Konya Tabip Odası Başkanı Dr. Seyit Karaca, 14 Mart Tıp Bayramı Haftası münasebetiyle bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına, Tıp Fakültesi Dekanları, Konya’daki kamu ve özel hastanelerin yöneticileri, bu yılki programların gerçekleşmesi için sponsorluk desteğinde bulunan kurum ve kuruluşların yöneticileri ile odanın Onur, Denetleme, Merkez Konseyi ve Yönetim Kurullarının Üyeleri katıldı. 

‘14 MART TIP BAYRAMI’NIN 100. YILI’

14 Mart’ın aslında hüznün ve sıkıntıların zirve yaptığı günlerde ortaya çıkmış bir kutlama olduğuna dikkat çeken Konya Tabip Odası Başkanı Dr. Seyit Karaca, “Sonuna ‘Bayram’ kelimesi ilave edildiği için farklı anlamlar yüklense de başlangıcı itibariyle 14 Mart aslında hüznün ve sıkıntıların zirve yaptığı günlerde ortaya çıkmış bir kutlamadır” dedi. 14 Mart’ın neden Tıp Bayramı olarak kutlanıldığına ilişkin de bilgiler veren Dr. Seyit Karacak, Bundan tam 100 yıl önce, sürekli ve modern manada tıp eğitiminin 14 Mart 1827’de Tıphane-i Amire’nin kurulması ile başladığı kabul edilerek, ilk defa ülkemiz işgal altında iken 14 Mart 1919’da Tıp Bayramı olarak kutlanmıştır” diye konuştu. Konya Tabip Odası Başkanı Dr. Seyit Karaca 14 Mart Tıp Bayramın yoğun geçeceğine dikkat çekerek, hafta boyunca sosyal, kültürel, bilgilendirici ve farkındalık uyandıran birçok etkinliğe, farklı kurum ve kuruluşlarla birlikte imza atacaklarını dile getirdi. 

‘ZORLUKLARI BARINDIRAN MESLEĞİMİZ VAR’

Mesleki zorluklarının eğitim dönemlerinde başladığını ve sonrasında artarak devam ettiğini ifade eden Konya Tabip Odası Başkanı Dr. Seyit Karaca, “Ekip çalışması yapmak işimizin ayrılmaz bir parçası. Yaptığımız fedakârlıklar içerisinde ailemiz en başta gelmek üzere hep kendimizden bir şeyler veriyoruz. Buna rağmen insana hizmet etmenin hazzı ile görevimizi en iyi şekilde yapmamız gerektiğinin de bilincindeyiz. Eksiğimiz de olabilir zaman zaman, ama unutmayın biz de insanız. Eğitimini tamamlayan meslektaşlarımızın önünde ilerleyebilecekleri bir kaç yol var. Bir tanesi akademik dünyada hem hekimlik, hem bilim insanlığı yapmak üzere bir tercihte bulunmak. Eğitim-öğretim kademelerindeki meslektaşlarımızın performans kaygısı yaşamayacakları bir ücret düzenlemesi ile zihin olarak rahatlatılmalıdır. Eğitimin niteliğinin düştüğüne dair kanaatleri düzeltmenin belli başlı yolu budur” ifadelerini kulandı. Yıpranma payı ve emekli maaşı düzeltilmesi konularında atılan adımları takdir toplandığına ancak beklentileri karşılamadığına dikkat çeken Karaca, “Her alanda malpraktis konusu yeniden ele alınmalı, zorunlu sigorta ve hukuki sorunların tüketici mahkemelerinde değil de, özel ihtisas mahkemelerinde çözüleceği ve hekimlerin madden ve manen mağdur edilmeyeceği bir sistemin kurgulanması gerekmektedir. Nitelikli hekim ancak riskli vakaların daha çok ele alınması ile yetişir. Ancak günümüzde gerek şiddet, gerekse de hukuki boyutta ortaya çıkan “kazananı zenginleştirici” nitelikteki tazminatlardan korkan meslektaşlarımız kendisini “defansif tıp anlayışına” kaptırmakta, hastayı sevk ederek sorumluluktan kurtulma gibi bir anlayışı giderek benimsemektedir. Tıpta Uzmanlık Sınavları incelendiği zaman bu konunun tezahürü net bir biçimde görülmektedir. Tercih edilen branşlar ve puan piramidi son yıllarda neredeyse tam tersine dönmüştür. Hal böyle olursa, bu zamana kadar adını andığımız duayen hocalarımız gibi isminden söz edeceğimiz hekimler zor yetişecektir. Yıpranma payı ve emekli maaşı düzeltilmesi konularında atılan adımları takdir ve meslektaşlarımız adına teşekkür etmekle birlikte, maalesef beklentileri karşılamak konusunda yapılan düzenlemelerin yetersiz kaldığını ifade etmek istiyorum. Eşitlik ilkesine aykırı durumlar doğmuştur ve düzeltilmelidir. Her şeye rağmen, fedakarca görevlerini yerine getiren tüm meslektaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının Tıp Bayramı Haftalarını kutluyorum” diyerek sözlerini tamamladı. 

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim