1958'den 1980'li yılların sonuna kadar Orman İşletme Müdürlüğü'nün ağaç seferberliği çalışmalarında işçi olarak çalışan kardeşler, sırtlarında, tepeliklere fidan taşıyıp dikti, suladı, çapasını yaptı. Fidanların ağaç olduğu bölgede yaşlılık dönemlerini yemyeşil ormanın içinde geçiren kardeşlerden Ramazan Karakoyun, ''O zaman araba ve at yoktu. Eşekle ve sırtımızda yürüyerek tepeliklere fidanları çıkartıp, dikip, yetiştirdik'' dedi.

​Orman İşletme Müdürlüğü, 1958 yılından önce kıraç topraklara sahip olan Akşehir ilçesine yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Tekke Mahallesi ve çevre köylerde ağaçlandırma seferberliği başlattı. O köylerde oturanlar da seferberliğe katıldı. Karakoyun ailesinin en büyük oğlu Ramazan Karakoyun (92) da o dönem ağaçlandırma seferberliğine gönüllü başladı. Ardından İşletme Müdürlüğü'nde ücretli işçi olarak devam etti. Kardeşleri Şükrü (85), Mevlüt (84), Halil (82) ve Ali Karakoyun da (80) ağaçlandırma seferberliğinde işçi olarak çalıştı. Diğer işçilerle birlikte o dönemin şartlarında sırtlarında ve eşeklerle tepeliklere fidan çıkaran Karakoyun kardeşler, ağaçların gelişip, büyümesinde de görev aldı. Sadece Tekke köyünde değil, diğer çevre köylerinde de ağaçlandırılmasında emeği geçen Karakoyun kardeşler şu an yaşlılıklarını, kıraç topraklardan kurtardıkları yemyeşil doğanın ortasında geçiriyor. Kardeşlerden Ali Karakoyun ise yaşlılığa bağlı hastalığı nedeniyle evinden fazla dışarı çıkamıyor. 

'KIRAÇTI, HİÇ AĞAÇ YOKTU'

Köylerindeki ağaçlandırma çalışmalarının 1958 yılında başladığını belirten Ramazan Karakoyun, 26 yıl boyunca Orman İşletme Müdürlüğünde görev aldığını belirtti. Sırtlarında ve eşekle tepeliklere fidan çıkardıklarını belirten Karakoyun, ''O zaman araba ve at yoktu. Eşekle ve sırtımızda yürüyerek tepeliklere fidanları çıkartıp, dikip, yetiştirdik. 26 yıl boyunca çalıştım. Meşe, çam ve sedir ağaçları yetiştirdik. Köyümüzde ve çevresinde halen ağaç dikimleri devam ediyor, tabi bir taraftan da seyretmek için kesiyorlar'' dedi.

Diğer işçilerin çadırlarda kaldıklarını ifade eden Karakoyun, ''Bizim ev köyde ve yakın olduğu için kardeşlerimle yürüyerek gelir, evde kalır ve sabah tekrar tepeliklere çıkıp, ağaç diker ve bakımını yapardık. Diğer işçiler çadırda kalıyorlardı. Su yoktu, buradan bidonlarla su çıkartırdık. Çok zor şartlarda çalıştık'' diye konuştu. 

Şükrü Karakoyun da fidanları dikip, büyüyüp gelişmesine kadar her işleminde çalıştıklarını ifade ederek, ''Dikip yapıyorduk, suluyorduk, çapasını yapıyorduk. O zamanlar kıraçtı, hiçbir ağaç yoktu. Şimdi hepsi büyüdü, yemyeşil oldu'' şeklinde konuştu.

1980'li yıllara kadar ağaçlandırma çalışmalarında görev yaptığını belirten Mevlüt Karakoyun ise, ''1980'li yıllara adar çalıştık. Ekiplerin posta çavuşluğunu yapıyordum. Yeri geldi 100-150 kişi çalıştık. O zaman burası kıraçtı, şimdi orman oldu. Ama şimdi kesiyorlar, odun yapıyorlar. Bazıları tabi ağaç yaşlandığı için çürüdüğü için kesiyorlar'' ifadelerini kullandı.

DHA