Konya Aydınlar Ocağı’nın Taş Camiî yanında bir Konya Evi’nde düzenlenen Tarih Sohbetleri’nde, 54 milyon nüfuslu Myammar ve dolayısıyla Arakan’da yaşayan 1 milyona yakın Müslümanların sıkıntıları dile getirildi. Dost Eli Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Seçer, Mehmet İnlidere ve geçtiğimiz ay Arakan’a giderek yardımsever Konyalılar’ın gıda paketlerini 13 bin 256 aileye dağıtan Hüseyin Aybilek konuşmacı olarak katıldı. Dost Eli Derneği Başkanı Mehmet Seçer, Konya’da 763 köy ve beldeye her türlü yardım ulaştırdıklarını, kendileri tarafından oluşturulan Market-Mağaza Sistemi’ni 55 il’de uygulamaya koyduklarını belirterek 25 ülkeye su kuyusu, gıda ve sağlık alanında yardım ettiklerini söyledi. Dost Eli’nin 2008 –2012 arasında 54 kat büyüdüğünü kaydeden Seçer, Konya’daki ailelere balık vermek yerine balık tutmasını öğreterek onları iş-güç sahibi yaptıklarını anlattı. Seçer, “Konya’da işsizlik yok, aşırı derecede tembellik var” dedi.
Dost Eli Derneği’nin 2008’den bu tarafa Arakan’la bağının bulunduğunu belirterek 1700’lü yıllarda bağımsız bir Arakan Devleti mevcutken, Osmanlılar döneminde rahat olan bu bölge ve devletin emperyalist İngilizler’den sonra kurulan Myammar Budist Devleti’nin, müslümanlara zulüm etmeye başladıklarını ifade eden Hüseyin Aybilek, “1962’den sonra işbaşına gelen komünist lider, devletin resmî dinini Budizm olarak ilan etmesinden sonra Müslüman ahali, görüldüğü yerde öldürülmeye ve kadınlarına da tecavüz edilmeye başlanmış. Bugün her yönden dünyaya kapalı bir Myammar var. Müslümanlar, seyahat izni alabilmek ve evlenebilmek için Budist Tapınakları’na üye olmak zorundalar. Arakan’da elektriğin dahi olmadığı kamplardaki derme çatma barakalarda ve bataklığın içerisinde yaşamaya mahkûm edilen Müslümanlara, 2 kilo pirinç verdiğinizde dünya onların oluyor” diye konuştu. Arakan’daki müslüman kamplarda sadece pirinçten oluşan gıda paketlerini, anne tarafından Arakan’lı olan Abdurrahman Badi adlı Bangladeş Milletvekili’nin yardımlarıyla dağıtabildiklerini ve geçtiğimiz ay 13 bin 256 aileye pirinç verdiklerini belirten Aybilek, Myammar ve Arakan’la ilgili şu bilgileri verdi. “Myammar 54 milyon nüfusa sahip. Arakan’da müslümanların nüfusu ise 1 milyon. Myammar müslümanları Hanef, sunni ve temizler. Kadınların hemen hemen hepsi tam tesettürlü. Myammar’dan canını kurtarabilen kaçmış, kaçamayanlar ise can vermişler. Arakan’daki Müslümanlar, kilometrelerce uzunluktaki Ledar adlı ölüm kamplarında hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Osmanlı’dan sonra her coğrafyada yaşayanlar açlığa mahkum edilmiş. Bu sıkıntıların siyasi, askerî, ekonomik, sosyal ve kültürel boyutu da var. Biz bugün birlik ve beraber olamamanın acısını çekiyoruz. Herşey burada düğümleniyor. Arakan ise, İslâm coğrafyasının kanayan bir yarası.”
HABER MERKEZİ
Dost Eli Derneği’nin 2008’den bu tarafa Arakan’la bağının bulunduğunu belirterek 1700’lü yıllarda bağımsız bir Arakan Devleti mevcutken, Osmanlılar döneminde rahat olan bu bölge ve devletin emperyalist İngilizler’den sonra kurulan Myammar Budist Devleti’nin, müslümanlara zulüm etmeye başladıklarını ifade eden Hüseyin Aybilek, “1962’den sonra işbaşına gelen komünist lider, devletin resmî dinini Budizm olarak ilan etmesinden sonra Müslüman ahali, görüldüğü yerde öldürülmeye ve kadınlarına da tecavüz edilmeye başlanmış. Bugün her yönden dünyaya kapalı bir Myammar var. Müslümanlar, seyahat izni alabilmek ve evlenebilmek için Budist Tapınakları’na üye olmak zorundalar. Arakan’da elektriğin dahi olmadığı kamplardaki derme çatma barakalarda ve bataklığın içerisinde yaşamaya mahkûm edilen Müslümanlara, 2 kilo pirinç verdiğinizde dünya onların oluyor” diye konuştu. Arakan’daki müslüman kamplarda sadece pirinçten oluşan gıda paketlerini, anne tarafından Arakan’lı olan Abdurrahman Badi adlı Bangladeş Milletvekili’nin yardımlarıyla dağıtabildiklerini ve geçtiğimiz ay 13 bin 256 aileye pirinç verdiklerini belirten Aybilek, Myammar ve Arakan’la ilgili şu bilgileri verdi. “Myammar 54 milyon nüfusa sahip. Arakan’da müslümanların nüfusu ise 1 milyon. Myammar müslümanları Hanef, sunni ve temizler. Kadınların hemen hemen hepsi tam tesettürlü. Myammar’dan canını kurtarabilen kaçmış, kaçamayanlar ise can vermişler. Arakan’daki Müslümanlar, kilometrelerce uzunluktaki Ledar adlı ölüm kamplarında hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Osmanlı’dan sonra her coğrafyada yaşayanlar açlığa mahkum edilmiş. Bu sıkıntıların siyasi, askerî, ekonomik, sosyal ve kültürel boyutu da var. Biz bugün birlik ve beraber olamamanın acısını çekiyoruz. Herşey burada düğümleniyor. Arakan ise, İslâm coğrafyasının kanayan bir yarası.”
HABER MERKEZİ
Editör: TE Bilişim
