Dünyada giderek önem kazanan tarımsal ticarete bağlı olarak lisanslı depoculuk sistemi de öne çıkmaya başladı. Bu sistemin uygulandığı ülkenin tarımsal üretiminde, ticaretinde, istihdamında, dünya ile rekabetinde, milli gelire katkısında ve buna bağlı olarak vergi hasılatında çok büyük artışlar sağlanıyor. Sistemi kuramayan ülkeler ise, bu sistemi kuran gelişmiş ülkelerin ikincil pazarı haline geliyor ve tarım ürünlerinin üretim ve ticaretinden aldığı pay gittikçe azalıyor. Lisanslı depoculuk sistemi, bugün itibarıyla başta ABD olmak üzere birçok gelişmiş ülkede başarıyla uygulanıyor. Türkiye'de de lisanslı depoculukla ilgili önemli çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmaların başında ise Konya Ticaret Borsası (KTB) tarafından yürütülen Lisanslı Depoculuk faaliyetleri geliyor. Lisanslı Depoculuk sistemini Yenigün Gazetesi'ne değerlendiren  Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Hüseyin Çevik, Lisanslı Depoculuk sistemi ile fiyatların dengelendiğini söyledi. 

‘TÜRKİYE BUĞDAY TİCARETİNDE KİLİT NOKTADA’

Türkiye de,  bulunduğu jeopolitik konumu gereği uluslararası buğday ticaretinde kilit nokta olabilecek potansiyeldedir diyen Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Hüseyin Çevik , “Türkiye’deki buğday sektörünü geleceğe taşımak için kalite, standart, verim, lisanslı depoculuk, ürün borsacılığı ve vadeli işlemler gibi konularda gerekli gelişmeler zamanında yapılamazsa bu süreçten ülkemizin göreceği zarar sadece sektörü değil, toplumun tamamını etkileyebilecektir. Tarımsal üretimin ve ticaretinin ulusal boyutu aşıp, küresel ölçekte düşünülmesi gereken bir olgu olduğu günümüzde, organize piyasalar olan borsalarımızın da küreselleşmesi kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımızdadır. Bunun en önemli ve ilk basamağı olan Lisanslı Depoculuk Sistemi Türkiye’de 2005 yılında kanunlaşmış, sisteme ilişkin devlet tarafından sunulan destek ve teşviklerin etkisi ile öncelikli olarak kamu ortaklığında bir lisanslı deponun ihdas edilmesi ve akabinde Ürün İhtisas Borsası yetkisinin kısmi olarak 9 ticaret borsasına verilmesi özel sektör yatırımcılarının da sisteme ilgi duymasını teşvik etmiş ve sistem gelişimini sürdürmüştür” ifadelerini kullandı.

‘47 MİLYON TL LİSANLI DEPO DESTEĞİ DAĞITILDI’

Lisanslı depoculukla ilgili devlet desteklerine değinen Başkan Çevik, 2019 Ocak ayı itibariyle, kuruluş izni verilen 148 lisanslı depo işlemesinin kuruluş kapasitesinin 12 milyon 666 bin ton olduğunu, lisans alan 64 işletme 3 milyon 200 bin ton kapasite ile faaliyetine başladığını söyledi. Alınan lisansın 3,1 milyon tonunu aşan miktarının hububat ürünlerinin oluşturduğunun bilgisini veren Başkan Çevik, "Üreticiye devletimiz tarafından 47 milyon TL lisanslı depo teşviki dağıtıldı. 2017 yılında alınan kararla birlikte de kira ve depo yapım desteğini daha da artacak olması, yapım aşamasındaki 5 milyonluk sermayenin 10 milyona çıkarılması, ton başına yaklaşık 25 TL nakliye desteği, küçük kooperatiflerin depolama maliyetleri devlet tarafından karşılanacak olması sistemin gelişmesini hızlandırmıştır. Devletin kira bedelinin yüzde 50’sini yerine şimdi yüzde 75’ini karşılayacak olması ve 5’nci bölge teşviklerinden yararlandırılması, Elektronik Ürün Senetleri (ELÜS) senetlerin bankalara teminat gösterilerek kredi çekilmesi halinde oluşacak faizin yarısını ve laboratuvar ücretlerini karşılayacağını açıklaması cazibeyi artırmıştır. Ürün senetlerinin alım satımında vergi istisnası sağlanması, ELÜS alım satımlarında fatura düzenleme zorunluluğu kaldırılması, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) klasik depoculuktan çıkacağını açıklaması sistemi geliştirmiştir” dedi. 

