Konyasor evinde ağırladığı Ligin flaş ekiplerinden ve üç büyükler tabirinin içinde ter alan Fenerbahçe ile berabere kaldı. Kora kor bir mücadelenin ortaya konduğu müsabakada bana göre galibiyeti hak eden taraf ev sahibi Konyaspor idi. Ancak futbolun kaderinde! olan birilerinin el sokması veya müdahalesi sonucu bu galibiyet gerçekleşmedi.

Bu el sokma olayı Konyaspor ve Fenerbahçe arasında geçen mücadelelerin vaz geçilmezlerinden birisi oldu. Hafızalarımızda Anelka'nın pozisyonu dururken, daha önce ki maçlarda Lugano ve bazı Fenerbahçeli futbolcuların hareketleri halen yerini korurken yine bir el karıştı maça ve galibiyetimiz buhar oldu.

Bu seferki el somut bir elle oynama pozisyonu değildi. Bu seferki olay bir savunma oyuncusuna bir dozerin çarpması sonucu meydana gelen bir pozisyondu. Ve bu pozisyon dünyanın hangi liginde olursa olsun, maçı hangi hakem yönetirse yönetsin yüzde beş yüz fauldü.

Ancak her ne hikmetse ilk yarı mükemmel bir yönetim gösteren maçın hakemi ikinci yarı birden değişime uğradı. Olur olmaz pozisyonlarda Konyaspor aleyhine düdük çalmaya başladı. Fenerbahçe'nin golünün geldiği köşe vuruşu sırasında Fenerli futbolcunun Konyasporlu oyuncuya yaptığı faulü görmemek için elinden gelen her şeyi yaptı.

Bu arada daha önce sorduğum ve bundan sonra da sormaya devam edeceğim bir soruyu Merkez Hakem Kuruluna tekrar sormak istiyorum. Maçlarda görev verdiğiniz kale arkası hakemler ne iş yaparlar. Sene başından beri takip ediyorum, oyuna ve hakem kararlarına hiçbir katkıları yok. Sanırım ki ceza sahaları içinde meydana gelen pozisyonlarda hakem hatalarının artmasında bu uygulamanın etkisi bir hayli fazla.

Orta hakem ve yan hakemler kendi alanları içerisinde olan pozisyonlarda çok dikkatliler ve bu alanlarda verilen hatalı karar sayısı bir hayli düşük.Ancak kale arkası hakemlerinin görüş açısı içerisinde bulunan ceza sahası içerisinde yapılan hata sayısı hem çok fazla hem de maçın sonucunu etkileyecek nitelikte.

Sanıyorum Merkez Hakem Kurulu da bu durumdan kurtulmak için bu hakemleri görevlendiriyor. Sezon başında bu uygulama ile hataların azalacağına inanan bizler haftalar geçtikçe bu uygulamanın futbola zarar verdiğini müşahede etmeye başladık. Maçın orta hakemi ve yan hakemler kale arkasında görev yapan hakem arkadaşlarına güvenerek bu alanda meydana gelen pozisyonlarda daha bir lakayt kalmaya başladılar gibi. Sanki nasıl olsa kale arkasındaki arkadaşlarımız bizi uyarır düşüncesi taşıyorlar.  Fakat arkadaşları tam görevlerinin ne olduğunu bilmemenin veya işi hafife almalarının sonucu ortaya hatalı kararlar çıkmasına sebep oluyorlar. Bu durum da hakem hatalarının artmasına sebep oluyor. Haliyle eleştirilerin de dozu her geçen hafta yükseliyor.

Hakem hatası sonucu kaybedilen iki puanı bir tarafa koyacak olursak, sahada ilk defe doksan dakika diri kalan ve ne istediğini bilen bir Konyaspor gördük dersek abartmış olmayız. Ömer Ali yine diri ve istekli idi. Türkiye liginde top ayağına geldiği anda direk rakip kaleye gitmeyi düşünen oyunculardan birisi de Ömer Ali. Bu özelliği yanında sert oyun anlayışı ile de Alman ekolünde yetişmiş bir oyuncu özelliği yansıtıyor. Fakat daha iyi olabilecek bir futbol kumaşı taşıyor. Yanında Hasan Kabze gibi tecrübeli ve büyük takımlarda top koşturmuş bir ağabeyisi var. Ömer Ali bu fırsatı iyi kullanmalı.

Hasan Kabze bildiğimiz gibi! Sürekli oyunun içinde kalmaya ve mücadeleden kopmadan maçı tamamlamaya çalışıyor. Forvet arkası oynarsa daha başarılı olacak. Hasan'dan çok şey bekliyoruz, doğru yerde oynatılırsa.

Yeni transfer Mahlangu'dan bahsedecek olursak kaliteli ve özgüveni yüksek bir futbolcu. Doksan dakika boyunca rakip kaleye çektiği şutlar bunun ispatı. Fizik olarak daha hazır değil gibi geldi bana. İlerleyen haftalarda daha iyi olacağını düşünüyorum. Bakalım Heleb'ten boşalan yeri doldurabilecek mi?

Bu hafta sonu deplasmandaBaşakşehir ile karşılaşıyor Konyaspor. Bu maç içinde birkaç satır yazmak isterdim ama! Akhisar kalecisi Oğuz öyle laflar etti ki doğru olma ihtimali insanı dehşete düşürüyor. İnşallah doğru değildir ve Konyaspor bileğinin hakkı ile üç puanı alır diyorum.