. Bütün bilgilere kolaylıkla ulaşılabiliyor. Bu anlamda şimdi çok iyi durum.”

ABDULLAH AKİF SOLAK 

Editör: TE Bilişim