‘KONYA’DA ÜRETİM YETERLİ DERECEDE VAR’

Konya, 2,2 milyon hektarlık tarım arazisi varlığı, 16 milyar liralık tarımsal hasılasıyla buğday, arpa ve mısır gibi tarımsal ürünlerde büyük bir üretim potansiyeline sahip olduğuna dikkat çeken Başkan Çevik, “Konya’da üretim yeterli derecede var. Konya’nın tarım alanındaki bu önemi dolayısıyla Konya Ticaret Borsası, 2014 yılında 100 bin kapasitesi ile Konya’nın ilk, Türkiye’nin en büyük Anadolu Selçuklu Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk A.Ş. (ASLİDAŞ)’ı kurarak, tarım ürünlerini yatırım aracına dönüştürmüştür. ASLİDAŞ 300 bin tonu aşacak depo yatırımlarına Yunak, Çumra, Çeltik ve Karapınar’da devam etmektedir. Konya Ticaret Borsası ile anlaşmalı aktif lisanslı depo kapasitesi 1 milyon 415 bin ton olup, bu oran Türkiye’nin lisans alan depo kapasitesinin yüzde 45’i gibi büyük bir oranı temsil etmektedir. Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilen ve aralarında Konya Ticaret Borsası’nın da bulunduğu 9 ticaret borsası ile birlikte, 11 kuruluş Yetkili Sınıflandırıcı, 4 kuruluş ise Referans Yetkili Sınıflandırıcı belgesi almıştır. 2014 yılında basılı ürün senedinde elektronik ürün senedine (ELÜS) geçilmiş ve ilk işlem Konya Ticaret Borsası tarafından gerçekleştirilmiştir. Son 1 yıl içerisinde, oluşturulan ürün senedi miktarında yüzde 43.5, alım satıma konu olan ürün senedi miktarında ise yüzde 123.8 artış gerçekleşmiştir. Bu işlemlerin büyük çoğunluğu da Borsa Konya Elektronik Ürün Platformu’nda yapılmıştır.  Yetkili personeli,  elektronik alt yapısı ve uluslararası geçerliliği olan sertifikalarıyla birlikte verdiği hizmetlerde ismi güven ve kaliteyle birlikte anılan Konya Ticaret Borsası şirketi KLD laboratuarı da, farklı illerdeki 24 lisanslı depo ile yetkili sınıflandırıcı şube açma protokolü imzalamıştır. Lisanslı depoculuğun gelişmesiyle birlikte analizlerde yeknesaklık sağlanması çok önemlidir. Bu açıdan yapılan işbirliği sektörün gelişmesi için de çok önemli bir adım olmuştur” ifadelerini kullandı.

‘LİSANSLI DEPOCULUK FİYAT DÜŞÜŞLERİNİN ÖNLENMESİ VE PİYASANIN DENGELENMESİ SAĞLANIYOR ‘

Lisanslı depoculuk sistemi ile hasat dönemlerindeki arz yığılması nedeniyle oluşan fiyat düşüşlerinin önlenmesi ve piyasanın dengelenmesi sağlanacağına dikkat çeken Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Hüseyin Çevik, “Ürün sahiplerinin, lisanslı depolara verdikleri ürünleri karşılığında aldıkları ürün senetleri aracılığıyla bankalardan kredi ve finansman sağlamalarına imkan verilmiştir. Tarım ürünleri ticaretinin herkesçe kabul gören standartları belirlenmiş ürünler üzerinden yapılması, kaliteli üretimin teşvik edilmesi, güvenli bir piyasanın oluşturulması ve tarım ürünleri ticaretinin kayıt altına alınması sağlanmıştır. Ülkemizde halihazırda uygulanmakta olan tarım reformunun başarılması ve tarım ürünleri ticaretinde özel sektör katılımının artırılmasının yanında, üretimde ve fiyatlandırmada devlet müdahalelerinin asgariye indirilmesi, bu alana yönelik yapılan yüksek harcamalardan önemli tasarruf sağlanması, serbest piyasa ve fiyat oluşumunu bozan müdahalelerden uzaklaşılması amaçlanmıştır. Tarım ürünleri üreticileri açısından kolay pazarlanabilen, iyi muhafaza edilen ve nakliye masrafları en aza indirilmiş bir sistemle istikrarlı ve daha yüksek bir gelir seviyesi elde edilmesi, yatırımcılar için dövize, altına, hisse senedine, faize ve benzerlerine alternatif yeni bir yatırım aracı sağlanması, ürün ticareti ile uğraşan tacir ve sanayicilerimizce, kalitesi bilimsel kriterlere göre belirlenmiş ve fiyat istikrarı sağlanmış ürünlerin kolayca temininin yolu açılmıştır. Tarım ürünlerinin, fizikî mal ve numune gösterilmesine ve teslimine gerek olmaksızın ürün senetleri veya elektronik ürün senetleri aracılığıyla ticaretinin yapılması, standardı belirlenmiş ürün ve lisanslı depo sistemiyle tarım ürünlerinde vadeli işlem ve opsiyon piyasalarına geçilmesi, ürün depolanması, bankacılık ve sigorta sektörü açısından yeni iş alanlarının oluşturulmasının yanı sıra, Ülkemizin Orta Doğu, Balkanlar, Türkî Cumhuriyetler ve Asya coğrafyasındaki tarım ürünleri ticaretinde de önemli rol üstlenmesi ve pay sahibi olunması hedeflenmiştir” dedi.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim