Vatandaşların oldukça yoğun ilgi gösterdiği söyleşide Ahmet Özhan, Hz. Mevlana’nın huzurunda olmaktan ve ona hizmet etmekten duyduğunu memnuniyeti dile getirerek: “Hz. Mevlana’yı sadece bir insan olarak, bir cisim olarak değil, huzurunda bulunmaktan kasıt, bir mana olarak, Hz. Pir’in ne söylediği, neyi işaret ettiği ve nereye yönlendirdiğini anlamaktır.” dedi.

‘ALLAH’IN YARATTIĞINA HİZMET EDEN, ALLAH’A HİZMET ETMİŞ OLUR’

Özhan, konuşmasını söyle sürdürdü: “Allah her canlıyı bir sebep üzerine yaratmıştır. Beni de bu işlere hizmet edeyim diye yarattı. Allah’a nasıl hizmet edilir. Allah’ın kullarına hizmet ederek, Allah’a hizmet etmiş oluruz. Allah’ın yarattığına, şefkat ve muhabbet beslemek, Allah’a hizmet etmek anlamı taşır. Mevlana dendiği zaman güzel ahlakın kemalini Allah tarafından kendisine lütfedilmiş olan bir İslam velisinden bahsetmiş oluruz. Hz. Mevlana’nın aşkı yaratılana, yaratılan üzerinden Rabbinedir. Hiçbir canlıyı incitmemektir.” dedi. Bu yılki etkinliklerin ana teması olan ‘Selam Vakti’ne de değinen Özhan: “Selam, selamet demektir. Bütün canlılara selameti mümkünse temin edebilme gayreti içerisinde olmaktır. Dileriz, Cenab-ı Hak, bu selameti, gönül ferahlığını, iman zenginliğini bizlere ikram eder.” dedi.

‘MEVLANA, CANLI BİR KUR’AN’DIR’

“Hz. Mevlana demek, Cenab-ı Hakk’ın sevip beğendiği ve kemal seviyede insanlara lütfetmiş olduğu yaşam biçimi demektir. Bunun açılımı da İslam’dır.” şeklinde ifadelerde bulunan Özhan: “Hz Mevlana bu ahlakla ahlaklanmış olan bir İslam Velisidir. Bütün canlılarda merhameti aşk ile duymak bütün insanlığa tazimi aşk ile hissetmek demektir. Peygamber efendimizin kemalatı, bir veli olarak Cenab-ı Mevlana’da tecelli etmiştir. Ahlakı, merhameti, aşkı efendimizin aşkıdır. Hz Mevlana kendisini tarif ederken, ‘Ben Kur’an’ın kölesiyim’ der. Esas olan Kur’an ahlakıyla ahlaklanmaktır. Müslümanlığı biz efendimizin davranış biçiminden öğreniriz. Kur’an-ı Kerim’i anlayanları taklit ederek öğreniriz. Onun için insanın, çok büyük bir temiz gönülle itimat ederek, Kur’an-ı Kerim’i gönlüne indirmiş veya gönlündeki Kur’an-ı şuuruna aktarabilmiş olan kişilerin peşinden gitmesi lazımdır. Hz Mevlana o kişilerin başında gelen bir kişidir ve canlı bir Kur’an’dır.” dedi.

‘MEVLANA’YI ANLAMIŞ OLSAYDIK, BUGÜNKÜ SIKINTILARI YAŞAMAZDIK’

Günümüzde Müslümanların yaşadığı sıkıntıları da gündeme getiren Özhan: “Müslümanız diyoruz ama bakıyorsunuz Müslüman coğrafya büyük bir zillet içerisinde, Küffarın baskısı ve tehdidi içerisinde. Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk’ın hitabı Müslümanlara değildir, Müminleredir. Mümin demek taklidi imandan, tahkiki imana hakikati imana geçmiş olan kişi demektir. Eğer İslam coğrafyasında tahkike ulaşmış olan nüfus fevkalade galip olsaydı. İslam coğrafyası bugünkü zilletinde olmazdı. Hz. Mevlana’yı, onun ilmini, irfanını, aşkını, estetiğini yeteri kadar anlamış olsaydık. Bizde bugünkü sıkıntılarımızın hiç birini yaşamazdık. Hz. Mevlana’yı anlamak ahlaklı, çalışkan, kazanan, üleşen, hak gözeten, karıncayı dahi incitmemek için yerden gözünü ayırmayan ama bütün dünyaya göğsünü siper edebilecek cesarete sahip olan insan seviyesine ulaşır. Ciddi olmak, ciddi çalışmak, ciddi hazırlanma zamanıdır. Geleneklerimizi, göreneklerimizi, ilmimizi, irfanımızı ceddimizin izzetini tekrar yakalayabilmek, tekrar iktidar edebilmek için ciddi olarak çalışmamız gerekir” diyerek konuşmasını tamamladı. Karşılıklı soru cevap şeklinde devam eden programın sonunda, Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, Ahmet Özhan’a teşekkür ederek, günün anısına plaket ve üzerinde kabartma Şeb-i Arus yazısı olan atkı takdim etti.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim